Maske, Covid-19 salgınına karşı korumada en etkili yöntemlerin başında geliyor. Ancak birçok kişi maskeyle rahat nefes alamamaktan yakınıyor. Eğer siz de maskeyle rahat nefes alamıyorum diyorsanız, sebebi burnunuzla ilgili bir problem olabilir.
Tüm dünyanın mücadele ettiği Covid-19 salgınına karşı maske kullanımının hayati önem taşıdığı biliniyor. Ancak sürekli kullanımda bazı kişiler nefes almakta zorlandığını ifade ediyor. Nefes almakta sorun yaşayanların maskeyi uzun süre kullanmaları ise sık ve uzayan üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Altuğ Özagar, maskeyle nefes almakta zorlananların mutlaka bir hekime başvurmalarını önerdi ve nefes almayı zorlaştıran 4 sağlık problemiyle çözüm yollarını paylaştı.
MASKEYLE RAHAT NEFES ALMAMANIN ALTINDA BU NEDENLER OLABİLİR
Covid-19’a yakalanma durumunda enfeksiyonun yıkıcı etkileri azaltması nedeniyle maskenin önemini vurgulayan Özagar; maske kullanırken nefes alma güçlüğüne yol açan burundaki dört olası problemi ve çözüm yollarını anlattı:
Altuğ Özagar-Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi
SEPTUM DEVİASYONU
Özagar; burunda en sık septum deviasyonu ile karşılaştıklarını belirtti: “Septum deviasyonu; burnu ikiye bölen ve kıkırdak ile ince bir kemikten oluşan bölmenin eğri olması anlamına geliyor. Bu bölmedeki deformasyonlar burundan nefes alma sorunu yaratıyor. Sürekli maske kullanımı zaten sorunlu olan nazal solunumu azaltıp, oral solunumu artırıyor. Bu durum da kuru ve temizlenmemiş havanın boğazla direkt temasının artmasına ve boğazda farenjite yol açabiliyor.” Burundaki eğri alanın ameliyatla düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Özagar: “Çoğunlukla endoskop kullanılarak yapılan ve sadece 30-35 dakika süren septum deviasyon ameliyatlarında hastaların yüzde 40’ında artık tampon kullanmıyor.”
KONKALAR (BURUN ETLERİ)
Özagar burunda septum dışında en sık burun etlerine rast geldiklerini söyledi: “Burun anatomisinde septum dışında, burun boşluğunun yan duvarlarında boylu boyunca uzanan burun etleri oluyor. Konka boyutlarının büyük olmasına ‘konka hipertrofisi’ diyoruz ve burun solunumunu zorlaştırdığı için genellikle radyofrekans, bir başka deyişle ses dalgasıyla küçültme işlemi uygulanıyor.” Özagar cerrahi işlemle ilgili şunları söyledi: “Yaklaşık 5-10 dakikada tamamlanan bir işlem. Radyofrekans yöntemi konkanın içine özel bir elektrot aracılığıyla belirli frekans ve güçte enerji verilmesi esasına dayanıyor. Burun etinde herhangi bir kesinin yapılmadığı bu operasyonda buruna tampon konulmasına gerek duyulmuyor.”
ALERJİK RİNİT (SAMAN NEZLESİ)
Halk arasında Saman nezlesi denilen alerjik rinitte; gözlerde ve burunda kaşıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı ve bazı hastalarda bu belirtilere eşlik eden baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük ve ses kısıklığına dikkat çeken Özagar; “Genellikle kulak burun boğaz muayenesi ile tanı konuyor ve steroid içeren nazal spreylerle tedavi ediliyor.”dedi.
KRONİK SİNÜZİT
Özagar, kronik sinüzitin en sık görülen burun problemlerinden biri olduğunu aktardı: “Kronik sinüzit, yılda birkaç kez koyu burun ve geniz akıntısı, burunda tıkanıklık ile baş ağrısı gibi akut sinüzit ataklarıyla kendini gösteren ve endoskopik cerrahi yöntemlerle tedavi edilen bir diğer solunum yolu hastalığıdır. Kronik sinüzitte çoğunlukla gördüğümüz ve patolojik burun etleri diye nitelendirebileceğimiz nazal polipler ise bir diğer burun tıkanıklığı sebebidir ve tedavisi kesinlikle cerrahidir.”