Faruk Bangir

ŞÖHRETİN DE ÇÖKÜŞÜN DE DORUK’LARINDA YAŞADI…

Türk sinemasının “Küçük Hanımefendisi” Belgin Doruk’un hayatı da adeta bir film gibidir. Güzelliği ve oyunculuğuyla şöhretin zirvelerini görür. Babası yaşında adamla evlenir. Evliyken başka birine aşık olur. Ayrılarak ikinci evliliğini yapar. Aşırı kilolarından kurtulmak için kullandığı ilaçtaki uyuşturucu madde yüzünden akıl hastanesine yatmak zorunda kalır. Ömrünün son yılları ekonomik açıdan hayli zor geçer. 26 Mart 1995’te evinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğinde yalnız başınadır.

Ankara’da ziraat mühendisi Hasan Doruk’la evli Refet Hanım doğacak kızının gamzeli olmasını ister. Bu yüzden bol bol ayva yer. 28 Haziran 1936’da gamzeli Belgin doğar.

Belgin Doruk, oyuncu yarışmasında birinciliği elde ettiği Yıldız Dergisi’ne kapak olur.

5 YAŞINDA BEYAZ PERDEYLE TANIŞIR…
Aile, Hasan Bey’in tayiniyle İstanbul’a taşınır. Refet Hanım sinema tutkunudur. Kızını ilk kez 5 yaşındayken sinemaya götürür.

BİR DERGİNİN OYUNCU YARIŞMASINA KATILIR…
Ceylan gözlü, hokka burunlu ve benli Belgin, büyürken güzelliğiyle dikkati çeker. 1952’de ‘Yıldız’ dergisi oyuncu yarışması düzenler. Artist resimleri biriktiren Belgin dergiye gizlice fotoğrafını yollar. Finale kalınca babası çok kızar. Annesinin desteğiyle yarışmaya katılır.

OKULU RESTİ ÇEKİNCE SİNEMAYI TERCİH EDER…
Jüride yapımcı, yönetmen Faruk Kenç de vardır. Kızlar arasında birinci olur. Belgin dergiye kapak olunca gittiği okulun yönetimi resti çeker: Ya okul ya sinema! Sinemayı tercih eder Belgin.

17 YAŞINDA PEŞ PEŞE FİLMLER ÇEVİRİR…
Henüz 16 yaşındadır. Faruk Kenç’in yönettiği ilk filminden 1500 lira kazanç elde eder. 17 yaşında peş peşe filmler çevirirken Türkiye Güzellik Yarışması’nda da ikinci olur. Avrupa Güzellik Yarışması’ndaysa üçüncü seçilir.

Belgin Doruk ilk evliliğini kendisinden 27 yaş büyük Faruk Kenç’le yapar.

27 YAŞ BÜYÜK YÖNETMENİYLE EVLENİR…
Belgin’e kendisinden 27 yaş büyük Faruk Kenç evlilik teklif eder. Genç kız da aşıktır ona. Refet Hanım “O senin baban yaşında” diyerek itiraz eder. Aldırmaz Belgin. Rüştünü ispat ettiği gün Faruk Kenç ile evlenir.

1955’TE KIZINI DÜNYAYA GELİR…
Karı-koca ilk yıl çok mutludur. 19 yaşında Zeki Müren ile ‘Son Beste’ filminde oynar. Bunu Müren’li iki film daha izler. Kenç’le mutlulukları kısa sürer. Kocası “Hamilelik için erken” der ve çocuğu aldırmak ister. Savaşı Belgin kazanır. 1955’te kızı doğurur.

17 yaşında peş peşe filmler çeviren Belgin Doruk, Türkiye Güzellik Yarışması’nda da ikinci olur. Avrupa Güzellik Yarışması’ndaysa üçüncü seçilir.

ANNESİ “FİL GİBİSİN, İÇ ŞU İLACI” DEYİNCE…
Sürekli film çeviren Belgin, bebeğiyle ilgilenemediği için çok üzülür. Bu arada kilosu 75 kiloya erişir. 3 aylık anneyken ‘Çölde Bir İstanbul Kızı’ filmi için kamera karşısına geçecektir. Hızlı kilo vermek ister. Annesi bir ilaç getirir. “Fil gibisin Belgin, iç şunu zayıfla” der. Belgin zayıflama ilacını içer. Ardından kâbus dolu günler başlar.

Belgin Doruk’un ikinci eşi Özdemir Birsel’dir.

“AŞIK OLDUM, BENİ AFFET!” DER VE EŞİNDEN AYRILIR…
Bu sırada Faruk Kenç’in işleri bozulur. Lüks hayatın yükünü Belgin üstlenir. İlacın etkisiyle zayıflayıp film üstüne film çevirir. 1960’ta Birsel Film’den ‘Yeşil Köşkün Lambası’ filmi için teklif alır. Şirkete gittiğinde yapımcı Özdemir Birsel’in kaçamak bakışlarını üstünde hisseder. Film çekilirken oyuncuyla yapımcı birbirine aşık olur.
Belgin Doruk eve dönünce bir kadeh konyak içer ve kocasına “Aşık oldum, beni affet” der ve ayrılır.

İKİNCİ EŞİ İŞKOLİK BİR YAPIMCIDIR…
7 Mayıs 1961’de Özdemir Birsel ile evlenir. Balayına gitmezler. Yeni kocası işkoliktir. 1967’de oğlu doğar. Başka bir zayıflama ilacını kullanmaya başlar. İlaçta bulunan ‘Amfetamin’ adlı maddesinin farkında ve bilincinde değildir. Bu madde sinir sistemini bozan bir uyuşturucudur.

Belgin Doruk-Zeki Müren

İÇKİDE TESELLİ ARAR…
Özdemir Birsel’in yoğun iş temposu Doruk’u iyice bunaltır. Teselliyi içkide arar. Şarkıcılık teklifi alır. İlacın etkisiyle kapıldığı hislerle kendini operacı kabul eder. Müzik dersi almasını öneren Zeki Müren’i dinlemez. Sahnedeki ilk gecesinde şarkı yerine şiir okumaya başlar.

Belgin Doruk’un yalnızlığına, mutsuzluğuna ekonomik sarsıntı da eklenir. 120 kiloya çıkan yıldız evine kapanır. Bir gece çok sayıda ilaç içip intihara kalkışır. Son anda kurtarılır.

AKIL HASTANESİNE YATAR…
İlk sahne deneyimi fiyaskoyla biten Belgin Doruk gözlerini yatağında açar. Her yeri titrer. Bu arada Özdemir Birsel maddi sıkıntıya düşer. Sinir krizi geçiren Doruk, Şişli’deki Fransız Lape Hastanesi’ne yatar. Hastanede akıl hastaları tedavi görmektedir.

YEŞİLÇAM FİLMİ GİBİ DRAMATİK BİR SON…
Hastanenin demir kapıları çok korkutur onu. Zindanda gibi hisseder kendini. Kilitlendiği odadan çığlıkları yükselir. Zincire vurulduğu iddiası da vardır. Yeşilçam filmi gibi dramatiktir son yılları.

YEMEK MALZAMESİ ALMAKTA ZORLANIR…
Bir gün oğlunun borcu nedeniyle eve haciz gelir. İcra memurları imzalı fotoğraf alırken eşyaları evden götürülür. Kelimenin tam manasıyla ykılır yıldız. Kızı evinden koltuk getirir annesine. Vaktiyle Paris’ten giyinen oyuncu son yıllarında pişireceği yemeğin malzemesini almakta zorlanır.

İNTİHARA KALKIŞIR…
Özdemir Birsel 70’lerin başında iflas eder. Doruk’un yalnızlığına, mutsuzluğuna ekonomik sarsıntı da eklenir. 120 kiloya çıkan yıldız evine kapanır. Bir gece çok sayıda ilaç içip intihara kalkışır. Son anda kurtarılır.

BİR BAŞINA ÖLÜR…
Belgin Doruk 26 Mart 1995’te evinde kalp krizinden öldüğünde yine yalnızdır. Sanatçıyı saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun.

Belgin Doruk, bir film çekimi sırasında (sol baştaki) Sadri Alışık ile…