![](https://www.kobiyasam.com.tr/wp-content/uploads/2022/01/ali-babacan-1024x576.jpg)
![](https://www.kobiyasam.com.tr/wp-content/uploads/2021/03/KOBI-IMZA-SEFIK-1.jpg)
Yaşadığımız ekonomik krizin temel sebebi sadece ekonomi yönetiminde ısrarla yapılan hatalar değil.
Ekonominin, içinde bulunduğu toplumun; hukuk, özgürlükler, temsilde adalet gibi yapısal alanlarda bulunulan durumun ekonominin kaidesini oluşturuyor olmasından kaynaklı. Bu konudaki karnemizin ne durumda olduğu konusunda detaya girmeyeceğim. Ancak Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin, durumu her geçen gün daha büyük yanlışlara götürdüğü ise kaçınılmaz bir gerçek. Neden mi? Çünkü yanlışı yapmakta olan kişiye tüm erkleri ve yetkileri teslim ettik. O da daha kolay ve daha çok yanlış yapabilir hale geldi…
FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gündeme dair soruları cevaplarken, gayet net, ifadeler kullanarak, parlamenter Sistemi geri getirmeyi isteyen 6 partinin hazırlıklarını ve yapılması gerekenleri ortay koydu. Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘Cumhurbaşkanı adayı veya adayları nasıl çalışacaklarını baştan açıklamalı’
“Parlamenter sistemin kendisi kadar, parlamenter sisteme geçinceye kadarki ara dönemin bugünden tasarlanması da çok önemli. Mesela, o ara dönemde seçilecek cumhurbaşkanı ‘Parlamenter sistem istiyorum’ dedi ama mevcut sisteme göre seçildi ve mevcut sistemin bütün yetkilerini aldı. Bu yetkiyi nasıl kullanacak? ‘Bu yetki çok önemli. Bana izin verin, 2-3 sene bu yetkiyi kullanmam lazım’ diyorsa olmaz. O zaman niye sistemi değiştirdik? ‘Parlamenter sistem istiyorum’ diyen cumhurbaşkanı adayı veya adaylarının geçiş döneminde nasıl çalışacaklarını baştan deklare etmeleri lazım.”
‘Milletvekili sayısı 360’ı, 400’ü geçerse 6 ay yeter’
“Parlamenter sistem üzerinde uzlaştık. Parlamenter sistem isteyen partilerin milletvekili sayısı 360’ı, 400’ü geçtiği tabloda neyi bekleyeceğiz? 6 ay yeter. Baştan ne kadar detaylı uzlaşırsak, seçimlerden sonra anayasayı değiştirmek o kadar kolay olur. ‘Cumhurbaşkanı yetkisi çok önemli; 2-3 sene kullanılmalı’ denilirse biz bundan hemen şüphe duyarız. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ deriz.”
‘Ekonomi kendi başına izole bir alan değildir’
“Krizin çözülmesi sadece ekonomi politikalarıyla olmaz. Hukuk, adalet, iyi bir eğitim politikası, dış politikada akılcı çalışma olmadan ekonomik sorunları çözemezsiniz. Ekonomi kendi başına izole bir alan değildir, topyekûn çözümün ancak bir parçası olabilir. Türkiye ekonomisindeki krizleri çözmek istiyorsak öncelikle zemini sağlamlaştırmak gerekiyor. Ekonominin zemininde hukuk vardır, adalet vardır, insan hakları vardır.”
‘PPK’da ne olacağını Merkez Bankası da bilmiyor’
“Ayın 20’sinde Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu var. Ne olacak, kimse bilmiyor. Merkez Bankası’nın kendisi de bilmiyor. Son gece Erdoğan ne talimat verirse, sabahleyin Merkez Bankası onu yapacak.”
‘Merkez Bankası aralık ayında 17 milyar dolar döviz satmış’
“20 Aralık akşamı ve ertesi birkaç gün Merkez Bankası arkadan cayır cayır dolar satmış. Aralık ayında tam 17 milyar dolar döviz satmış. Bu 17 milyarın 9 milyarını da gizli saklı yöntemlerle yapmış. Özellikle 20, 21, 22, 23 Aralık tarihlerinde gizli saklı, yoğun bir döviz satışı var. Merkez Bankasının döviz pozisyonu kasım sonundan aralık sonuna 17 milyar dolar düşmüş. Açıklasınlar bu neden düştü?”
‘Enflasyon beklentisi arttığı anda bütün faizler artıyor’
“Sadece aralık ayında kredi faizi %23,50’den %29,55’e; ticari kredi faizi %18,88’den %24,37’ye çıkmış. Cumhurbaşkanının ‘Faizi indirdim, indireceğim’ dediği, sadece Merkez Bankası’nın bankalardan aldığı faiz. Onun haricindeki bütün faizler artmış. Merkez Bankası yanlış bir karar aldığı anda ileriye doğru enflasyon beklentisi artıyor. İleriye doğru enflasyon beklentisi arttığı anda bütün faizler artıyor. Bu ülkenin hazinesi 40-50 milyar faiz öderken o dönemin tertemiz bürokratlarına ‘faizci’ diyordu, meydanlarda yuhalatıyordu. Şu anda Meclis’ten geçirdiği bütçedeki faiz ödemesi 240 milyar.”
Gözüken o ki, Erdoğan yönetimi seçim sürecine kadar hatalardan dönüp ülkeyi kalıcı esenliğe çıkaramaz ise, sandık geldiğinde, bu sefer AKP’nin karşısında, Erdoğan yerine kim sorusunun birden fazla alternatifi olacak.