Connect with us

Faruk Bangir

“POP VE ROCK ASLA ÖLMEZ”

“Pop ve Rock asla ölmez. Günümüzde rap müzik önde görünüyor. Ancak bence bu bir furya. Pop müzik dünya genelinde geniş bir kitleye sahip. 7’den 77’ye dinleyicisi var. Pop şarkılar bizlerin anılarımızın süsleri gibi. Bu nedenle Pop müziğin asla unutulacağını sanmıyorum. Ara ara ivme kaybedebilir ama asla ölmez”

 

Yorumcu ve gitarist Volkan Koşar, 1990’lı yıllardan sonra “müzik sektöründe o denli üretken başka bir dönemin” olmadığının altını çiziyor. “Günümüzde popüler olan bir şarkının 6 ay sonra unutulduğunu” ifade eden Koşar, “Doksanlarda böyle değildi. Müzik dinleyicisi şarkının yanı sıra söz yazarı ve bestecisini bile bilirdi. Kaset kapaklarını okurduk. Şarkı ve sanatçılarla ilgili bilgiler edinirdik. Şimdi böyle bir durum kalmadı. Her şeye bir tuşla ulaşılıyor. Bizler kasetin sevdiğimiz şarkısına denk gelmek için kalemle sarardık. Bugünle doksanlar arasında çok büyük farklar var.” diyor.

“DİZİ VE FİLM MÜZİĞİ TEKLİFİ GELİRSE SEVE SEVE YAPARIM”

Oyunculuk için eğitim alınması gerektiğini düşünen sanatçı, şunları söylüyor: “Benim sadece kliplerimde oyunculuğum söz konusu. O da kliplerime yetecek kadar. Ben oyunculuktan öte dizi ve film müzikleri kısmında olmak isterim. Böyle bir teklif gelirse bunu seve seve yaparım.” Koşar’la müziğe ve hayata bakışını konuştuk.

Volkan Koşar: “Cem Karaca, Erkin Koray, Fikret Kızılok ve Barış Manço’yu dinler ve çok severdim. Bu dört sanatçı müziğe başlamamın sebebidir.”

-Şarkı söylemeye ne zaman başladınız?
Lise yıllarında başladım. Mahalleden Volkan isimli bir arkadaşım gitar çalıyordu. Bende gitar çalmak için çok hevesliydim. Ondan akortları öğrenip gitar çalıp şarkı söylemeye başladım. Sonra Muğla Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okudum. Üniversitede okurken arkadaş ortamlarında ufak ufak şarkı söylerken bu serüvene atıldım.

-Çocukluk yıllarınızda kimleri dinler ve örnek alırdınız?
Cem Karaca, Erkin Koray, Fikret Kızılok ve Barış Manço’yu dinler ve çok severdim. Bu dört sanatçı müziğe başlamamın sebebidir. Bu isimler idoldür. Şu anda müziğin bulunduğu konuma ustalarımızın uyguladığı yeniliklerle ulaştık.

-İstediğiniz kişi olabildiniz mi?
Bu sorunun cevabı oldukça göreceli. İçinde kendimi bulduğum bir işi yapıyorum. Neredeyse kendimi bildim bileli müziğin içindeyim. 25 yıldır aktif olarak müzikle uğraşıyorum. İyi ki müzik hayatımda.

-Bir şarkı dünyaya nasıl geliyor? Söz ve beste aynı anda mı ortaya çıkıyor?
Kimisi için söz ayrı, beste ayrı gelir. Bana aynı anda geliyor. Genelde bir melodi üzerine hemen söz yazıyorum. Önce müziğini yapıp sonradan söz yazdığım şarkım olmadı. Şarkı oluştuktan sonra bazen sözlerde küçük değişiklikler yapıyorum. İzlediğim bir filmden, okuduğum kitaptan veya yaşanmışlıklardan ilhamlar alıp şarkılar yapıyorum.

“HEPİMİZİN GÖNLÜNDE TAHT KURAN ŞARKILAR VARDIR”

-Şu şarkıyı ben söyleseydim dediğiniz şarkılar var mı?
Elbette var. Hepimizin gönlünde taht kuran şarkılar vardır. Gençlik yıllarımdan bu yana Erkin Koray’ın söylediği Seni Her Gördüğümde isimli şarkısını söylemek isterdim. Ayrıca soyadım Koşar olduğu için Mirkelam’dan önce bir klipte koşmak isterdim. Bu da benim için esprili bir enstantane.

Volkan Koşar, “Günümüzde rap müzik önde görünüyor. Ancak bence bu bir furya. Pop müzik dünya genelinde geniş bir kitleye sahip. 7’den 77’ye dinleyicisi var. Pop şarkılar bizlerin anılarımızın süsleri gibi. Bu nedenle Pop müziğin asla unutulacağını sanmıyorum. Ara ara ivme kaybedebilir ama asla ölmez.” diyor. 

-Sahneniz çok beğeniliyor. Bunun sırrı ne?
Ben bir yere gittiğimde hangi şarkıları dinlemek istediğimi düşünerek sahneye hazırlanıyorum. Şarkı aralarında sohbet etmek yerine müzikle dolduruyorum programımı. Sahnemi bir edebi eser gibi tasarlarım. Sahnem giriş, gelişme ve sonuçtan oluşur. Sahne performansımı planlarım. Hangi şarkının kendime yakıştığını düşünürüm. Sonuç olarak beni izlemeye gelen seyirci gecenin sonunda memnun ayrılır.

“RAP ÖNDE GÖRÜNÜYOR AMA BU BİR FURYA”

-Pop müzik öldü mü? Rap müzik yerini mi aldı?
Pop ve Rock asla ölmez. Günümüzde rap müzik önde görünüyor. Ancak bence bu bir furya. Pop müzik dünya genelinde geniş bir kitleye sahip. 7’den 77’ye dinleyicisi var. Pop şarkılar bizlerin anılarımızın süsleri gibi. Bu nedenle Pop müziğin asla unutulacağını sanmıyorum. Ara ara ivme kaybedebilir ama asla ölmez.

“EN BÜYÜK İSTEĞİM ŞEBNEM FERAH’LA DÜET YAPMAK”

-Kıraç’la yaptığınız düet çok beğenildi. Sonrasında başka sanatçılarla da düetler yaptınız. Düetler devam edecek mi?
Kıraç’la düetimiz çok beğenildi. Aslında daha da ses getirebilirdi. Belki yanlış bir döneme denk geldi. Sevgili Kıraç’a şarkıyı götürdüğümde çok beğendi. Sonra Bahadır Tatlıöz ile Sabır Makamı diye bir şarkıda düetimiz var. Son olarak Ezgi Eyüboğlu ile söz ve bestesi bana ait Karadeniz formatlı Düşünme Sevdiğim isimli bir başka düet daha yaptık. En büyük isteğim ise Şebnem Ferah ile düet yapmak.

-Sosyal medyada çok vakit geçiriyor musunuz? Sosyal medya yaygın medyayı yok mu etti?
Bu konu dijitalleşme ile ilgili. Kasetlerin yerini CD’ler, CD’lerin yerini mp3’ler aldı. Dergi ve gazetelerin yerini de sosyal medya aldı. Artık herhangi bir haberi veya konser duyurusunu sanatçıların sosyal medya hesaplarından görüyoruz. Çağın gereği bu. Ben de sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorum. Duyurularımı sosyal medya üzerinden yapıyorum.

“OYUNCULUK İÇİN EĞİTİM ALINMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNENLERDENİM”

-Oyunculuk teklifi aldınız mı? Dizi ve sinema filmlerinde oynamak ister misiniz?
Teklif almadım. Ben oyunculuk için eğitim alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Sektörden çok oyuncu arkadaşım var. Birçoğu eğitim almış kişiler. Benim sadece kliplerimde oyunculuğum söz konusu. O da kliplerime yetecek kadar. Ben oyunculuktan öte dizi ve film müzikleri kısmında olmak isterim. Böyle bir teklif gelirse bunu seve seve yaparım.

“GÜNÜ OLABİLDİĞİNCE AKTİF GEÇİRMEYE SEVİYORUM”

-Sahneye çıkmadığınız bir gününüz nasıl geçiyor?
Güne çok erken başlıyorum. Sabahları oğlumu okula götürüyorum. Hava uygunsa kahvaltı öncesi 1 saat sahilde bisiklete biniyorum. Sonra kahvaltımı yapıyorum. Gün içerisinde toplantı, prova veya stüdyo çalışmam varsa bunu planlıyorum. Herhangi bir işim yoksa evde kitap okuyup, müzik dinliyorum. Bazen bir şeyler izliyorum. Kısacası kendime vakit ayırıyorum. Günü olabildiğince aktif olarak geçirmeyi seviyorum.

“DOKSANLARDAN SONRA BU KADAR ÜRETKEN BİR DÖNEM GELMEDİ”

Volkan Koşar: “Geçmişte ve günümüzde olduğu gibi müzikle uğraşan, şarkılar üreten ve söyleyen bir sanatçı olarak hayal ediyorum. Şarkılarımı daha geniş kitleye ulaştırmak için çalışıyorum. İnsanı genç tutan hedefleridir. Ben yaşadıkça hep sahnede olmayı hedefliyorum.”

-Doksanları özel kılan neydi? Siz de doksanların şarkılarını seviyor musunuz?
Ben doksanlarda 12-13 yaşlarında çocuktum. Yani birçok şeyin farkındaydım. O yıllardaki sanatçılar kariyerlerinin başlarında çok özel şarkılar sundular. Bu şarkılarıyla müziğe imzalarını attılar. Doksanlardan sonra bu kadar üretken bir dönem gelmedi. Günümüzde popüler olan bir şarkı 6 ay sonra unutuluyor. Doksanlarda böyle değildi. Müzik dinleyicisi şarkının yanı sıra söz yazarı ve bestecisini bile bilirdi. Kaset kapaklarını okurduk. Şarkı ve sanatçılarla ilgili bilgiler edinirdik. Şimdi böyle bir durum kalmadı. Her şeye bir tuşla ulaşılıyor. Bizler kasetin sevdiğimiz şarkısına denk gelmek için kalemle sarardık. Bugünle doksanlar arasında çok büyük farklar var.

-Müzisyen olmasaydınız hangi mesleği yapardınız?
İşletme okuduğum için muhasebe içerikli bir işim olurdu sanırım. Lisede elektrik teknisyenliği bölümünü okudum. Ama bu mesleği de yapmak istemezdim. Şu anki mantığımla cevap verecek olursam Veteriner olmak isterdim.

“KİTAP OKUMAYI ÇOK SEVERİM”

-Hayatınızda kitapların yeri nedir? Okumayı sever misiniz?
Okumayı çok severim. Okuduğum kitaptan etkilendiğim bir cümle veya kitabın teması bana şarkı yazdırabilir. Kitaplarla şarkıları birbirine benzetirim. Şarkıyı üç dört dakikalık zaman dilimine sığdırıyorsunuz. Kitapta böyle bir şey yok. Uzun uzadıya her şeyi anlatabiliyorsunuz. Evimde bir kütüphanem var. Kimi zaman uyumadan önce veya kahve içerken kitap okumayı çok seviyorum. Elbette okurken güzel bir müzik de eşlik ediyor.

-Gelecekte kendinizi nasıl hayal ediyorsunuz?
Geçmişte ve günümüzde olduğu gibi müzikle uğraşan, şarkılar üreten ve söyleyen bir sanatçı olarak hayal ediyorum. Şarkılarımı daha geniş kitleye ulaştırmak için çalışıyorum. İnsanı genç tutan hedefleridir. Ben yaşadıkça hep sahnede olmayı hedefliyorum.

-Hayatımın şarkısı dediğiniz bir şarkı var mı?
Söz ve müziği bana ait şarkılar üzerinden konuşacak olursak birini diğerinden ayıramam. Mesela yazdığım şarkılar içinde Prenses benim için çok özel bir şarkıdır. Bahadır Tatlıöz ile söylediğimiz Sabır Makamı’nı çok seviyorum. Yine eşim için yaptığım Seni Seni çok güzel bir şarkı. Ayrıca Teoman’ın söylediği Mavi Kuş ve Küçük Kız ile Zeki Müren’in sesinden dinlemeyi çok sevdiğim Gitme Sana Muhtacım benim için çok özel şarkılardır.

“KARANTİNADA SAĞLIĞIN ÖNEMİNİ YENİDEN FARK ETTİK”

-Karantinalı günler size ne öğretti? En çok neyi özlediniz?
En çok sahnede şarkı söylemeyi özledim. Çünkü yılın büyük bölümünde sahne yapan bir sanatçıyım. Sahnede nefes alıyorum. Buna bir, bir buçuk sene ara verince çok özledim. Karantinalı günleri mümkün olduğunca üreterek geçirdim. Bu süreç bana yaptığımız işlerin ne kadar değerli olduğunu öğretti. Sağlığın hayatımızdaki önemini yeniden fark ettik. Yine bu süreçte özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu anladık. Meğer bir dakika bile dışarı çıkmak ne kadar önemliymiş.

-Sizi sevenlere son olarak neler söylersiniz?
Benim üretimlerim yaşadıkça devam edecek. Bir, bin, on bin veya yüz bin kişinin içlerinden geçenleri şarkılarımda anlatmaya devam edeceğim. Kolumda dövme olarak, ‘Umudum sonsuzdur. Uğraşım bitmez hiçbir zaman’ yazıyor. Sanırım bu cümleler hayat felsefemi özetliyor. Sevenlerime müzikle kalın, hoşça kalın demek istiyorum.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir