Connect with us

Faruk Bangir

AFYONKARAHİSAR BÜYÜK UTKU ANITI…

Kaide üzerindeki heykeller normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketler son derece canlıdır. İşgalcileri sembolize eden ve yerde yatan figürün büyük bir çaresizlikle aşağı sarkan başındaki ıstıraplı yüz ifadesi ve bitkin vücudu yenilgiyi yansıtmaktadır. Ayaktaki figürün yüzünde ise büyük bir hiddet ifadesi vardır. “Gerilmiş adaleleri, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkmış kolları, biri yumruk şeklinde sıkılmış, diğer bir şeyi parçalayacakmış gibi açılmış elleriyle” ayakları altında yatan figürü yukarıdan bakışlarıyla adeta ezmektedir.

 

Afyonkarahisar Valilik binasının karşısındaki Anıtpark içinde yer alan Büyük Utku (Zafer) Anıtı, Afyon Kalesi’nin eteğinde konuşlanmaktadır. Arka yüzü kaleye, ön yüzü ise şehre dönüktür. Dikildiği yeri de kapsayan ve topografyaya uygun düzenlenen Anıtpark, iki kademelidir. Kaide ve heykelin bulunduğu kısım yukarıda kalmaktadır. Burada bir düzlük oluşturularak; halkın, anıtın çevresinde dolaşması sağlanmıştır. İkinci kısımsa daha alçak seviyededir. Kaidenin bulunduğu aksın üzerinde bir havuz ile iki yanında yukarıdaki bölüme çıkılan merdivenler vardır.

TAARRUZUN PLANLANDIĞI MEVKİİ: ZAFER MÜZESİ…
Afyonkarahisar Utku Anıtı’nın dikildiği yer, tarihi açıdan büyük bir öneme sahip. Bugün Zafer Müzesi olan bina, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından Kurtuluş Savaşı sırasında karargâh olarak kullanılıyor. 1922 Ağustos’ta gerçekleşen Dumlupınar Savaşı/Başkumandanlık Meydan Muharebesi burada planlanıyor.

Anıt; “Afyon’un kurtuluşu, Türk askeri kuvvetlerinin başarısı ve 30 Ağustos Zaferi’nin” gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla taarruzun planlandığı mevkiye dikiliyor. Avusturyalı Heykelci Heinrich Krippel imzalı eser, 59 bin 446 TL’ye mal oluyor. Sanatçının, Türkiye’deki anıt türü eserlerinin tümünü Viyana’daki atölyesinde ürettiği biliniyor. Dolayısıyla, Afyon Anıtı’nı da aynı mekânda yaptığı kabul ediliyor.

BAŞBAKAN İSMET İNÖNÜ AÇIYOR…
Anıt, 24 Mart 1936 tarihinde törenle açılıyor. Başvekil İsmet İnönü, Nafıa, Maliye, İktisad Vekilleri ve Parti Umumi Kâtibi Recep Peker törene katılmak için o gün saat 10.30’da trenle Ankara’dan Afyon’a geliyor. Coşkulu ve geniş katılımlı törende, Başbakan İnönü, “üzerini saran bayrağı tutan” kurdeleyi keserek heykeli açıyor. Geceleyin Afyon Halkevi’nin salonunda üç yüz kişilik bir şölen düzenleniyor.

BRONZ FİGÜRLER NEYİ ANLATIYOR?
Büyük Utku Anıtı; kaide ve heykelden oluşuyor. Kaidenin üzerinde, yaklaşık dört metre yüksekliğinde bronz figür grubu yer alıyor. İki erkek figürü bir kayanın üstünde betimlenmiştir. Her ikisi de çıplak figürlerin biri ayakta, diğeri onun ayaklarının dibinde yerde yatmaktadır. Yerdeki figür düşmanı, ona hücum eden ayaktaki figür ise Türk Milleti’ni simgelemektedir. Türk’ü simgeleyen figürün ayağı altında (arka yüzde) yazıt bulunmaktadır.

KAİDEDEKİ KABARTMALARI ATATÜRK BELİRLİYOR…
İki buçuk metre yüksekliğindeki kare kesitli kaidenin dört cephesinde profilli kare çerçeveler içinde kabartma tasvirler vardır. Oktay Aslanapa’ya göre kabartmaların konularını Atatürk belirlemiştir. Birinci cephede Atatürk’ün profilden betimlenmiş portresi ile sağ alt köşede sanatçının imzası görülmektedir. İkinci cephede çerçevenin profilinde 29/30 Ağustos 1922 tarihi yer almaktadır. Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak bir masanın etrafında oturur pozisyonda betimlenmiştir. Figürler profilden verilmiştir. Fevzi Çakmak yumruğunu masanın üstündeki haritaya koymuştur. Atatürk’ün bir eli yumruk biçiminde haritanın üstündeyken diğer eli kararlılık ifade eder biçimde ileri uzanmıştır. İnönü de bir eli ile harita üzerinde bir yerleri göstermektedir.

Atatürk, İnönü ve Çakmak 28 Ağustos 1922 tarihinde Afyon’a gelerek bugünkü Zafer Müzesi’ni karargah olarak kullandı. Düşmanın sökülüp atılması planını burada yaptı.

ATATÜRK, İNÖNÜ VE ÇAKMAK 28 AĞUSTOS 1922’DE AFYON’A GELİYOR
Yukarıda da vurguladığımız üzere; Atatürk, İnönü ve Çakmak 28 Ağustos 1922 tarihinde Afyon’a gelerek bugünkü Zafer Müzesi’ni karargah olarak kullanmışlardır. Düşmanın sökülüp atılması planını burada yapmışlardır. Kabartma, Atatürk ve silah arkadaşlarını harita üzerinde taarruz planını hazırlarken göstermektedir. Üçüncü cephede, çerçevenin profilinde 31 Ağustos 1922 tarihi okunur. Savaş sahnesi, Dumlupınar’da tutunmak isteyen düşman kuvvetlerinin son bir darbe ile püskürtüldüğünü anlatmaktadır.

KAİDENİN DÖRDÜNCÜ CEPHESİ…
Dördüncü cephede ise, çerçevenin profilinde 27 Ağustos 1922 tarihi yer almaktadır. Bayrak taşıyan Türk askerleri ve bayrağı öpen, kasketli bir erkek figürü betimlenmiştir. Afyonlu asker ve devlet adamı Ali Çetinkaya’nın yorumuna bu kabartma, “düşman ordularının esareti altında kalmış olan Afyon ve Afyon halkının 27 Ağustos 1922 tarihinde milli ordularımız tarafından kurtarıldığını ve bayrağımıza, özgürlüklerine kavuştuklarını” sembolize etmektedir.

Kaidenin ikinci cephesinde çerçevenin profilinde 29/30 Ağustos 1922 tarihi yer almaktadır. Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak bir masanın etrafında oturur pozisyonda betimlenmiştir. Figürler profilden verilmiştir. Fevzi Çakmak yumruğunu masanın üstündeki haritaya koymuştur. Atatürk’ün bir eli yumruk biçiminde haritanın üstündeyken diğer eli kararlılık ifade eder biçimde ileri uzanmıştır. İnönü de bir eli ile harita üzerinde bir yerleri göstermektedir.

SIKILMIŞ VE BİR ŞEYİ PARÇALAYACAKMIŞ GİBİ ELLER…
Kaide üzerindeki heykeller normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketler son derece canlıdır. İşgalcileri sembolize eden ve yerde yatan figürün büyük bir çaresizlikle aşağı sarkan başındaki ıstıraplı yüz ifadesi ve bitkin vücudu yenilgiyi yansıtmaktadır. Ayaktaki figürün yüzünde ise büyük bir hiddet ifadesi vardır. “Gerilmiş adaleleri, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkmış kolları, biri yumruk şeklinde sıkılmış, diğer bir şeyi parçalayacakmış gibi açılmış elleriyle” ayakları altında yatan figürü yukarıdan bakışlarıyla adeta ezmektedir.

HEYKELTRAŞ HEINRICH KRIPPEL KİMDİR?
27 Eylül 1883’te Avusturya’nın Viyana şehrinde doğdu. Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenim gördü. Önceleri mezar ve portreler üzerinde çalıştı. Türk Hükümeti’nin davetiyle geldiği Türkiye’de, 1925 ile 1938 yılları arasında Sarayburnu Atatürk Heykeli (1925), Konya Atatürk Heykeli (1926), Ankara Atatürk Heykeli (1927), Samsun Atatürk Anıtı (1931), Afyonkarahisar Zafer Anıtı (1935) ve Ankara Sümerbank içindeki Oturan Atatürk Anıtı (1938) gibi pek çok esere imza attı. Sanatçı, 5 Nisan 1945 tarihinde Viyana’da bir mide ameliyatı sonrasında haytanı kaybetti.

Atatürk, bu eserler için sanatçıyı köşkte misafir ediyor ve anıt için poz veriyor. Anıt grubunun heykelleri sanatçının Viyana’daki atölyesinde tasarlanıyor, Viyana Birleşik Maden İşletmeleri’nde bronza dökülüyor ve parçalar halinde Türkiye’ye getirilerek yerlerinde monte ediliyor.

Afyonkarahisar Utku Anıtı’nın dikildiği yer, tarihi açıdan büyük bir öneme sahip. Bugün Zafer Müzesi olan bina, Atatürk ve silah arkadaşları tarafından Kurtuluş Savaşı sırasında karargâh olarak kullanılıyor. 1922 Ağustos’ta gerçekleşen Dumlupınar Savaşı/Başkumandanlık Meydan Muharebesi burada planlanıyor. Anıt; “Afyon’un kurtuluşu, Türk askeri kuvvetlerinin başarısı ve 30 Ağustos Zaferi’nin” gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla taarruzun planlandığı mevkiye dikiliyor.

 

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir