İşitme kayıplarında tam duyma sağlamasına rağmen şu anda sadece 20 hastadan 1’inin yararlanma fırsatına erişebildiği koklear implant konusundaki gelişmeleri ABD’deki çalışmada masaya yatıran dünyanın önde gelen akademisyenleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, yaşam kalitesini artıran yöntemin mutlaka yaygınlaşması gerektiğinin altını çizdi.
İşitme kaybı tedasivinde kullanılan ve tam duymayı sağlayan koklear implant yöntemi hakkında kaydedilen güncel gelişmeler, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) çalışmada enine boyuna tartışıldı ve analiz edildi. Katılımcı akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri program sonunda tarafsız ve objektif özellikte Uluslararası Konsensüs Belgesi yayınladı. JAMA Otolarengoloji-Baş&Boyun Cerrahi Dergisi’nde yer verilen belgede işitme kayıplı 20 kişiden yalnızca 1’inin koklear implant kullandığı; bilgi eksiklikleri ve henüz yaygınlaşmaması sebebiyle hastaların bu imkandan yararlanamadığı belirtildi.
Profesör Craig Buchman
KOKLEAR İMPLANT İŞİTME KAYBI İÇİN DÖNÜM NOKTASI
Koklear implantla hastaların en iyi işitme seviyesine ulaşabileceklerini ve bununla birlikte hayat kalitelerinin de büyük oranda artacağını belirten Delphi Konsensüs Süreç Yönlendirme Komitesi ve Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi Otolarengoloji – Baş ve Boyun Cerrahisi Bölümü Başkanı Profesör Craig Buchman, bu çalışmanın orta-ileri, ileri ve çok ileri derecede duyma kayıplı hastaların değerlendirilmesi ve tedavilerinin planlanması açısından önemine işaret etti. Buchman, koklear implantın ve bu konudaki ilerlemelerin duyma rahatsızlığı yaşayanlar için dönüm noktası olacağının altını çizdi.
Gül Erden-Cochlear Türkiye Genel Müdürü
BAŞKA HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR
Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, işitme kaybıyla ilgili çalışmaya destek verdiklerini ve böylelikle Türkiye’de de koklear implant uygulamasına ilişkin farkındalığın artacağına inandıklarını söyedi. Koklear implantın doğumsal ve sonradan oluşan duyma kayıplarında bilinen işitme cihazlarına nazaran daha net bir duyma ve anlama imkanı sunduğunu kaydeden Erden, özellikle orta yaş üzerindeki duyma kayıplıların algı problemi dolayısıyla kendilerini toplumdan soyutladığını ve depresyon ve demans gibi hastalıkların ortaya çıktığını vurguladı.