THREAD IN MOTION’DAN ENDÜSTRİ 5.0 SÜRECİNDE YENİ ÇÖZÜMLER…

Geliştirdikleri akıllı eldivenlerle “özellikle lojistik ve üretim süreçlerinde giyilebilir teknolojinin gücünü kullanarak hata yapılmasını engellemeyi ve verimliliklerini artırmayı hedeflediklerini” ifade eden Endüstriyel Nesnelerin Interneti (IIOT) şirketi Thread in Motion’ın (TIM) CEO’su Kadir Demircioğlu “Yüzde yüz Türk şirketi olarak, Türk mühendisler tarafından geliştirilen teknolojiyi bugün 6 farklı sektörde, 35 ülkede, global şirketler de dahil olmak üzere 200’den fazla müşteriye sunuyoruz. Giyilebilir teknoloji ürünleriyle otomotiv, perakende, lojistik, üretim ve e-ticaret gibi sektörlere özel operasyonel verimliliği artırıyoruz.” dedi.

Endüstriyel Nesnelerin Interneti (IIOT) şirketi Thread in Motion (TIM), 35 ülkede 30’un üzerinde global müşteriye hizmet veriyor. 2016 yılında iletken ipliklerle yola çıkan, ardından yenilikçi giyilebilir teknoloji ürünleri ve tamamlayıcı akıllı yazılım çözümleriyle Endüstri 5.0 süreçlerinde faaliyet gösteren firma, yeni ürünleri Vega, Vega-X ve CONWO’yla ülke ve dünya pazarındaki alanını genişletiyor.

Yüzde yüz yerli bir şirket olan Thread in Motion’ın kurucu ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu, “Mümkün olanın ötesine geçmeye hazır mısınız?” mottosuyla hızla büyüyen müşteri tabanına ve endüstriyel ortaklara katkı sunduklarını ifade ediyor.

MERCEDES-BENZ’İN YARIŞMASINDA BİRİNCİLİK…
Kadir Demircioğlu ve Rahim Öner tarafından kurulan Thead in Motion’un girişim serüveni, “akıllı bir kumaş ve bu kumaşın kullanıldığı akıllı bir ceketin üretimine odaklanan” bir startup kimliğiyle başladı. Endüstriyel üretim ortamında çalışanların giydiği kıyafetlere farklı teknolojiler entegre ederek onların sağlığı ve güvenliği için bir ürün geliştirmek ve fabrikalarda daha verimli ve izlenebilir bir iş süreci oluşturmak hedefiyle ilerledi. Mercedes-Benz’in startup’lara yönelik düzenlenen yarışmada giyilebilir teknoloji kategorisindeki projeyle birinci seçilen Demircioğlu ve Öner, “iletken iplik teknolojisini temel alarak ürettikleri ve işletmelerde hata yapmayı önlemeyi ve verimliliği artırmayı amaçladıkları” akıllı eldiveni geliştirerek kısa sürede önemli yatırımlar aldı.

(Soldaki) Kadir Demircioğlu ve Rahim Öner tarafından kurulan Endüstriyel Nesnelerin Interneti (IIOT) şirketi Thead in Motion’un girişim serüveni, “akıllı bir kumaş ve bu kumaşın kullanıldığı akıllı bir ceketin üretimine odaklanan” bir startup kimliğiyle başladı.  Yüzde yüz yerli şirket,  yeni ürünleri Vega, Vega-X ve CONWO’yla ülke ve dünya pazarındaki alanını genişletiyor.

“35 ÜLKEDE 200’DEN FAZLA MÜŞTERİYE HİZMET SUNUYORUZ”
“Otomotivden lojistiğe pek çok farklı dünya markasının ülkemizde üretim yapabiliyor olması ve bizim ürün ve teknolojilerimizi burada geliştirmemiz bizler için çok büyük bir avantaj.” diyen Kadir Demircioğlu şunları söyledi: “Ayrıca Türkiye’nin mühendislik ve üretim alanındaki bilgisi, deneyimi ve tecrübeleri Thread in Motion’ı kurduğumuz günden itibaren hızla ilerleyebilmesine olanak sağladı. Yola çıktığımız ilk günden beri geliştirdiğimiz akıllı eldivenler ile özellikle insanın aktif rol aldığı lojistik ve üretim süreçlerinde giyilebilir teknolojinin gücünü kullanarak hata yapılmasını engellemeyi ve verimliliklerini artırmayı hedefledik. Yüzde yüz Türk şirketi olarak, Türk mühendisler tarafından geliştirilen teknolojiyi bugün 6 farklı sektörde, 35 ülkede, global şirketler de dahil olmak üzere 200’den fazla müşteriye sunuyoruz. Geliştirdiğimiz giyilebilir teknoloji ürünleriyle otomotiv, perakende, lojistik, üretim ve e-ticaret gibi sektörlere özel operasyonel verimliliği artıran çözümler geliştiriyoruz.

Endüstri 5.0, üretim süreçlerini iyileştirmek için hem insanların hem de makinelerin güçlü yönlerinden yararlanmayı amaçlıyor.

“ENDÜSTRİ 5.0, İNSANLARIN GÜÇLÜ YÖNLERİNDEN YARARLANMAYI DA AMAÇLIYOR”
Otomasyonu ve insan emeğinin değiştirilmesini vurgulayan önceki aşamaların aksine, Endüstri 5.0, üretim süreçlerini iyileştirmek için hem insanların hem de makinelerin güçlü yönlerinden yararlanmayı amaçlıyor. Örneğin, makineler tekrarlayan ve tehlikeli görevleri yerine getirebilirken, insanlar üretimi optimize etmek için gerekli olan yaratıcılığı ve problem çözme becerilerini sağlayabilir. Bu iş birliği, hem tüketicilere hem de şirketlere fayda sağlayan daha verimli ve etkili bir üretim süreciyle sonuçlanır. Ayrıca, Endüstri 5.0 aynı zamanda çalışanlara beceri kazandırmak için fırsatlar sunuyor. Makineler tekrarlayan ve tehlikeli görevleri üstlendikçe, çalışanlar bu makineleri çalıştırma, bakımını yapma ve ayrıca makineler tarafından üretilen verileri yönetme konusunda eğitilebilir. Bu, daha yüksek vasıflı ve çeşitlendirilmiş bir iş gücüne ve otomasyonun önceki aşamalarına göre daha az işten çıkarmaya yol açabilir.

“VEGA VE VEGA-X’LE YENİ BİR SÜRECİ BAŞLATTIK”
Geliştirdiğimiz akıllı eldivenler Vega ve Vega-X ile yeni bir süreci başlattık. Yeni ürünlerle insan kaynaklı hataları sıfıra indirerek, müşteriler için verim ve kazancı maksimum seviyeye çekmeyi hedefliyoruz. Vega ve Vega-X ürünleri ile müşterilerinin yüzde 50 zaman kazanımı sağlayacak. İletken iplik teknolojisiyle ergonomik tasarıma sahip yeni ürünlerimiz, görüntü işleme teknolojisiyle hatayı minimuma indiriyor. Tak-çalıştır (plug&play) özelliği ve uzun batarya ömrü sayesinde kolay ve uzun süreli kullanım sunuyor. Bluetooth ve WiFi/LoRa bağlantıları sayesinde bir tesisteki tüm cihazlarla gerçek zamanlı ve etkili iletişim kuruyor. Görsel, işitsel ve dokunsal geri bildirim yapıyor.

Veri analiz platformu CONWO, süreçlerin daha sağlıklı ve sorunsuz ilerlemesi adına karar verici mekanizmalara yol gösteriyor.

“CONWO, KARAR VERİCİ MEKANİZMALARA YOL GÖSTERİYOR”
Bu teknolojilerle entegre çalışan veri analiz platformu CONWO ile öngörüsel tahminleme metodu ve algoritmalar kullanıyoruz. CONWO, süreçlerin daha sağlıklı ve sorunsuz ilerlemesi adına karar verici mekanizmalara yol gösteriyor. Akıllı eldivenlerimiz operasyonel verileri depolarken, geliştirdiğimiz yazılım platformu bu verileri analiz ederek ilgili tüm süreçlerin optimizasyonuna olanak sağlıyor. Şirket olarak vizyonumuz da bu farklı alanlardaki veri akışlarını kullanarak, bir Büyük Veri (Big Data) şirketi konumuna gelmek.”