Connect with us

Kültür - Sanat

KENDİ GERÇEĞİNE UYANAN KADINLARA

Bu topraklardan bir kadının hikayesini, değişimini, dönüşümünü ve kendini yeniden var ediş öyküsünü anlattığı kitabı Seyir ile kadınlara sakladıkları gizli gücün varlığını hatırlatan zihin dönüşüm mimarı Piraye Erdoğan, Kadınlar Günü’ne özel görüşlerini paylaştı.

Evlenilecek kadın olma masalını yutmuş, evli bir kadın olabilmenin bir değer zaferi olduğuna inandırılmış, bu uğurda türlü uğraşlar vererek hedefine ulaşmaya çalışan, ulaştığı noktada kaçınılmaz bir boşluğa düşen kadınlar ve diğer yandan erkeklerin arenası olarak tanımlanmış iş dünyasında en az onlar kadar başarılı olması beklenen kadınlar… Bununla da kalmıyor; kadın olmak başlı başına zor zanaat. Tüm bunların sonunda, bir de “tebrik” bekliyorsanız eyvahlar olsun!
Kişinin bireysel dönüşümünü başlatabilmesi için, öncelikle kendinin ve sistemin gerçek işleyişini kavraması gerektiğini savunan zihin dönüşüm mimarı Piraye Erdoğan, bunun için gerekli tüm çözümlemelerin yolunun zihinde özgürleşmek olduğunu söylüyor. Ona göre; kişi, yalnızca kendi zihninde özgürleşerek benzersiz varoluşunu gerçekleştirebilir ve hedeflediği noktaya ulaşabilir.

Kendi değerinizi bilin!
Kişinin 3 ile 8 yaş arası deneyimleri ve zihin yorumları ile oluşan dünyasında, kendi ile ilgili hükmün başkaları tarafından belirlenmesi halini şiddetle eleştiren Piraye, özellikle hemcinslerini dış dünya konusunda uyarıyor. “Değerli” tanımlanabilmek adına dış dünyadan gelecek bir umut kıvılcımına muhtaç olup “Dünya, kadınlara değer vermiyor” diye savaşan olmak yerine, kendi değerini kendi belirleyenlerden olmak gerektiğini savunuyor.
Kadınların silkelenip kendi gerçeğine ulaşması konusuna dikkat çeken Piraye, sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle kadınlar, benliğini ve değerlerini kendileri tanımlamalı. Bu, toplum olarak gerçeğe uyanmamıza ve kadın erkek eşitliğinin düzene girmesine yardımcı olacak tek şey.”

“Kadın”ın tanımı erkekler üzerinden yapılıyor
Toplumda tanımlanan kadın kavramında doğruluk olmadığını savunan Piraye, beraberinde gelen kadın sorununu şöyle tanımlıyor: “Kadın olmak, bir erkek üzerindeki etki ile ölçülüyor. Ne kadar seviliyor, ne kadar peşinden koşuluyor, ne kadar sözü dinleniyor, ne kadar beğeniliyor, ne kadar gözü kör ediyor, ne kadar şımartılıyor, uğruna ne kadar, ne yapılıyor… Kısaca; kadının tanımı yalnızca erkekler üzerinden yapılıyor.”

Başkalarının eline düşmeyin
“Kim olduğunuz ve kim olmanız gerektiği konusundaki içeriklerin başkalarına bırakılmasının tek sebebi, zihinde oluşan tanımlar. Ki bu tanımlar, bir kadın olduğunuzda ne yazık ki büsbütün eksiklik içeriyor” diyen Piraye, kadınların bu değersizlikten kaçmak adına dışarıya, başka dünyalara baktığını da ifade ediyor. Bu dışarıya bakış ise, ne yazık ki yeni mutsuzluklar getiriyor.

Çözüm var!
“Elbette çözüm var” diyor Piraye ve ekliyor: “Kadındı, erkekti diye suçlamaları bırakıp kişinin odak noktasını sorunların kaynağına, kendi zihin dünyasına çevirmesi ve o daracık alanda özgürleşerek gerçek bir insana dönüşmesi gerekiyor.”

İşte karşınızda kendini seven bir insan
Kadına şiddet konusuna da dikkat çekerek, kendini sevmeyi bilen insanların ne kendine ne de bir başkasına kötü davranmasının söz konusu dahi olamayacağını ifade eden Piraye, öz sevginin tanımını şöyle yapıyor: “Kişi kendi gerçeğine özgürleştikçe, öz sevgi başlar ve kendini gerçekleştirebilmeye başladıkça öz sevgiyi dışarıya, çevresine aktarır.”
Huzurlu bir hayat, yalnızca kendini yaşayabilen bir insan olmayı deneyimlemek ile mümkündür. Kadın olmanın bir yoksunluk olarak görülmediği bir dünyada, erkeklerden değer alma savaşı ile vedalaşan tüm kadınların Kadınlar Günü kutlu olsun.

Piraye Erdoğan hakkında

1966 yılında İstanbul’da doğdu. Üsküdar Amerikan Kız Kolejini bitirdikten sonra, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldu. Reklam sektöründe üst düzey yöneticiliğe kadar yükseldiği 27 yıllık işinin yanında, kendini ilk bildiği zamanlardan beri ona eşlik etmiş olan “ bulmam gereken bir şey var” duygusunun peşinde, yurt içi ve yurt dışında ‘uyanış’ ve ‘yaşam kalitesi ve verimliliğini arttırma’odaklı farklı spiritüel metotlar üzerine pek çok eğitime katıldı. Arayışı tatmin edici bir sonuca ulaşamadığından ‘’İnsanın sorununun tek sorumlusu’’ olarak tanımladığı kafasındaki o ‘’Hiç susmayan ses”in ve gerçeğin peşine kendi çalışmalarıyla düşmeye karar verdi.

Yedi yıl boyunca “insan zihni ve kurguladığı sahte benlik” adına araştırmalar ve çalışmalar yaptı ve sonucunda geliştirdiği özel çözümler, uygulamalar ile kendi metodolojisinin temellerini attı. Dönüşüm yolculuğunda çok gerekli bir unsur olarak konumladığı, yüksek farkındalık ve enerji konularındaki arayışını da nefes ile tanışıp, kendi deyimiyle ‘gerçekten nefes almaya başlayabildiğinde’ sonlandırarak kendi dönüşümünü yaşadı. Kendi geliştirdiği ve insanları kendilerini yöneten zihinlerinden özgürleştirip, yepyeni bir zihin yapısı inşa etmelerine rehber olmak olarak açıklanabilecek “Zihin Mimarlığı” olarak tanımladığı hizmeti ile yeni mesleğine adım attıktan kısa bir süre sonra bunu daha fazla insana aktarabilmek adına kendi disiplinini kurdu. “Özgür Zihin, Özgür Nefes” metodolojisini geliştirerek bugün ‘Kendine Özgürleşmek’ adını almış olan dönüşüm kursunu hazırladı.

27 yıllık kurumsal yaşamından elde ettiği ‘kurumsal yaşamda insanın işleyememe sebepleri’ deneyimlerini kendi metodolojisi ile harmanlayarak “Özgür Zihin ile İş-lemek” adlı kurumsal eğitimi hazırladı ve kurumlara da hizmet vermeye başladı.
Diğer yandan aldığı Human Design eğitimlerini başarı ile tamamlayarak“Living Your Design Guide” sertifikası almaya hak kazanarak tüm dünyada eğitim verebilme yetisine sahip oldu.Aynı zamanda Human Design Kişisel analisti de olarak bu alanda birebir hizmet de vermeye başladı.

Kasım 2019’da bir dönüşüm hikayesini anlatan ilk romanı Seyir’i piyasaya çıkardı.
Yine 2019’da, özgün zihin dönüşüm programı, “Kendine Özgürleşme – Journey to Self-Liberation” etkisinin sürdürülebilirliğinin onaylanması sebebiyle UNITAR Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından onaylandı. Program, dünya çapında “Yönetici ve Liderler için Uluslararası Eğitim Merkezi CIFAL Istanbul” desteği ile gerçekleştirilmeye başlandı.

Piraye, halen kurucusu olduğu Delphinmind’da, ‘Özgür Zihin & Nefes’ koçlarından oluşan 20 kişilik ekibi ile birlikte insanların zihinlerinden özgür, ‘Tam da istedikleri gibi bir yaşamı’ oluşturmalarına rehber ve destek olabilmek adına çalışmaya devam etmektedir.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir