Connect with us

Sağlık

YARASALARDAN İNSANLARA NİÇİN VE NASIL VİRÜS BULAŞIYOR?

Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde normal hayata dönüşün yolları aranırken, virüslerin insanlara nasıl ve neden bulaştığı konusu unutulmaya yüz tutuyor. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Bilgin’in dile getirdikleri bu yüzden çok önemli: “Yarasalar ormanda veya mağaralarda yaşadıkları sürece bizler korunuyoruz. Ancak doğal hayat tahribe uğradığında, ormanlık alanlar insan eliyle yok edildiğinde çeşitli virüslere maruz kalma riskimiz artıyor.” Yarasaların “tarım zararlıları ile sivrisinekleri yemek ve tohum taşımak” gibi ekolojik sistemde kritik fonksiyonları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bilgin; insanların nadiren bu hayvanlarla direkt temas ettiğini, virüsün bulaşmasında hayvan pazarları ile yabani hayvan çiftliklerinin, özellikle de Çin ve Asya ülkelerinde yarasa dışkısının tarımda kullanılmasının rol oynadığını vurguladı.

 

Tekfen Holding’in katkılarıyla Boğaziçi Üniversitesi YouTube kanalında düzenlenen Açık Ders “Salgın” serisine katılan Prof. Dr. Raşit Bilgin, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) ve benzeri virüslerle yarasalar arasındaki sebep-sonuç ilişkisini anlattı.

“HAYATIMIZA YENİ VİRÜSLERİN GİRMEMESİ İÇİN DOĞAYLA UYUM İÇİNDE YAŞAMALIYIZ”
Covid-19’un dünya genelinde geniş kitlelere yayılması sebebiyle artık yarasa kaynaklı tehlikenin azaldığını belirten Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgin, hemen ardından şu ifadelerle uyardı: “Ancak önümüzdeki 10 sene içinde yarasa veya başka bir hayvan türü üzerinden yeni virüsler hayatımıza girebilir. Bu ihtimali azaltmak istiyorsak doğayla uyum içinde yaşamak için çaba sarf etmeliyiz.”

Prof. Dr. Raşit Bilgin

YABANİ HAYVAN ÇİFTLİKLERİ VE YARASA DIŞKISININ TARIMDA KULLANILMASI…
Prof. Dr. Bilgin, yeni tip Koronavirüs’ün bilimsel literatürdeki adıyla SARS-Cov-2’nin insana geçişinin doğrudan yarasalarla temastan ziyade “ara konaklar, hayvan pazarları, yabani hayvan çiftlikleri ve özellikle Çin ile diğer bazı Asya ülkelerinde yarasa dışkısının tarımda gübre olarak kullanılması” vesilesiyle gerçekleştiğinin altını çizdi. Bundan sonrasında virüsün insan eliyle yaban hayata geçme olasılığının gündeme geldiğine işaret eden Bilgin, bilim çevrelerinde “yarasaların insandan virüs kapmaması için neler yapılabileceğinin konuşulmaya başlandığını” söyledi. Memeli hayvan grubundan olan yarasaların 1250 türü bulunduğu ve aslında “tarım zararlıları ile sivrisinekleri yiyerek ve tohum taşıyarak” ekolojik sistemde önemli işlevler üstlendikleri bilgisini aktaran Prof. Dr. Bilgin; insanların nadiren bu hayvanlarla direkt temas ettiğini vurguladı.

“NİPAH VE MERS VİRÜSLERİ YARASA DIŞKILARIYLA YAYILDI”
“Yarasalar ormanda veya mağaralarda yaşadıkları sürece bizler korunuyoruz. Ancak doğal hayat tahribe uğradığında, ormanlık alanlar insan eliyle yok edildiğinde çeşitli virüslere maruz kalma riskimiz artıyor.” diyen Prof. Dr. Bilgin, şunları anlattı: “1990’larda ortaya çıkan ve yine yarasa kaynaklı bir virüs olan Nipah virüsü böyle yayıldı. Bangladeş’te insanlar hurma palmiyesinin özünü toplamak için palmiyelere çizik atarak suyunu akıtıyorlar ve öz suyu toplamak için kullanılan kovalara yarasalar dışkılarını bırakınca virüsün direkt yolla insana geçtiği görülüyor. Ayrıca yarasa dışkısının gübre olarak tarımda kullanılmasının virüsün insana bulaşmasını hızlandırabildiği görüldü. Virüs, domuz çiftliklerinde ara konak olarak domuzu kullanarak bu şekilde insanlara bulaştı. MERS-CoV virüsü ise çok sıcak olan Suudi Arabistan’da insanların develerini serin olsun diye mağaralarda tutması nedeniyle, mağaralardaki yarasa dışkılarını yiyen develer üzerinden yayıldı.”

“DOĞAYLA İLİŞKİDE DE YENİ NORMALİN KURALLARI BELİRLENMELİ”
Prof. Dr. Bilgin, insanların doğal hayatı tahribata uğratmasının yeni virüslerin ortaya çıkma riskini artırdığını kaydetti: “Doğal yaşam alanlarının yok edilmesi, yasa dışı hayvan ticareti, iklim değişikliği, insan hareketliğindeki artış, çocuklara aşı yapmama gibi davranışlar bulaş riskini artırıyor. Şu anda 6’ncı kitlesel yok oluş dönemindeyiz. Bundan önceki 5’inci kitlesel yok oluş çağında dinozorlar sona ermişti. Dünyamızda son yüzyılda milyarlarca bölgesel ve yerel popülasyon yok oldu ve bu durumun en önemli nedeni sürdürülebilir olmayan tarım, ağaç kesimi, enerji, madencilik, nehir ve derelerin bölünmesi gibi insan faaliyetlerinden kaynaklandı. Bu tür faaliyetlerle doğaya zarar verdikçe yeni virüslerin ortaya çıkma ihtimalini artırıyoruz. “Yeni normali” konuştuğumuz bu dönemde doğayla ilişkimizde de yeni normalin nasıl olması gerektiğini düşünmemiz gerekiyor.”

Prof. Dr. Raşit Bilgin’in Boğaziçi Üniversitesi Youtube kanalında verdiği dersin videosu: https://www.youtube.com/watch?v=XnGBFFY49n4

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir