Connect with us

Araştırma ve Raporlar

DAHA FAZLA YENİLENEBİLİR ENERJİ, DAHA DÜŞÜK ENFLASYON…

2021’de ve 2022’nin ilk yarısında gerçekleşenden daha çok rüzgâr ve güneş enerjisi kullanıldığının farz edildiği “Artan Elektrik Fiyatları ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi” başlıklı raporda; “piyasa takas fiyatı ve YEKDEM birim maliyetindeki olası değişim”, “enflasyonun nasıl seyredeceği”, “gaz ve ithal kömür maliyetleri ile karbon emisyonlarının ne kadar azabileceği” analiz edildi.

 

 

APLUS Enerji ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) tarafından hazırlanan “Artan Elektrik Fiyatları ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi” başlıklı raporda, yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışın “enflasyonu düşürücü” ve “ithal yakıt maliyetleri ile karbon emisyonlarını azaltıcı” etkisine işaret ediliyor.

ELEKTRİK FİYATLARI NE KADAR OLACAKTI?
Rapordaki verilerin elde edildiği araştırmada; “YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) veya YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) kapsamındaki projeler ve daha fazla lisanssız santral hayata geçseydi 2021 yılının tamamında ve 2022 yılının ilk yarısında serbest piyasadaki elektrik fiyatları nasıl oluşurdu?” sorusunun cevabı arandı.

FİYAT, MALİYET, ENFLASYON VE EMİSYONA ETKİSİ…
Gerçekleşenden daha çok rüzgâr ve güneş enerjisi kullanıldığının varsayıldığı çalışmada; (2021 başında toplam rüzgâr ve güneş kapasitesi 29,3 GW, 2022 Haziran ayı itibarıyla ise 35,9 GW) “piyasa takas fiyatı ve YEKDEM birim maliyetindeki olası değişim”, “enflasyonun nasıl seyredeceği”, “gaz ve ithal kömür maliyetleri ile karbon emisyonlarının ne kadar azabileceği” analiz edildi.

Güneş ve rüzgâr kurulu gücünün 36 GW farz edildiği rapora göre; 2021 yılında ve 2022’nin ilk yarısında elektriğin serbest piyasadaki fiyatı bugünkünden düşük belirlenecekti. YEKDEM maliyetlerine rağmen elektrik fiyatı, 2021’dekinden yüzde 3,5; 2022 yılının ilk altı ayındakinden ise yüzde 11,8 az olacaktı. Temmuz 2022’da yüzde 144,61 olan yıllık ÜFE (üretici fiyatları enflasyonu) yüzde 129,22; yüzde 79,60 olan yıllık TÜFE (tüketici fiyatları enflasyonu) ise yüzde 72,39 ölçülecekti. 2021 yılı için Türkiye’nin ithal yakıta ödediği para 2021’de 3,1 milyar dolar, enerji krizinin derinleştiği 2022’nin birinci yarısında da 3,3 milyar dolar azalacaktı. Ayrıca Türkiye’de 2021’de 22,9 milyon ton CO2 eşdeğeri, 2022’deyse 13,4 milyon ton CO2 eşdeğeri karbon azaltımı gerçekleşecekti.

Volkan Yiğit- APLUS Enerji Ortağı 

“KAPSAMLI BİR YENİLENEBİLİR ENERJİ STRATEJİSİ VE HEDEFİ ŞART”
“Eski YEKDEM santrallerinin alım garantisi süreleri sona erdikçe, yenilenebilir enerji üretiminin maliyetler üzerindeki düşürücü etkisinin daha da gözle görülür hale geleceğini” ifade eden APLUS Enerji Ortağı Volkan Yiğit, “Bu katkının yanı sıra yenilenebilir enerjinin ithal yakıt bağımlılığının azaltılması, arz güvenliğinin sağlanması ve karbon emisyonlarının düşürülmesi gibi çok yönlü faydaları getireceği görülmektedir. Bu açılardan piyasada hem maliyetlerin düşürülmesi hem de çok yönlü faydalardan yararlanılabilmesi için atılması gereken adım, kapsamlı bir yenilenebilir enerji strateji ve hedeflerinin oluşturulmasıdır.” dedi.

Bengisu Özenç- Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) Direktörü 

“ENFLASYONUN 7 PUAN DÜŞÜK OLACAĞINI ORTAYA KOYDUK”
SEFiA Direktörü Bengisu Özenç ise şunları söyledi: “Küresel olarak yüksek enflasyonun hâkim olduğu bir ortamda, yenilenebilir enerji üretiminin payının artırılması özellikle küresel emtia fiyatlarının arttığı dönemlerde enflasyonu kontrol etmede etkili olduğundan önemli bir strateji olarak göze çarpıyor. Bu yaklaşımın ipuçlarını zaten yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde devreye giren ve enerji dönüşümünü merkeze alan Enflasyonla Mücadele Paketi’nde gördük. Çalışmamızda da kronik olarak yüksek enflasyonla mücadele etmekte olan Türkiye’de güneş ve rüzgârın payının artması durumunda enflasyonun 7 puan daha düşük gerçekleşebileceğini ortaya koyduk. Ayrıca, güneş ve rüzgâra dönüşle enerji bağımsızlığının güçlenmesi sayesinde döviz kurunun olumsuz etkilerinin sınırlanacağı ve kamu bütçesi dinamiklerinin rahatlayacağı düşünüldüğünde, uzun vadede vergi yükünün azalacağı ve alım gücü üzerindeki dolaylı artırıcı etkilerin toplum refahını yükselteceği de söylenebilir.”

2021’de ve 2022’nin ilk yarısında gerçekleşenden daha çok rüzgâr ve güneş enerjisi kullanıldığının farz edildiği “Artan Elektrik Fiyatları ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi” başlıklı raporda; “piyasa takas fiyatı ve YEKDEM birim maliyetindeki olası değişim”, “enflasyonun nasıl seyredeceği”, “gaz ve ithal kömür maliyetleri ile karbon emisyonlarının ne kadar azabileceği” analiz edildi.

 

 

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir