Connect with us

Kültür - Sanat

“KAVUĞUN” YENİ SAHİBİ, ŞEVKET ÇORUH…

Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun simgesi olan ve belirli bir metne dayanmadan doğaçlama olarak sergilenen tuluat sanatının nesilden nesle aktarılmasında büyük önem taşıyan ‘kavuk’, 20 Eylül’de yeni sahibine teslim edilecek. Rasim Öztekin, dört yıl önce meslektaşı duayen tiyatrocu ve komedyen Ferhan Şensoy’dan devraldığı “kavuğu” diğer bir meslektaşı Şevket Çoruh’a verecek. Şensoy, kavuğu 2016’da Öztekin’e devrederken, “Türk tiyatrosunun durumu gerçekten zor. Oradan kavuklu çıkar mı çıkmaz mı bilemiyoruz.” demişti.

 

 

Kel Hasan Efendi, İsmail Dümbüllü, Münir Özkul ve Ferhan Şensoy gibi tuluat sanatının usta isimlerinin taşıdığı ‘kavuk’ el değiştiriyor. Tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin, dört yıldır sahiplendiği emaneti, meslektaşı Şevket Çoruh’a takdim edeceğini açıkladı.

Çoruh, “kavuğun” kendisine devredileceğini öğrendiğinde gurur duyduğunu ve “bu onuru tüm ustaları ve her şeye ‘rağmen’ tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen tiyatro emekçileri adına kabul ettiğini.” söyledi.

Öztekin, 12 Mayıs 2016’da Ferhan Şensoy’dan devraldığı Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun en önemli simgesi niteliğindeki “kavuğu”, 20 Eylül tarihinde İstanbul Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde yapılacak törenle Çoruh’a takdim edecek.

“BÜYÜK ÖZVERİLERLE BABA SAHNE’Yİ KURDU”
Öztekin konuyla ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: “Büyük özverilerle Baba Sahne’yi kuran, zorlu koşullarda tiyatro yapmaya ve tiyatroyu yaşatmaya çalışan Şevket Çoruh’a Türk Tiyatrosu’na bugüne kadar yaptığı ve yapacağı katkılardan dolayı kavuğu devredeceğim. Tiyatroya gönül verenleri 20 Eylül’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek Kavuk Devir Teslim Töreni’ne bekliyoruz.”

Usta tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin, ‘kavuğu” Şevket Çoruh’a devrediyor. 

“KALBİM, ‘KAVUKLU OLARAK’ TİYATRO YAPMAMA İZİN VERMEDİ”
“Kavuğu” Şensoy’dan aldığı yaz, kalp yetersizliğinin yanı sıra ciddi boyutta ritm problemleri de yaşamaya başlayınca doktorunun canlı performans sergilemesini yasakladığını belirten ve “Kalbim, ‘kavuklu’ olarak tiyatro yapmama izin vermedi” diyen Öztekin, “bir bakıma kalp hastalığı nedeniyle çok sevdiğim tiyatrodan malulen emekli ” olduğunu dile getirdi: “Projeyi, senaryosunu, çalışma koşullarını seçebildiğim, yorulduğumda dinlenebildiğim sinema ve dizi projelerinde yer alarak sanatın içinde bir şekilde var olarak moral buldum. Durum böyle iken, kavuğu çok bekletmeden bir tiyatrocu kardeşime devretmeye karar verdim.”

“Kavuğun yeni sahibi” Şevket Çoruh

“YALNIZ OLMADIĞIMIZI HATIRLATAN YİNE USTALARIMIZ OLDU”
Baba Sahne’nin kurucusu Çoruh’un “kavuğun yeni sahibi olmasıyla” ilgili ilk değerlendirmesi şöyle: “Kişisel çabalamalarımızla doğurup, seyirci ve meslektaşlarımızın desteği sayesinde büyüttüğümüz yolculuğun, kendi küçük etkisi büyük bir virüs marifetiyle sekteye uğradığı bugünlerde, resmi makamlar tarafından bir başımıza bırakılmışken, bizi sarıp sarmalayan, yalnız olmadığımızı hatırlatan yine ustalarımız oldu.

“YAŞASIN SANAT, YAŞASIN TİYATRO, YAŞASIN İNSAN…”
Geleneksel tiyatromuzu temsil eden, Kel Hasan Efendi’den, İsmail Dümbüllü’ye, ondan Münir Özkul’a, Ferhan Şensoy’a ve Rasim Öztekin’e geçen ‘kavuğun’ bana devredileceğini gururla öğrendim. Bu onuru tüm ustalarım ve her şeye ‘rağmen’ֹ tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen tiyatro emekçileri adına kabul ediyorum. Bu emaneti benden sonra taşıyacak ve tiyatroyu yaşatmak için çalışacak meslektaşımla buluşana kadar, yaşasın sanat, yaşasın tiyatro yaşasın insan…”

Ferhan Şensoy, ‘kavuğu’ Rasim Öztekin’e devrederken.

“BU GECE RAHAT UYUYACAĞIM, RASİM DÜŞÜNSÜN”
Şensoy, 2016’da “kavuğu” Öztekin’e devrederken, “Türk tiyatrosunun durumu gerçekten zor. Oradan kavuklu çıkar mı çıkmaz mı bilemiyoruz. Gönlümüz ister ki biri çıksın da Rasim de ona devretsin ve gelenek sürsün isteriz ama bu konuda çok umutlu değilim. Ayrıca 27 yıldır, ‘kime vereceksin, niye vermiyorsun, mezara mı götüreceksin’ sorularıyla karşı karşıyayım. Bu gece rahat uyuyacağım. Rasim düşünsün.” demişti.

 

METNE DAYANMAYAN, DOĞAÇLAMA SAHNE SANATI
Tulûat tiyatrosu;genel anlamda oyun içeriği belirli ancak metne dayanmayan ve doğaçlama oynanan bir sahne sanatı. Başka bir anlatımla, “geleneksel orta oyununun” sahnelerde sergilenmesi.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir