Connect with us

Dünya Gündemi

“OTOMOTİVDEKİ ELEKTRİKLEŞME AFTERMARKET PAZARINI COŞTURACAK”

13’üncü Afermarket Konferansı’nda “Elektrifikasyon ve Gelişmiş Araç Teknolojilerinin Amerika Satış Sonrası Pazara Etkisi” başlıklı sunum yapan MEMA Aftermarket Suppliers Başkanı ve CEO’su Paul McCarthy “Daha önceden, elektrikleşmeyle birlikte azalacak parça sayısı nedeniyle aftermarket pazarının da daralacağı düşünülürdü, oysa elektrikleşme aftermarket pazarını coşturacak.” dedi.

 

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ve Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler Derneği (OSS) iş birliğiyle organize edilen 13’üncü Afermarket Konferansı, “Elektrifikasyonun Aftermarket Üzerindeki Etkisi” temasıyla gerçekleşti. Üretici, tedarikçi, distribütör ve bağımsız servislerin yanı sıra küresel paydaşlar ile sektörün öncü isimlerinin katıldığı etkinlikte, elektrikli otomobil çağına hazırlanmak için neler yapılması gerektiği konuşuldu.

Albert Saydam- TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı

DÖNÜŞÜMDEN KAÇINMAK İMKÂNSIZ…
Elektrikleşmenin sürdürülebilirliğin bir alt başlığı olduğunu ve yeni dünya düzeninde dönüşümden kaçınılamayacağını ifade eden TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Dönüşümü ne yazık ki isteyerek değil, mecburiyetlerden yapıyoruz. Mecburiyetten yapıldığında dönüşümü daha hızlı yapabiliyoruz. Bu dönüşümü yaparken iki konunun da altını çizmek istiyorum. Çeviklik ve çeşitlilik. Çeşitlilik derken ürün bazında, coğrafya bazında, sektör bazında ve müşteri bazında bir çeşitliliği kastediyoruz.” dedi.

“İTHALATIN PAYI GİDEREK ARTIYOR”
“Yenileme pazarına gerektiği kadar önem vermediklerini” itiraf eden ve bundan dolayı “Türkiye’deki yenileme pazarında ithalatın payının giderek arttığına” dikkat çeken Saydam, “sürdürülebilir kalkınmanın kesinlikle tüketimi azaltıp, ithalat yerine iç üretimi sağlayacağını” söyledi.

“ZORLU KOŞULLARA RAĞMEN POZİTİF KALABİLDİK” 
OSS Başkanı Ziya Özalp şunları kaydetti: “Biz aftermarket üreticileri ve dağıtıcıları olarak bütün zorlu koşullara rağmen pozitif kalmayı başarabildik. Otomotivdeki yapısal değişim sonrasında küreseldeki tüm belirsizlikler ve pandeminin getirmiş olduğu hiç kimsenin öngöremediği gerçeklere rağmen, son 2 yıldaki yükseliş trendine bu yıl da devam ettiğimizi söyleyebilirim.”

“2023’TE 35 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFLİYORUZ”
OİB Başkanı Baran Çelik ise sektör adına umut verici istatistikler ve tahminler paylaştı: “İlk 4 ayda yüzde 11 seviyelerinde artan ve toplamda 11.3 milyar dolara ulaşan bir ihracatımız var. Bu yılda 35 milyar dolara yakın bir ihracatla bu yılı da yine Cumhuriyetimizin en yüksek ihracat değerine ulaşmış bir şekilde tamamlayacağız.”

Paul McCarthy- MEMA Aftermarket Suppliers Başkanı ve CEO’su 

“ELEKTRİKLEŞMEYLE AFTERMARKET PAZARININ DARALACAĞI DÜŞÜNÜLÜRDÜ OYSA…”
Açılış konuşmalarının ardından MEMA Aftermarket Suppliers Başkanı ve CEO’su Paul McCarthy, “Elektrifikasyon ve Gelişmiş Araç Teknolojilerinin Amerika Satış Sonrası Pazara Etkisi” başlıklı sunum yaptı. MEMA’nın, OSS Derneği’nin ABD’deki dengi olduğuna işaret eden Paul McCarthy şöyle konuştu: “Gelişmiş teknolojilere biz CASE teknolojileri diyoruz. Yani bağlanmış, otomatik, paylaşılmış ve elektrik teknolojilerinden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu teknoloji setleri sektörümüzde devasa bir dönüşüme yol açıyor. Daha önceden, elektrikleşmeyle birlikte azalacak parça sayısı nedeniyle aftermarket pazarının da daralacağı düşünülürdü, oysa elektrikleşme aftermarket pazarını coşturacak. Aftermarket’te iki işi aynı anda yönetmenin zorluğu… Birincisi mevcut işlerimizdeki gelirleri maksimize etmek. Kârlılıkla alakalı çalışmamız gerekiyor ve aynı anda yeni ve yenilikçi işlerimizi büyütmek için de çalışmamız gerekiyor. Ve bütün bunları bağlanmış, otomatik ve elektrikli araçlar perspektifinden yapmamız gerekiyor. Bu çok büyük bir zorluk. Dolayısıyla şu anda bir aftermarket tedarikçisi olmak çok zor ve çok karlı bir geleceğe ihtiyacımız var. 2045’e kadar neredeyse her aracın elektrikli olmasını bekliyoruz. Operasyon tarafında ise durum daha farklı. 2030 yılına kadar operasyondaki araçların sadece yüzde 10’unun elektrikli olmasını bekliyoruz. Bunların büyük çoğunluğu da onarım pazarında olmayacak. Ve 2035’e kadar yoldaki araçların yüzde 10-15’inin dahili yakıt sistemine sahip olmasını bekliyorlar. Fakat ABD’de büyük bir araç havuzu var ve bunu dönüştürmek çok zor. 300 milyon aracımız var ve 2,5 yıllık bir araç kullanım ömrümüz var. Aracın kullanım ömrü normalde 20-25 yıl. Ama bu ne demek, bugün satılan araçlar söz konusu ise 2045 yılında bu araçlar halen yolda olacaktır. ABD’de de hükümet yakın zamanda, 2032’ye kadar yüzde 67 oranında yeni hafif yolcu araçlarının, temiz (elektrikli, hibrit ve hidrojen yakıtlı) araçlar olmasını istiyor.”

“İNOVASYONA İHTİYAÇ VAR”
“2030 itibarıyla yedek parçaların çoğu elektrikli komponentler olacak. 2045’te de bu oran artacaktır.” diyen ve sonrasında “Bu ne demek?” sorusunu yönelten Paul McCarthy şu bilgileri aktardı: “2035’e kadar aftermarket’in büyük bir çoğunluğu şu anda bildiğimiz, sattığımız ürün kategorilerinden ibaret olacaktır. Karlılık burada mevcut ve bu karlılık pazarını da ele almamız gerekiyor. Öte yandan bakmamız gereken başka bir perspektif daha var, büyümeye yönelik katkılar. Çünkü aftermakette yavaş büyüyen bir endüstriyiz, özellikle ABD’de. Büyüme perspektifinden bakılacak olursa 2030’a kadar elektrikli araçların komponentleri bu büyümenin yüzde 40’ını temsil ediyor. 2035’e kadar bu oran daha da çok artacak. Dolayısıyla pazarın ritmini artırmak istiyorsak üyelerimize şunu söylüyoruz: Bu imkânı göz ardı edemeyiz. İnovasyona ihtiyacımız var. Bu yeni teknolojik imkanlardan faydalanmamız gerekiyor. Birkaç yıl önce aftermarket’te panik vardı. Şu anda insanların iş planları oluşturduklarını, imkanlar konusunda heyecanlı olduklarını, girişimciliğin arttığını görüyoruz ve girişimciler bu imkanlara cevap veriyorlar.”

Frank Schlehuber- CLEPA’nın Kıdemli Pazar Danışmanı

“FİLO OLMADAN ELEKTRİKLEŞME ÇOK MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”
Avrupa Otomotiv Tedarik Sanayicileri Derneği CLEPA’nın Kıdemli Pazar Danışmanı Frank Schlehuber ise “Filo olmadan elektrikleşme çok mümkün görünmüyor. Öte yandan konunun mevzuat tarafı var. Karbondioksit mevzuatı da var. Mevzuat bizden sürdürülebilirlik talep ediyor. Sürdürülebilirlik de elbette teknolojiyi etkiliyor. Aynı şekilde tüketiciyi ve piyasa aktörlerinin de davranışlarını etkiliyor” dedi. Filo sahiplerinin yönetimleri çok fazla dışarıya açmak istemediğini vurgulayan Frank Schlehuber, şunları söyledi: “Kendileri yönetiyorlar. Ayrıca tedarikçiler için de iyi yatırıma ihtiyaç var. Yardıma ihtiyaç var. Biz tedarikçiler olarak bu fırsatı kaçıracak olursak, teknolojiyi burada ön sıraya koyamazsak, sanırım çok büyük bir hata yapmış olacağız. Çok büyük bir fırsatı kaçırmış olacağız. Filo EV’ler konusunda da yetkin olmamızı istiyor. Bu gelecek için de zaten en iyisi. Çünkü zaten gelecek elektrikli araçlarda olacak. Günün sonunda bağımsız aftermarket oyuncularının bu alana hazırlanması gerekiyor.” diye konuştu.

13. Aftermarket Konferansı’nda Roland Berger Otomotiv Aftermarket Direktörü Mathieu Bernard, Ford Otosan Tedarik Zinciri Lideri Ahmet Aslanbaş ve Sampa Otomotiv Fikri, Sınai Haklar ve Proje Müdürü, Patent Marka Vekili Erdem Şahinkaya söz aldı. Silkar Endaş Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Emirhan Silahtaroğlu’nun moderatörlüğündeki “Zincirin Tüm Halkalarıyla Türkiye Satış Sonrası Pazarı” başlıklı panelde SIO Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Görgünel, Bakırcı Otomotiv CEO’su Mehmet Karakoç, OM Otomotiv Genel Müdürü Okay Merih ve Özçete Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Özçete değerlendirmelerde bulundu.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir