OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ KÖKLÜ BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE…

Temelleri 130 yıl önce atılan otomotiv endüstrisi, tarihinde hiç yaşamadığı yoğunlukta teknoloji ve iş modeli değişim süreci içinde. KPMG’nin 2021 Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi’nde, “2030 yılına kadar pazardaki her iki otomobilden birisinin elektrikli olacağı, araç alımlarının internet üzerinden gerçekleşeceği ve abonelik sistemiyle modellerin değiştirilebileceği” öngörüsü öne çıkıyor. KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, “2030 yılında yıllık 40 milyon adet üretim fazlası içten yanmalı motorlu araç olacağı tahmin ediliyor. Bu durum ise 200 adet üretim tesisinin kökten değişmesi ya da kapanması anlamına geliyor.” diyor.

Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık alanında teknoloji temelli hizmetler sunan KPMG’nin 2021 yılında 22’ncisini gerçekleştirdiği Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi’ne 31 ülkeden 1100’ü aşkın yönetici katıldı. Dünyanın en önemli endüstrilerinin birinde görev icra eden yöneticiler, sektörlerinde 5 ila 10 yıl içinde kapsamlı bir dönüşüm bekliyor. Katılımcıların yüzde 53’ü, otomobil endüstrisinin önümüzdeki 5 yılda daha kârlı bir büyüme trendi yakalayacağına inanırken; yüzde 38’i kâr görünümüne endişeyle bakıyor.

Hakan Ölekli- KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri 

“200 ÜRETİM TESİSİ YA DÖNÜŞECEK YA DA KAPANACAK”
KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, ankette dile getirilen öngörüleri şöyle değerlendirdi: “2030 yılına kadar elektrikli araçların (EV) pazar penetrasyonunun yüzde 50’lere ulaşması öngörülüyor. Bir başka KPMG araştırmasına göre, EV’lerin pazar penetrasyonu 2030’a kadar yüzde 30 oranına yakın bir miktarda gerçekleşirse bugünkü üretim rakamları baz alındığında, 2030 yılında yıllık 40 milyon adet üretim fazlası içten yanmalı motorlu araç olacağı tahmin ediliyor. Bu durum ise 200 adet üretim tesisinin kökten değişmesi ya da kapanması anlamına geliyor.”

“JEOPOLİTİK SORUNLAR GEÇİŞ TRENDİNİ HIZLANDIRACAK”
Ölekli ayrıca şu görüşünü de paylaştı: “Bununla birlikte Ukrayna – Rusya savaşının ve gelecekte yaşanması muhtemel jeopolitik sorunların yakıt fiyatları üzerindeki etkilerinin dünya genelinde elektrikli araçlara geçiş trendini hızlandıracağını söylemek yanlış olmaz.”

ANKETTE ÖNE ÇIKAN DETAYLAR…
-2030 yılının sonunda, elektrikli araç (EV) maliyetleri içten yanmalılarınkine yaklaşacak. Yine aynı tarihte Japonya, Çin, ABD ve Batı’daki otomobil pazarında araçların elektrikli olacak. EV’ler hükümet sübvansiyonları olmasa da geniş çapta benimsenecek.
-EV’lerin yaygınlaşması kısmen hızlı şarj altyapısı yatırımlara bağlı. Otomotiv endüstrisi yöneticilerinin yüzde 77’si, tüketicilerin seyahat ederken 30 dakikanın altında şarj süresi arzuladığına, buna karşın günümüzdeki şarj istasyonlarının büyük çoğunluğunda harcanan zamanın üç saati geçtiğine dikkat çekiyor.
–Anket katılımcılarının yüzde 78’i, 2030’a kadar çoğu yeni otomobilin internet üzerinden satın alınacağı; yüzde 47’si ise araçların en az yüzde 60’ının doğrudan otomobil üreticilerince tüketicilere satılacağı görüşünde.
-Doğrudan satış sistemi otomobil üreticilerinde “dijital satış, pazarlama ve fiyatlandırma alanlarında” yeni yetenekler gerektirecek. “Kusursuz ve sorunsuz bir satış deneyimi” tüketiciler nezdinde aracın performansından çok daha önemli bir faktör haline gelecek.
-Yöneticiler, araç sahipliği modellerinde de büyük değişiklik öngörüyor. Yüzde 84’ü, “otomobil aboneliklerinin 2030 yılına kadar satış ve kiralamalarla rekabet edeceğini” tahmin ediyor. Yüzde 45’ine göre abonelik uygulaması otomobil üreticilerini bayiler veya diğer sektör oyuncularından daha avantajlı kılacak.
-Otomobil üreticilerinin yüzde 60’ı, 2030 yılına kadar “bireysel müşterilerin bir otomobil modelinden diğerine geçişlerini sağlayacak abonelik için kendilerine ödeme yapabileceğini” düşünüyor.
-Ankete göre otomobiller, özellikle otomobil sigortasına ilişkin otomobil üreticilerinin para kazanabilecekleri çok miktarda veri üretecek. Katılımcıların yüzde 43’ü, otomobil şirketlerinin sürücü ve araç verilerini sigortacılara satarak bu kazancı elde edeceğini kaydediyor. Yüzde 81’i de otomobil üreticilerinin yeterli siber güvenlik ve veri gizliliği korumasına sahip olduğundan emin.
-Ar-Ge bütçelerini hangi alanlara ayrılacağı konusunda yüzde 28’kizle “yeni aktarma organları teknolojileri” ilk sırada. Onu yüzde 23’le “ileri ADAS / otonom araç donanım ve yazılımlar” ve yüzde 20’yle “bağlantılı araç teknolojileri” takip ediyor.
-Birçok otomobil üreticisi ve tedarikçisi, şirketlerinin stratejik olmayan varlıkları elden çıkaracağını ve yeni teknolojilere yatırım yapmak için nakit artıracağını söylüyor.
Katılımcıların yüzde 75’i önümüzdeki birkaç yıl içinde işletmelerinin stratejik olmayan kısımlarını elden çıkarmanın en azından orta derecede muhtemel olduğunu ifade ediyor.
-Yüzde 85’i de önümüzdeki yıllarda yeni teknoloji şirketlerine yatırımı, satın alımları ve ortaklıklar kurmayı düşünüyor.