Connect with us

Şefik Söylemezoğlu

SEÇİM MARATONU BAŞLADI…

Türkiye, normal zamanı 2023 Haziran olan seçimin atmosferine doğru koşar adım ilerliyor. Her geçen gün adımların hızı da artıyor. Türkiye’nin giderek iyice kutuplaştığı bu ortamda, 2023 seçimleri hem Cumhur hem de Millet İttifakı tarafından “bir varoluş mücadelesi”  olarak adlandırılıyor. Vatandaşın ekonomik sorunların altında ezildiği ve  gerçekten de geçinebilmenin hayli zorlaştığı süreçte iktidarın işi çok zor. Sanki muhalefetin kolay mı? 20 yıllık iktidarın sağladığı imkanlarıyla yapılan propaganda çalışmalarıyla inanılmaz bir algı yönetimi pratiğe dönüştürülüyor.  “Başka parti mi var?”, “Alternatif yok.” ve benzeri söylemler merkez ve merkez sağ seçmenin belleğine nakşediliyor.

6’li Masa diye isimlendirilen siyasal birlikteliğin elbette ki şimdiye kadar başardıkları ve aldığı mesafe kesinlikle yadsınamaz. Ancak milletin kendilerine yüklediği misyon ve atfettiği önem çok ama çok fazla.

MERKEZDEKİ ANLAMLI BULUŞMA…
“Neleri başardılar?” sorusunu şöyle cevaplayabiliriz:  Bir defa siyasi yelpazenin tüm renkleriyle bir araya gelebildiler. Gerçi bu da tam manasıyla doğru değil aslında. Çünkü Kılıçdaroğlu, CHP’yi “bir merkez parti olmaya” doğru yaklaştırdı. Hatta kökleriyle buluşturdu. Babacan, bir kitle partisi mantığıyla DEVA Partisi’ni merkeze oturtmaya çabalıyor. Keza  İYİ Parti her ne kadar teşkilat ve kökeni MHP olsa da, kendini merkezde konumlandırıyor. Geri kalan partiler de bu ağır ortak payda içerisinde kendilerine yer ve rol bulmaya çalışıyor.

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEMİN ÖNEMİ…
12 Eylül 1980 darbesinden sonra elde edilen kamuoyu desteği rüzgarıyla halka bir lütuf gibi sunulan 1982 Anayasası’nın “ne parlamenter sistem ne de yarı başkanlık sistemine” uymadığı ortada. “Mühürsüz oyların son dakikada geçerli sayılmasıyla” sonuçları şaibeli hale gelen 2017 Nisan’daki referandumla kabul edilen “Türk Tipi Başkanlık Sistemi’nin”, 1982 Anayasası’na rahmet okuttuğu da buz gibi bir hakikat. İşte bu yüzdendir ki 6’lı Masa’daki bütün liderlerin ısrarla altını çizdiği “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”, bozulan devlet yapısının yeniden rehabilite olması ve Türkiye’nin potansiyellerini kullanarak güçlenmesi adına çok değerli.

6’LI MASANIN TAAHHÜTLERİ VE KARARLI DURUŞU…
Bu yazımda bunun detaylarına girmeyeceğim. Önemli olan; masadaki siyasal oluşumların, “birlikte çalışabilme arzu ve iradesini” seçimlerden sonra da sürdüreceklerini vurgulamaları; “bir programa, ortak akla ve sürekli istişareye dayalı” bir sistemi, yönetimi ve kültürü oluşturma yolundaki kararlı duruş ve taahhütleri. Ama bunun vatandaşlara iyi anlatılması gerekiyor. Peki iyi anlatabilmenin ölçüsü ne? Sorunun kısa cevabı şöyle: Öyle ki, ulaşılan her bir bireyin konuyu içselleştirildiğinden emin olunmalı. Aksi taktirde gayretler; Cumhur İttifakı’nca dile getirilen “beka”, “yine biz düzeltiriz”, “güçlü Türkiye” ve benzeri söylemlerin gürültüsüne kurban gidebilir.

DEVA PARTİSİ’NİN TRAKYA ÇIKARMASI…
2- 3 Eylül tarihinde DEVA Partisi Genel merkezi Trakya’ya çıkartma yaptı. Kırklareli’ndeki basın toplantısı ve saha çalışmalarını gözlemleme fırsatım oldu. Genel Başkan Yardımcıları Candan Karlıtekin, Hasan Karal, Evrim Rızvanoğlu ve Aysun Hatipoğlu; yönetim kurulu üyeleri,  kurucular kurulu üyeleri ve teşkilattakiler tüm Trakya’yı ilçe ilçe gezdi.

Bu programları izler ve gözlemlerken şunlar dikkatimi çekti:

-Birincisi, bölgeyi ve problemlerini biliyorlar. Ellerinde çok detaylı hazırlanmış, zamanı kaynağı ve sorumlusu belli 360 günlük eylem planları var. Türkiye siyasi tarihinde bunu ilk defa gördüm.

-İkincisi, genel merkezin ve parti üst yönetiminin bu denli istekli ve birlikte çalışıyor olması; her an açıklanabilecek  bir baskın seçime yüksek oranda ihtimal verildiğini gösteriyor.

-Üçüncüsü ve en önemlisi, vatandaşa kendi partilerini ve programlarını tanıtırken, birlikte hareket eden 6’lı Masa’ya ve deklare edilenlere bağlı kalındığı vurgulanıyor.

Türkiye yeniden ayağa kalkacaksa, bu ancak ve ancak “ben değil biz diyebilen, üretme coşkusuyla yanıp tutuşan,  aydın nesiller yetiştirmeyi ülkü edinen ve liyakatli” kadrolar eliyle olacaktır.

SEÇMEN İKTİDARA TAŞIYACAĞI PARTİLERDEN NE BEKLİYOR?
Bugün seçmen iktidara taşıyacağı partiden, “demokrat duruş, Cumhuriyet değerlerine bağlılık, inanç-düşünce- girişim özgürlüğüne saygı, herkes için fırsat eşitliği, sosyal ve hukuk devleti politikaları”  bekliyor. Bu politikaların hangi çatı altında işlerlik kazanacağı ideolojik açıdan hiç önemli değil. Çünkü seçmen bir ideolojisi değil yukarıda saydığım isteklerini yerine getirecek partiyi iktidara taşıyacak. Bu arada “yüzer gezer oy oranının epey fazla olduğunu da” son not ve uyarı çerçevesinde analiz yazımın sonuna eklemekte fayda görmekteyim.

 

 

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir