Connect with us

Faruk Bangir

“TUTUŞMAK, AŞKIN EN COŞKULU HALLERİNDEN BİRİ”

-“Tutuşmak aşkın en coşkulu hallerinden biri. Cayır cayır yanıyorum dersiniz ya, işte öyle bir şey. Kalp atışlarının engellenemez hali. Aşkın mucizesi diye bir şey varsa; bu arayış ilk şarkılarla başlıyor bende.”

-“Yarın artık bugündür. Bugüne baktığımızda ümitler kırık gibi. Ama ümitsiz de yaşanmıyor ki. Kalbimizin ekmeğini yiyeceğimize inanıyorum. O yüzden ne kadar iyi insan olursam o kadar gelecekten ümitli oluyorum.”

 

Sanatçı Zaim Güvenç, Gönlü Bana Düşmedi, Haz ve Bir Kalp Hikâyesi isimli şarkılarının ardından kısa bir süre önce Tutuş’u yayınladı. Güvenç’le son şarkısı Tutuş’un ortaya çıkış hikayesini ve sanata bakışını konuştuk. Tutuş’un “melodisi, nakaratı, sözleri, söz ve müzik uyumu içindeki kırılmaları itibarı ile sürprizleri olan bir şarkı” olduğunu ifade eden Güvenç, “Aranjesi, sözleri, yorumu ile 90’lara selam çakarken yenilikleriyle bugünün Türkiye’sinde dinlenen popüler müziğe de gülümsüyor. Sesimi sanırım en iyi kullandığım şarkım bu.” diyor.

Tutuş’un “melodisi, nakaratı, sözleri, söz ve müzik uyumu içindeki kırılmaları itibarı ile sürprizleri olan bir şarkı” olduğunu ifade eden Zaim Güvenç, “Aranjesi, sözleri, yorumu ile 90’lara selam çakarken yenilikleriyle bugünün Türkiye’sinde dinlenen popüler müziğe de gülümsüyor. Sesimi sanırım en iyi kullandığım şarkım bu.” diyor.

-Yeni şarkınız Tutuş yayınlandı. Şarkınızın sözlerini yazarken nasıl bir ruh hali içindeydiniz?
Aslında sözleri çok dramatik bir şarkı yazmıştım. Adı ”Bir Gençlik Hatası” idi. Fakat bazen sözler insana çok ağır gelir ya o anda yaşadığım kırılma sonucu şarkı dönüşüme uğradı. Bir anda ulaşılamayana değil hayal ettiğime evrildi sözler. Ve Tutuş’un sözleri dökülüverdi.

“KALBİMİN SESİNİ DUYURABİLMEK İÇİN AŞK ŞARKILARI SÖYLÜYORUM”
-Dinleyici “Tutuş” şarkısını dinlediğinde hangi mesajı almalı, ne hissetmeli ve anlamalı?
Tutuşmak aşkın en coşkulu hallerinden biri. Cayır cayır yanıyorum dersiniz ya, işte öyle bir şey. Kalp atışlarının engellenemez hali. Aşkın mucizesi diye bir şey varsa; bu arayış ilk şarkılarla başlıyor bende. Bir seferinde bana radyodan biri şöyle seslenmişti: “Evet duyman için aşk şarkıları çalıyorum.” Ben de kalbimin sesini duyurabilmek için aşk şarkıları söylüyorum. Zira aslında çok utangacım. Tutuş şarkımızın duygu dökümü içimde bu şekilde.

“SANIRIM SESİMİ EN İYİ KULLANDIĞIM ŞARKIM BU”
-Yeni şarkılar dinlenebilir, şarkılar çıkmıyor- çıkamıyor derken böyle bir şarkı bize sürpriz oldu. Siz şarkınızı kısaca nasıl değerlendirirsiniz?
Evet, Tutuş melodisi, nakaratı, sözleri, söz ve müzik uyumu içindeki kırılmaları itibarı ile sürprizleri olan bir şarkı. Ben dün-bugün şarkısı diyorum. Aranjesi, sözleri, yorumu ile 90’lara selam çakarken yenilikleriyle bugünün Türkiye’sinde dinlenen popüler müziğe de gülümsüyor. Ve ilk kez bu şarkımızda 18-22 yaş aralığını yakaladığımızı sözlerime eklemeliyim. Youtube analizlerden şarkılara dair hangi yaş grubu dinliyor, nerede en çok dinleniyor gibi soruların yanıtlarını almak mümkün. Ve sesimi sanırım en iyi kullandığım şarkım bu. Aralıksız aldığım şan eğitimine elbette çok şey borçluyum.

-Tıklanıp geçilen değil her daim dinlenecek şarkılar çabasıyla hareket ediyorsunuz görebildiğim kadarıyla…
Evet, tıklanmak ve dinlenmek arasında git gel yapan şarkıcılar kervanında hiçbir zaman olmak istemedim. Şarkı bir kez dinlensin tıklanma sayısı artsın diye ilginçlikler ve saçmalıklar yapalım gibi şeyler düşünmeden şarkı yapıyorum. Bu nedenle kanaatiniz çok doğru.

Sanatçı Zaim Güvenç’le son şarkısı Tutuş’un ortaya çıkış hikayesini ve sanata bakışını konuştuk.

“SOSYAL MEDYADA CANLI YAYINLAR ÇOK İŞE YARIYOR”
-Çok çalışkansınız, canlı yayınlarla şarkınızın tanıtımını destekliyorsunuz. Neredeyse her gün sosyal medyada canlı yayınlar yapmak sizi yormuyor mu?
-Yuvarlanan taş yosun tutmazmış. Sistematik, organize bir tanıtım ve halkla ilişkiler kampanyası şarkılarım için ne yazık ki uygulayamıyoruz. Çünkü çok pahalı! Bunun için sosyal medyada canlı yayınlar çok işe yarıyor. Yine siz değerli gazeteciler bu konuda son derece kıymetlisiniz. Zorlansam bile buna değer.

“SANATTA İMZA ATABİLMEK ÇOK ÖNEMLİ”
-Siz zamana kalmış bir sanatçı olmayı önemsiyorsunuz ve aralıksız üretiyorsunuz. Bu noktada para mı sanat mı ön planda sizin için?
Şöyle bir örnekle cevaplayım: Marlon Brando imzası, koleksiyonerler için her zaman bulunmaz parçalardan biri olarak kabul edilmiştir. Öyle ki; yazdığı çekler çoğu zaman paraya çevrilmezmiş. Çünkü imzasının çekin ederinden çok daha değerli olduğuna inanılırmış. Sözü şuraya getirmekteyim; sanatta imza atabilmek çok önemli. Ve elbette asıl olan üretim. Yani sanat çok önemli.

“EN UZUN YOLCULUKLAR İLK ADIMI ATMAKLA BAŞLAMIŞTIR”
-Müzikte sinemaya göre yeni sayılırsınız, gelişiminizi nasıl sağlıyorsunuz?
Söz yazmak için insanın kendi ruhunu gözlemlemesi, kitap okuması, film izlemesi yine çevresini gözlemlemesi son derece geliştirici. Biliyorum ki en uzun yolculuklar hep o ilk adımı atmakla başlamıştır. Devamlı ve sürdürülebilir çaba bir hikâyeyi gerçeğe taşıyor işte. Ayrıca şan dersleri alıp her hafta bir şarkıcının şarkılarını çalışıyor o sanatçıya dair gözlemler yapıyorum.

“KLİP ŞARKININ ÖNÜNE GEÇSİN İSTEMEDİM”
-Klipleriniz çok ilginç; belli ki bayağı emek veriyorsunuz. Son klibinizden kısaca bahseder misiniz?
Klip şarkının önüne geçsin istemedim. Ve diğer kliplerde uyguladığımız kısa film tadında klip mantığından burada vazgeçtik. Bir işi yapa yapa öğreniyorsunuz. Önceki kliplerimi çok seviyorum ama Tutuş’un klibi sade ve şarkının önüne geçen bir çalışma olsun istemedim. Ve bu da başarıldı kanımca. Yönetmenlerimize yine bu klipte oynayan Sevgili İlayda Uysal ve Sevgili Alekber Alekberov’a çok teşekkür ederim. Yine müzikte yol arkadaşım Faruk Bangir’e, aranjörüm Aydın Baş’a çok teşekkürlerimi sunarım.

-Şarkı yayımlandıktan sonra nasıl tepkiler geldi?
Çok güzel. Çok mutluyum ben.

“FARKINDA OLMADAN İÇİNDE HÜZÜNLER, SEVİNÇLER VE COŞKULAR BİRİKTİRİYORSUN”
-Beste yapmak ve söz yazmak zorlu bir süreç mi?
Efor gerektiriyor. Yaşarken farkında olmadan içinde hüzünler, sevinçler ve coşkular biriktiriyorsun. Bunları üst üste koymak, art arda getirmek hele de ruhun yaralanmış bir anında ki; böyle anlarda çıkıyor bende şarkılar gözyaşlarının akması gibi aniden geliyor işte. Şarkı çıktıktan sonra dinleyicim gözyaşlarımı siliyor sanki. Ya da tam tersi onlarla şen kahkahaları da paylaşıyorum.

-Bildiğim kadarıyla şan eğitiminiz sürüyor. Bu konuda neler söylersiniz?
Müzik hayatımın her köşesinde. Fakat eğitim almak seni bambaşka kılıyor. Kendinde ve doğada yepyeni sesler duymaya başlıyorsun. Hem nota öğrenmek hem kulağını geliştirmek; bu sırada ses kaslarının farkına varmak olağanüstü. Serdar Atalay Hocama ve birlikte ders aldığım Mert’e çok teşekkür ederim bu vesileyle.

-Tüm çalışmalarınızın yanı sıra roman da yazıyorsunuz. Bu roman senaryoya dönüşecek mi?                                                                                                                                      Firari Periler adlı bir roman yazıyorum. İyiliğin görünmez sanılan gücünü anlatan bir roman. Mutlaka filme dönüşecek.

-Bir gününüz nasıl geçiyor?
Önce beynim bilincim sabahı karşılıyor. Akşama doğru kalbim devreye giriyor çoğunlukla. Akşamları ayın denizde yansımaları olan yakamozlarla buluşuyorum sanki. Yani edebiyat, müzik sinema devreye giriyor benim için. Bu sefer kalbimle mesaim başlıyor.

-Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oynadınız daha önce. O yıllara dair neler anlatmak istersiniz?
Anakara Sanatlı yıllarım temel eğitimdi benim için. Hayata, sinemaya, tiyatroya bakışımı oluşturan; özgürlüğün ne demek olduğunu anlamaya çalıştığım koskoca bir evren.

Zaim Güvenç, Türk sinemasının efsanelerinden merhum Kemal Sunal’ın önemli filmlerinden Düttürü Dünya’da rol almıştı.

-Kemal Sunal’ı da analım mı? Düttürü Dünya’dan bahsetmeden olmaz…
Sanatımdaki çatı gibi bu film ve o ışıklar içinde uyusun usta oyuncu Kemal Ağabey. Sanki beni yağmurdan çamurdan doludan koruyan sihirli sırlı sözcükler gibi ‘Düttürü Dünya” ve Kemal Sunal…

“KALBİMİZİN EKMEĞİNİ YİYECEĞİMİZE İNANIYORUM”
-Gelecekten ümitli misiniz peki?
Yarın artık bugündür. Bugüne baktığımızda ümitler kırık gibi. Ama ümitsiz de yaşanmıyor ki. Kalbimizin ekmeğini yiyeceğimize inanıyorum. O yüzden ne kadar iyi insan olursam o kadar gelecekten ümitli oluyorum.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir