Bugün 29 Ekim! Cumhuriyet Bayramı.
Ve Cumhuriyet Bayramı’nın kutlanmasına ilişkin tek ümidim “Suriyeli, İranlı, Afganlı, Iraklı ve bilmem daha nereli” zoraki misafirlerimizde…
Ne de olsa, “ileri demokrasinin getirdiği özgürlüklere!” ilişkin tek muafiyet onlarda! Ne konserleri iptal edilir; ne bu devletin yöneticileri tarafından hakarete uğrarlar. Nede olsa parasını verdiler değil mi!
Bugün 29 Ekim!
Cumhuriyet Bayramı.
“Kurucu değerlerinden uzaklaşa uzaklaşa” kutladığımız Cumhuriyet Bayramlarının 84’üncüsü. Senin bize armağan ettiğin, “Anadolu’nun tüm o yürekli insanlarıyla birlikte, -benim Alevim, Sünnim, Şafiim, Gayri Müslimim, Türk’üm, Kürdüm, Çerkez’im, Laz’ım – , onlara liderlik ederek kurduğun” Cumhuriyet’in ise 99’uncu yıl dönümü.
Bugün 29 Ekim!
Cumhuriyet Bayramı.
“Türk; öğün, çalış güven.” sözündeki “öğünmek”, Orhun Yazıtları’ndaki gibi “düşünmek” anlamında. Kullandığın fiile “boş boş böbürlenmek” manası yüklenerek “toplumsal çağdaşlıktan adım adım uzaklaştığımız” kim bilir kaçıncı yıl dönümü…
Bugün 29 Ekim!
Cumhuriyet Bayramı.
“Ne dünyanın bize ne de bizim dünyaya”, hatta “ne birbirimize ne de hiçbir kuruma” inancımızın doğru dürüst kalmadığı bir yıl dönümü daha… Adım adım kaybedilen Cumhuriyet mevzilerinde bir puslu ekim ayı sabahı daha.
Bugün 29 Ekim!
Cumhuriyet Bayramı.
Hani “İzmir’den denize döktüğün Yunanistan’ın” daha sonrasında uzattığın dostluk eliyle “seni ve genç Cumhuriyet’ini” hayranlık duyarak Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden “plansız ve soluksuz” bir dış politikaya savrulduğumuz bilmem kaçıncı Cumhuriyet Bayramı…
Bugün 29 Ekim!
Cumhuriyet Bayramı.
Kurduğun Cumhuriyet’in “adım adım tüm temel taşlarını çeke çeke geldiğimiz” bir sonbahar mevsimi…
“Kuvvetler ayrılığının” bir kenara bırakıldığı, yargı kararlarının uygulanmadığı, Anayasa’nın neredeyse “malulen emekli edildiği” bir Cumhuriyet Bayramı daha…
Bugün 29 Ekim! Cumhuriyet Bayramı.
Tüm bu kasvetli atmosfer içerisinde; “tüm yapılan ters toplum mühendisliğine ve tüm çekilen patinajlara” rağmen hala güvenim tam. Çünkü sana her konuda olduğu gibi emanetini teslim ettiğin gençliğe güveninde de katılıyorum.
Kaybettiğimiz seneler önemli değil. Sen bu Cumhuriyet’i, Çanakkale’de Türk gençliğinin en aydınlarını şehit verdikten sonra Anadolu’nun geri bırakılmış ama sağduyulu o pırıl pırıl insanlarıyla kurdun.
Bugün 29 Ekim!
Cumhuriyet Bayramı.
Türk düşün!
Cumhuriyet’in “bu topraklara ve bu bayrağın altında yaşayan tüm insanlara neler sağladığını” uzun uzun düşünmemiz gereken bir gün.
Türk çalış!
Ne bireysel ne de toplumsal kalkınma ve başarı, üretmeden olmaz. Her alanda hem “düşünsel eserler ortaya koymalı” hem de ekonominin “kendi kendine yeten ve üreten bir Türkiye’den geçtiğini” unutmayarak çalışmalıyız. Çünkü başka çaremiz yok! Başka Türkiye yok!
Türk güven!
Tarihine, Atatürk’üne, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, laikliğe, bilime ve çağdaşlığa güven. Güneşin balçıkla sıvanamayacağına inan.
Bugün 29 Ekim! Cumhuriyet Bayramı. Hepimize kutlu olsun.
S. Şefik Kemali Söylemezoğlu
Not: gelin sizi bu Cumhuriyet Bayramı’nda Anıtkabir’e Ata’nın huzuruna götürelim. Belki içinizde bir şeyler titrer. Cumhuriyet’in 100. yılına, son dönemece girerken kendimize geliriz.
https://www.anitkabir.tsk.tr/index.html