“SİNEMADA ÇOĞU ŞEY DEĞİŞTİ”

Dünle bugün arasında sinemada şartların ve imkanların çok değiştiğini ifade eden oyuncu ve şarkıcı Nil Ünal, buna dair Kadir İnanır’la oynadıkları Kavgamız filminde yaşadıklarını örnek veriyor: “Ağlamam gerekiyor. Ağladık makyaj falan kalmadı. İki dakika sonra gelinlik sahnesi var. Hayda makyajı kendin sil yeniden yap, kostüm değiştir hepsi bize aitti. Şartlar çok zordu. Şimdi karavanlarda yemekler, araçlar, kostümler her şey hazır.” Ünal, “Bir iki şarkı, bir iki dizi sadece güncel şöhret getirir. Önemli olan dediğim gibi bu piyasada kalıcı olmak.” diyor.

Sinema ve müzikte yakın geçmişte yakaladığı büyük başarılarla adından söz ettiren Nil Ünal sessizliğini Kobi Yaşam için bozdu. Değerli sanatçı, keyifle okuyacağınız samimi açıklamalar yaptı.

Gökben ve Nil Ünal

“ABLAM GÖKBEN’DEN DOLAYI SANAT DÜNYASINA YAKINDIM”
-Sanat hayatına genç yaşta reklam oyunculuğuyla başladın. Biraz o yılları analım mı?
Ben sanat yaşamıma Başak Gürsoy Manken Ajansı’nda fotomodel olarak başladım 1985 yılında birçok reklam filminde oynadım. Sonra art arda film teklifleri aldım. Ablam Gökben’den dolayı sanat dünyasına da çok yakındım. O nedenle sürekli sahne ve sinema teklifi alıyordum. Filmlerde oynamayı pek düşünmüyordum. Israrlar üzerine bir şampuan reklamında oynadım. Daha sonra onlarca reklam filminde oynamaya devam ettim. Yapımcılar artık peşimdeydi. Gazete ve dergilerde sayfa sayfa röportajlarım çıkmaya başladı. Sinema filmi teklifleri gelmeye devam ediyordu. Sonunda kabul etmiştim. Sinema filmleri ve TV dizilerinde oynamaya başladım. Başlarda biraz soğuk baktığım oyunculuğu sevmiştim. Muhteşem bir hayran kitlem oluştu.

Nil Ünal, hayranlarının şarkılarını ve sahne performansını çok sevdiğini söylüyor.

“MÜZİK, ÇOCUKLUKTAN GELEN BİR YETENEĞİMDİ”
-Peki, müzikle nasıl tanıştın?
Sinema ve televizyon dizileriyle birlikte gazinolardan da teklif almıştım. Ablam sanatçı olduğu için evde yapılan tüm müzik çalışmalarına katılıyordum. Çünkü ben şarkı söylemeyi çok seviyordum. Ablamın vesilesiyle de müzik bilgimi zenginleştirdim. İlkokulda diğer sınıfların öğretmenleri beni çağırıp şarkı söyletirlerdi. Ben de hiç çekinmeden bir birinden güzel şarkılar okuyordum. Yani anlayacağınız müzik benim çocukluktan gelen bir yeteneğimdi. Neyse bir gün Maksim Gazinosu’ndan teklif aldım. Çok heyecanlanmıştım, düşünsenize her sanatçının hayal ettiği meşhur bir gazinodan teklif alıyorsunuz. Ancak bu teklifi geri çevirmiştim. Gazino işletmecileri bir türlü peşimi bırakmadı. Sonunda mecbur kalmış ve sahneye çıkmayı kabul etmiştim. Bir süre müzisyen arkadaşlarımla çalışma yaptıktan sonra sahneye çıkmaya başladım. Hayranlarım şarkılarımı, sahnemi de çok sevdi. Artık her sezon sahneye çıkmaya başladım. Türkiye’nin birçok büyük şehrindeki sahnelerde assolist olarak çalışmaya devam ettim. Bu maraton 2000 yılına kadar aynı tempoda devam etti. Gazinoların kapanmasıyla ben de dinlenmeye geçtim.

Nil Ünal: “Bir iki şarkı, bir iki dizi sadece güncel şöhret getirir. Önemli olan dediğim gibi bu piyasada kalıcı olmak.”

“ESKİ SANATÇI DENİLMESİNE ÇOK KIZIYORUM”
-Sahneleri özlüyor musun?
Bugüne kadar 5 albüm yaptım ve klipler çektim. Tabi gazinolar kapanınca daha çok ekstralara gider olduk. Sanatla uğraşan birçok kişi işsiz kaldı. Sanatçıya eski sanatçı denmesine de çok kızıyorum. Sanatçı zaman geçtikçe ustalaşır. Zaten sosyal çevre ve sosyal medyadan aldığımız yorumlar insanların bizleri ne kadar çok sevdiği ortada. Şimdi birçok insan müzik ve sinema işiyle uğraşıyor. Ancak o kadar çok sayıdalar ki kimse kimsenin adını bile hatırlamıyor. Sanat dünyasında kalıcı olmak önemlidir. Bir iki şarkı, bir iki dizi sadece güncel şöhret getirir. Önemli olan dediğim gibi bu piyasada kalıcı olmak.

-Sanırım en son Zekai Tunca’nın albümünde Yalana Bak isimli şarkıyla yer almıştın…
Zekai Tunca’nın albümünden ‘Yalana Bak’ isimli bestesini yorumladım. Bu albümde yer alan şarkıları 14 sanatçı okuduk. Fakat firmalar gerekli tanıtımı yapmıyor.

-Damarımda Kanımsın senin yorumunla çok sevildi. Bu şarkının sırrı nedir?
Ben de bu şarkıyı söylemeyi çok seviyorum. Tüm sevenlerim bu şarkının çok kıymetli olduğunu söylüyorlar. Sihirli bir şarkı.

-Günümüz şarkıcıları arasında kimleri dinliyorsun?
Dinlediğim birçok isim var. Tarkan ve Sertab Erener’i çok seviyorum. Gençler arasında başarılı bulduğum birçok isim var.

“YILLAR SONRA O TARKAN, HAKKIYLA MUHTEŞEM BİR SES OLDU”
-Tarkan demişken, yıllar önceye gidelim. Tarkan ile Barış Manço’nun programındaydın. O günü anlatır mısın?
Rahmetli Barış Manço’nun 7’den 77’ye programındayım TRT’de. Kuliste sohbet ederken bana “5 dakika müsaade et. Tarkan diye bir çocuk var onu alayım. 2 şarkı söylesin. Ondan sonra biz programımızı rahat rahat yaparız” dedi. Sonra Tarkan geldi. Öyle kibar ve efendi; güzel bir surat. Merhabalaştık, sonra o programa çıktı. Yıllar sonra o Tarkan hakkıyla muhteşem bir ses oldu. Selamlar buradan!

“KEMAL SUNAL’LA ORTAK NOKTALIRIMIZ ÇOKTU.”
-Dilersen rol aldığın sinema filmlerini de konuşalım…
Kemal Sunal, Kadir İnanır, Tarık Tarcan, İbrahim Tatlıses gibi birçok oyuncunun filminde oynadım. Hepsiyle güzel anılarım oldu. Merhum Kemal Sunal ile ortak noktalarımız çoktu, çünkü ikimizde akrep burcuyduk. Onunla başrol oynamaktan çok keyif almıştım. İkimiz çok iyi anlaşıyorduk, her set çıkışımızda bana yol tarifi yapardı. Çünkü ben otomobil kullanmaya daha yeni başlamıştım. Rahmetli bu anlamda da yardımcı oluyordu. Nurlar içinde uyusun.

Nil Ünal, merhum Kemal Sunal’la başrol oynamaktan çok keyif aldığını belirtiyor:  “İkimiz çok iyi anlaşıyorduk, her set çıkışımızda bana yol tarifi yapardı. Çünkü ben otomobil kullanmaya daha yeni başlamıştım. Rahmetli bu anlamda da yardımcı oluyordu. Nurlar içinde uyusun.”

“ESKİDEN ŞİMDİKİ GİBİ HAZIR SET KIYAFETLERİ YOKTU”
-Kemal Sunal’ı çok sevdiğini biliyorum. Biraz daha ondan bahseder misin?
Kemal Sunal ile oynamak benim için çok büyük bir heyecan oldu tabi. Daha önce yapımcı ile görüştük, çekim günü kararlaştırıldı ve çekime gittim. Heyecandan titriyordum. Gerçekten çok sevdiğim büyük bir oyuncu ile oynamak bana heyecan veriyordu. O gün için hangi kıyafet isteniyorsa çantama doldurup götürürdüm. Eskiden şimdiki gibi hazır set kıyafetleri yoktu. Saçlarımızı da akşamdan sarıyorduk. Şimdiki gibi kuaför makyöz yok hepsini biz hallediyoruz. Set kuruldu “Nil hanım buyurun dediler”. Kemal beyin meşhur bir sahnesi var yatakta! Aynen o vaziyette yatıyor. Önce bir tanışalım dedim. Tanıştık “Çok sevindim sizinle oynayacağım için” dedi. Çok titiz bir insanmış, yemeklerini bile evden taşırmış. Pek fazla muhabbeti olmadığını söylüyorlardı. Ama biz çok güzel muhabbetler yaptık ve bu konuya ilişkin önyargıların hepsini yok ettik. Film aralarında yemeklerimizi yedik. Onunla hiçbir kötü anım yok. Zaten kendisi yardım sever ve yardımlarını kimseye söylemeyen özel bir insandı.

Nil Ünal ve Kadir İnanır

“DÜNLE BUGÜN ARASINDA SİNEMADA ÇOK FARK VAR”
-Sinemada dün ile bugün arasında neler değişti sana göre?
Dünle bugün arasında sinemada çoğu şey değişti. Çok fark var. Şimdiki şartlarla o zamanki şartlar arasında çok fark var. Bir gün set çıkışı karda kaldık, taksi çalışmıyor. Beklerken bir minibüs durdu, hepimizi aldı. Çok güzel bir gündü. Sabah erkenden giderdik akşama kadar. Mesela Kavgamız filminde Kadir İnanır’la oynadık. Ağlamam gerekiyor. Ağladık makyaj falan kalmadı. İki dakika sonra gelinlik sahnesi var. Hayda makyajı kendin sil yeniden yap, kostüm değiştir hepsi bize aitti. Şartlar çok zordu. Şimdi karavanlarda yemekler, araçlar, kostümler her şey hazır.

-Seni sevenlere ne söylemek istersin?
Nice yeni film, dizi ve şarkılarda buluşmak üzere demek istiyorum. Herkese sevgilerimi sunuyorum.