“SÜT ÜRETİMİ TOPLUMSAL KALKINMAYA DA KATKI SAĞLIYOR”

Süt, içeriğindeki insan sağlığı için gerekli 10’dan fazla besin ögesiyle sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO) öncülüğünde her sene 1 Haziran’da kutlanan “Dünya Süt Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada; süt ve süt ürünlerinin insan sağlığına yararlarının ve  toplumsal kalkınmaya katkılarının altını çizdi.

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, firmasının “Çiftlikten Sofralara” iş modeliyle Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat stratejisine hazır olduğunu açıkladı.

Muharrem Yılmaz-Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı

“SÜT ÜRETİMİ PEK ÇOK SEKTÖRÜN EKONOMİSİNİ ETKİLİYOR”
Yılmaz; “pek çok farklı sektör üzerinde ekonomik etkilere sahip kapsayıcı bir faaliyet olduğunu” kaydettiği sürt üretimi sayesinde başta tarım, sanayi ve hizmet sektörlerindeki farklı alt dalların harekete geçtiğini ve milyonlarca insana istihdam sağlandığını dile getirdi.

“BÖLGESEL KALKINMA MODELİ HALİNE GELDİ”
Sütaş’ın “Çiftlikten Sofralara” stratejisini benimsediğine değinen Yılmaz, konuyu şöyle detaylandırdı: “Sütaş, Çiftlikten Sofralara stratejisiyle güçlü bir tedarik zincirine ulaştı. Diğer yandan firmanın iş modeli; yarattığı ekonomik sonuçlar, sosyal etkiler ve kapsayıcı niteliğiyle bir “Bölgesel Kalkınma Modeli” niteliği de kazandı. Sütaş entegre resislerinin her biri; yem bitkileri ve konsantre yem üretiminden damızlık süt sığırı çiftliklerine, enerji üretiminden organik gübreye, yüzlerce süt ürününün üretilip, tüketicilerin sofralarına ulaştırılmasına kadar uzanan birer entegre tedarik zincir modeli özelliği taşıyor.”

“FAALİYETLERİMİZ YEŞİL MUTABAKATA UYGUN”
Covid-19’la birlikte gıda güvenilirliğinin yanı sıra, tarım ve gıdada yeterlilik konusu önem kazandı. Bu doğrultuda Avrupa Birliği sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmak amacıyla, “Yeşil Mutabakat – Çiftlikten Çatala” stratejisini açıklamıştı. Sütaş’ın gıda güvenilirliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde ineklerin beslendiği ottan, sofralara ulaşan süt ve süt ürünlerine kadar entegre biçimde yönettiği “Çiftlikten Sofralara” modelinin AB’nin stratejisine uyduğunu ifade eden  Yılmaz: “Bitkisel üretimden başlayarak, biyogaz, enerji ve gübre üretimine kadar uzanan özgün iş modelimiz sayesinde, doğadan aldığımızı doğaya geri kazandırıyoruz. Bu döngüsel model sürdürülebilirlik çalışmalarımızın da temelini oluşturuyor.” dedi.