Connect with us

Dünya Gündemi

NE CORONA VİRÜSÜ NE DE KOMPLO TEORİLERİ HIZ KESMİYOR

Dünya gündeminin en üst sırasına yerleşen Corona virüsü, Çin’in Vuhan şehrinde ortaya çıktı. Virüsün yarasadan veya yılandan insana geçtiği ihtimali üzerinde duruldu. Salgının Çin’deki tatil dönemine denk gelmesi ve virüsün Çinli turistler vesilesiyle dünyaya yayılması panik havası oluşturdu. En güncel resmi verilere göre 106 kişi öldü ve 4.500’den fazla vaka tespit edildi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 23 Ocak 2020 tarihinde yaptığı toplantının ardından “sağlık acil durumu ilan edilecek” çapta bir risk olmadığını açıklamış ve aciliyet durumunu “orta” olarak belirlemişti. Ancak DSÖ son gelişmelerin akabinde hata yaptığını kabul etti ve  risk tablosunu “yüksek” olarak revize etti.

 

Corona virüsü ilk günlerde ne ortaya çıktığı Çin’de ne de dünya kamuoyunda pek fazla yer işgal etmedi. Dünyanın başka ülkelerine yayılması, yayılma hızının yüksek olması ve gelişen ani ölümler bir anda dünyanın dikkatini Çin’deki Vuhan’a çekti.

Vuhan şehri Çin hükümeti tarafından karantinaya alındı. Acil olarak prefabrik hastane inşaatları başladı. 3 Şubat günü ilk hastane inşaatı bitmiş olacak. Giriş ve çıkışların yasaklandığı şehrin çevresine beton bloklar dikiliyor. Şehirde gıda ve sağlık malzemesi stoklarının tükendiğine dair haberler paylaşılıyor.

AKIL ALMAZ KOMPLO TEORİLERİ…

Gelişmeler üzerine çok sayıda spekülatif iddialar ortaya atıldı ve sosyal medyada hızla yayıldı. Komplo teorileri ilk başta yarasa çorbası görüntüleriyle sunuldu. Akıl almaz iddiaların bir kısmı şöyle:

-Virüs ABD tarafından biyolojik silah amacıyla üretildi.

Bu iddia daha çok Çin’in büyüyen ekonomisi ve dünyada yükselen nüfuzunu durdurmakla ilgili. Buna göre virüs, ABD’de laboratuvarlarda geliştirildi ve bir şekilde Vuhan şehrine sokulup aktive edildi. Sosyal medyada dolaşan bir ses kaydına göre su birikintisi içinde füze parçaları olduğu ve virüsün bu yolla atılmış olduğu iması dolaşıyor.

-Çin hükümeti nüfusu azaltmak için virüsü geliştirdi.

Bu iddiaya göre virüsü laboratuvarda geliştiren bizzat Çin’in kendisi. Şu ana kadar daha çok bağışıklık sistemi zayıf olan yaşlı insanların öldüğü de göz önüne alınıp Çin’in kontrollü bir nüfus azaltma planı yaptığı ve bu amaçla virüsü geliştirdiği söyleniyor. Ancak bir şekilde virüs Çin hükümetinin kontrolünden çıktı ve dünyaya yayılması durdurulamadı. Henüz mutasyon da geçirmemiş olan virüs öyle korkutuyor ki karantinaya alınan Vuhan şehri Çin ordusu tarafından içindeki insanlarla birlikte imha edilebilir deniyor.

-Zombi Virüsü

Gerek filmler, gerek diziler, gerek oyunlar yoluyla zombi konusu yıllardır hayatımızda. World War Z, Walking Dead, Resident Evil gibi senaryolar bu olasılığı yıllardır komplo teorisyenlerinin odağında tutuyor. Buna göre, dünyanın gizli güçleri küresel bir nüfus planlaması için virüsü geliştirdi. Amaç; dünyada yalnıza 500 milyon kadar insan bırakıp gerisini virüsle yok etmek. Zombi virüsü şeklinde anlatılan ise şöyle: Virüs insanın beyin korteksini yok ediyor. Ancak sinir sisteminde işlev görmeye devam ediyor. Virüsün karakteristik özelliği ise yayılma güdüsü. Bunun için de diğer insanları ısırarak bulaşma yolunu seçiyor. Böylece dünya, virüsün geometrik bir yayılım hızıyla bir anda milyarlarca insan için yaşayan bir mezarlık halini alacak.

-Takdir-i İlahi

Sosyal medyada en çok dolaşımda olan iddiaların başında geliyor. Zalim Çinlilerin Allah tarafından lanetlenmesi ve virüsün bu şekilde sirayet ettirilmesi söz konusu. Bunun yanında kedi, köpek, yarasa, yılan, böcek, fare yiyen Çinlilerin yine ilahi kaynaklarca cezalandırılmak istenmesinin bir sonucu olarak da virüsün geldiği ifade ediliyor.

-Doğal Seleksiyon

Doğanın önlem alma yöntemlerinden birisi de virüsler olabilir. Buna göre dünyanın nimetleri artık nüfusu doyuramayacak bir seviyede alarm veriyor. Doğa, kendine göre önlem alıp doğal seleksiyon yoluna gidiyor. Bunun illa ki bir virüsle ve hatta Çin’de olması da gerekmiyordu. Doğanın dengesi bu şekilde işlerlik gösterdi ve bir nevi doğal seleksiyon başladı.

-Küresel Isınma

Yüzbinlerce yıllık kadim bakteriler ve virüsler buzulların altında muhafaza ediliyordu. Buzulların erimesiyle birlikte insanoğlunun hiç karşılaşmadığı virüsler ortaya saçıldı. Daha önce bununla karşılaşılmadığı için en ufak bir bağışıklık da geliştirilemedi ve böylece bu kadim virüsler ölümcül bir etki ile insanlığı sarsmaya başladı.

UZMANLARDAN KRİTİK UYARILAR…

Uzmanlar, sosyal medyada olağanüstü panik havası yaratacak paylaşımların yapılmaması konusunda uyarıyorlar. Toplumun ruh sağlığı açısından önemli olan bu uyarı ayrıca virüsle alakalı da bir farkındalık yaratmaktan çok uzak kalıyor. Peki neler yapılmalı?

  • Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere mutlaka resmi kurumların açıklamalarına riayet edilmeli ve bu açıklamalar paylaşılmalı.
  • Kaynağı belli olmayan görüntülere karşı çok dikkatli olunmalı. Zira bir çok farklı yerden ve farklı zamandan alınmış görüntüler üzerine corona virüsü ile ilgili bir yorum yapılarak servis ediliyor.
  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi makamlarının açıklamaları takip edilmeli. Sağlık Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı konuyla alakalı güncel bilgilendirmeler paylaşıyorlar.
  • Salgın ile ilgili asıl tedbiri devletler alıyor. Havalimanlarında yapılan kontroller, kişisel ve kamusal hijyen için yapılan uygulamalar ve bilgilendirmeler hükümetin icraatlarıdır. Bireyler olarak yapmamız gerekenler kişisel hijyenimize dikkat etmek, kalabalık alanlarda bulunduktan sonra ellerimizi ve yüzümüzü sabunla yıkamaktan ötede değil şu anda. Hastalığın semptomları ilgili makamlarca çokça defa paylaşıldı ve paylaşılmaya devam ediyor. Yüksek ateş, öksürük gibi semptomlar gözlemlendiğinde yapılacak iş hastaneye başvurmak olacak. Ancak şu aşamada bireyler olarak özellikle sosyal medya aracılığıyla doğru bilgilerin paylaşımına özen göstermek belki de virüs için üzerimizdeki sorumluluğun en başında geliyor.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir