Connect with us

Dünya Gündemi

ABD-ÇİN İNOVASYON YARIŞI VE TAYVAN’IN ROLÜ…

FP Analytics raporu; yarı iletkenler konusunda Çin, Tayvan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında gelişen “stratejik ekonomik ilişkiyi” analiz ediyor. Özel ve kamu sektörü aktörlerinin karşılaştığı ekonomik ve güvenlik zorluklarını incelendiği raporda, ABD’nin 46’ncı Başkanı Joe Biden için fırsat öngörüleri sıralanıyor.

Diplomasi muhabirlerince ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘yarı resmi yayın organı’ kabul edilen Foreign Policy Dergisi ve bünyesindeki ünitelerin kamuoyuyla paylaştığı haber, röportaj ve raporlar dikkatle izleniyor. FP Analytics tarafından yayınlanan “Yarı iletkenler ve ABD-Çin İnovasyon Yarışı-Tedarik zincirinin jeopolitiği ve Tayvan’ın merkezi rolü” başlıklı rapor da bunlardan biri.

EKONOMİK BÜYÜMENİN, GÜVENLİĞİN VE TEKNOLOJİK YENİLİĞİN KALBİ
Raporda da vurgulandığı üzere, “çip” diye bilinen yarı iletkenler; ekonomik büyümenin, güvenliğin ve teknolojik yeniliğin kalbindeki yer alıyor. “Bir posta pulu boyutundan daha küçük, bir insan saçından 10 kat daha ince (10 nanometre) ve yaklaşık 40 milyar bileşenden oluşan” yarı iletkenlerin dünya gelişimine etkisi sanayi devrimlerinin ötesine geçiyor.

YARI İLETKENLER, HAYATA DOKUNAN HER YERDE
Yarı iletkenler “akıllı telefonlar, PC’ler, kalp pillerinden internete; elektronik araçlar, uçaklar ve hipersonik silahlara kadar” hayatımıza dokunan her yerde. Elektrikli cihazlarda ve küresel e-ticaret gibi “mal ve hizmetlerin dijitalleştirilmesinde” de karşımıza çıkıyor. Yapay zeka (AI), kuantum hesaplama, Nesnelerin İnterneti (IoT), gelişmiş kablosuz iletişim ve 5G teknolojileri yarı iletkenlere talebi hızla artırıyor.

Covid-19 salgını ve uluslararası ticaret anlaşmazlıkları endüstrinin tedarik ve fiyat zincirlerini hayli zorluyor. ABD ve Çin arasındaki “teknolojik üstünlük savaşı” tedarik zincirinde kopma riski oluşturuyor.

ÇİN, YARI İLETKEN BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMAK İSTİYOR
ABD, on yıllardır yarı iletken endüstrisinde lider ve 2020 itibariyle yüzde 48’lik (193 milyar dolar) pazar payına sahip. IC Insights verileriyle dünyadaki en büyük 15 yarı iletken firmasından 8’iABD’de. 2020’de 2019’a göre yüzde 14.6 artışla 350 milyar dolarlık çip ithal eden Çin, bu alandaki bağımlılığına son vermek ve küresel teknoloji liderliği iddiasını pratiğe dönüştürmek istiyor. “Made in China 2025 girişimi ve Ulusal Entegre Devre Endüstrisi Gelişimini Destekleme Yönergeleri” doğrultusunda son altı yıldır finansal teşvikler, fikri mülkiyet (IP) ve antitröst çabaları ortaya koyuyor.

Bir önceki ABD Başkanı Donald Trump, Çin’le sert ticaret savaşları yürütmeyi tercih etti.

ABD-Çin rekabeti, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde yoğunlaştı. ABD yarı iletken ihracat kontrollerini özellikle Çin’e karşı daha katı lisans politikalarıyla sıkılaştırdı. Çin’in sivil tedarik zincirlerinin ABD teknolojisini edinmesindeki endişeler halen sürüyor.

Taiwan Semiconductor Manufacturing Corporation -TSMC 

BU YARIŞTA TAYVAN’IN ROLÜ VE KONUMU
Tam da bu noktada Tayvan gerçeği kendini gösteriyor. Bu ülke endüstrideki lider üreticilerden. Dökümhane pazarının yüzde 51,5’ine sahip. Taiwan Semiconductor Manufacturing Corporation (TSMC ) dünyadaki en gelişmiş (10 nanometre veya daha küçük) yongaları imal ediyor. TSMC; Apple, Qualcomm, Broadcom ve Xilinx gibi hem ABD’li hem de Çinli firmaları desteklemekte. Yakın zamana dek Çin firması Huawei’yenin de tedarikçisiydi. ABD Ticaret Bakanlığı’nın Huawei tedarikçilerine güvenlik endişeleri bahanesiyle getirdiği kısıtlamalar yüzünden Mayıs 2020’de Çin deviyle bağını kopardı.

TAYVAN BOĞAZI’NDAKİ GERİLİM
Tayvan öte yandan jeopolitik bir odak noktası haline geldi. Trump’ın ABD-Tayvan ilişkilerini güçlendirme hamleleri , Tayvan Boğazı’ndaki gerilimi artırdı. Çin’in bölgedeki askeri faaliyetlerini yoğunlaştırarak Biden yönetiminin kararlılığını test etmekte.

JEOPOLİTİK, TİCARET VE TEKNOLOJİ ANLAŞMAZLIKLARI ARTIYOR
Bu olaylar küresel yarı iletken endüstrisi için önemli riskler barındırıyor. Tayvan; endüstrideki söz konusu karmaşık ekosisteminin bir bölümünü temsil ediyor. Şirketlerin ve ülkelerin jeopolitikten yalıtılmış kalabilmesi de giderek güçleşmekte. Jeopolitik, ticaret ve teknoloji anlaşmazlıkları artıyor. Bunun üzerine eklenen Covid-19 salgını da tedarik ve değer zincirlerine zarar veriyor. Yarı iletken firmalarıı malzemeleri stoklayarak veya üretim tesislerini yeniden konumlandırarak üretim süreçlerini güvence altına alma gayretinde. Bu kaos endüstriyi sekteye uğratıyor.

Joe Biden’in Çin’le inovasyon yarışında izleyeceği strateji merak ediliyor.

ÇİN, TAYVAN VE ABD ARASINDA GELİŞEN STRATEJİK EKONOMİK İLİŞKİ
FP Insider Raporu’nda yarı iletkenler hakkında Çin, Tayvan ve ABD arasında gelişen stratejik ekonomik ilişki analiz ediliyor. Sektördeki önemli özel ve kamu aktörlerinin karşılaştığı ekonomik ve güvenlik zorluklarındaki büyüme süreci irdeleniyor. Raporda kaotik tablonun Joe Biden’e sunduğu fırsatlara spot ışığı yakılıyor. Biden yönetiminin eş zamanlı yürütmeye çalıştığı “Çin’in teknolojik hedeflerini kontrol alma ve ABD’nin rekabet gücünü artırma” çabasına dikkat çekiliyor. Raporda özellikle şu hususların altı çiziliyor:

RAPORDA ALTI ÇİZİLEN NOKTALAR…
-Yarı iletkenler, ABD ve Çin’in karşılıklı olarak bağımlı teknolojik hedeflerinin temelini ve çelişmesini temsil ediyor. Son teknoloji yarı iletken cihazlar, Tayvan üzerinden, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri için kritik bir teknolojik güvenlik açığıdır.
-Büyük yatırımlara rağmen, Çin’in önümüzdeki beş ila 10 yıl içinde bağımsız yarı iletken üretim kapasitelerine ulaşması pek olası değil. Çinli şirketler, yarı iletken üretim ekipmanına (KOBİ) ve yazılıma sınırlı erişim nedeniyle üst düzey firmalarla rekabet edemiyor ve genel olarak endüstri bilgisi eksikliği, kendi kendine yeten bir tedarik zincirinin gelişimini engelliyor.
-Tayvan, ABD-Çin geriliminin merkezi olmaya hazırlanıyor. Ülkenin yarı iletken üretimindeki ve teknoloji tedarik zincirlerindeki merkezi rolü göz önüne alındığında, Çin, yerel endüstrisini desteklemek için gereken çekirdek yarı iletken fikri mülkiyetini (IP) elde etmek için ticaret kısıtlamaları, yetenek istihdamı ve siber alem yoluyla ekonomik etkisini büyük olasılıkla kullanacaktır.
-Şirketler ve ülke hükümetleri arasında güvensizliği besleyen tek taraflı kısıtlamalar, ekonomik ayrışma riski taşır. Amerika Birleşik Devletleri tarafından tedarik zincirinin bölümlerine, özellikle de TSMC gibi imalatçılara uygulanan tek taraflı ekonomik önlemler, özel ve kamu aktörleri arasında ABD liderlerinin eylemlerinin küresel tedarik zincirleri ve kurumsal rekabetçilik üzerindeki etkisine ilişkin endişeleri artırmıştır. Kritik darboğazları ve güvenlik açıklarını tanıyan bazı şirketler, ABD’nin sektördeki önceliğini zayıflatabilecek Amerikan ekonomi politikalarını atlatmak için yeni üretim modellerini değerlendiriyor, yatırımları ve tedarikçileri çeşitlendiriyor.
-Biden yönetimi ve Amerikan şirketleri arasındaki işbirliği, ulusal güvenlik ve ticari çıkarları dengelemenin anahtarı olacak. Yarı iletken düzenlemesine ilişkin çok taraflı çerçevelerin Tayvan veya Çin’i içermediği göz önüne alındığında, Biden yönetimi, Ekonomik Refah Ortaklığı Diyaloğu (EPP) ve Stratejik Ekonomik Diyalog yoluyla Amerikan-Tayvan ekonomik ilişkilerinin güçlendirilmesine yönelik mevcut forumları destekleyebilir. Şu anda şirketleri ABD merkezli fabrikasyon tesislerine yatırım yapmaktan caydıran Federal Temiz Hava Yasası kapsamındaki mevcut vergi kanunlarının ve izin süreçlerinin değerlendirilmesi, yatırımı çekmek ve sektördeki ABD rekabet gücünü güçlendirmek için önemli olacaktır.

Haberin orijinal metni: https://foreignpolicy.com/2021/02/16/semiconductors-us-china-taiwan-technology-innovation-competition/

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir