“DÜNYAYLA ENTEGRE BİR SAĞLIK SİSTEMİ AMAÇLIYORUZ”

Sağlık yöneticilerini tek çatı altında buluşturmak ve Türkiye’deki sektör bileşenlerini dünyayla entegre etmek amacıyla kurulan Profesyonel Sağlık Yöneticileri Platformu’nun Başkanı Behlül Ünver, “Sağlık yöneticilerin gelişimini her konuda destekleyeceğiz. Bunun yanı sıra çalışan ve hasta memnuniyetini artırmaya yönelik çalışmalar yürüteceğiz.” dedi.

Sağlık alanında çalışan yönetici kadronun iyileştirilmesi ve verimin arttırılması amacıyla 300 profesyonel sağlık yöneticisinin çatısı altında buluştuğu Profesyonel Sağlık Yöneticileri Platformu’nun başkanlığını üstlenen Behlül Ünver, sektörde 21 yıldır üst düzey yöneticilik ve danışmanlık görevlerini yerine getiren ve şu anda Maltepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Koordinatörü olan tecrübeli bir isim. Genel Sekreterliğini Mustafa Şapçı’nın yaptığı platformun yönetim kurulunda şu isimler yer alıyor: Ezgi Tok Kayacan, Yasin Keleş, Tayfur Aşar, Ersin Erkaya ve Ramazan Yetim.

Profesyonel Sağlık Yöneticileri Platformu Başkanı Behlül Ünver, bu yeni mesleki gelişmeye ve sektöre ilişkin soruları şöyle cevapladı:

Behlül Ünver-Maltepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Koordinatörü ve Profesyonel Sağlık Yöneticileri Platformu Başkanı

-Böyle bir platform kurmaktaki amacınız nedir?
Türkiye’de sağlık sektöründe birçok dernek ve platform bulunmakta, bunların bir kısmı ulusal düzeyde, bir kısmı ise amaçları çerçevesinde sektörde faaliyetlerini yürütüyor. Bu dernek ve platformlar maalesef sağlık sektörünün bütün paydaşlarını bir araya getirmeye muvaffak olamadılar. Sağlık sektöründe hizmet veren sağlık profesyonellerini bir araya getirmek, kendilerini ifade edebilecekleri bir ortam oluşturmak gayreti içerisinde olsalar da yine de başarılı olamadılar. Biz sektördeki bütün paydaşları bir araya getirirken, profesyonel sağlık yöneticileri ile onların kendilerini ifade edebilecekleri ortamları hazırlamak, kendi gelişimlerine katkılar sağlamak, sağlık politikaları ve geleceğini takip ederken, sadece Türkiye’de değil, dünya ile entegre bir sisteme nasıl katkı sağlayabiliriz azminin içerisinde olmayı amaçlıyoruz.

“TÜM YÖNETİCİLERİ BİR ARAYA GETİRMEK İSTİYORUZ”
-Platformun orta vadedeki hedefleri nelerdir?
Öncelikle bir grubu değil, bu alanda emek vermiş veya profesyonel anlamda amaç edinmiş bütün yöneticileri bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Platform olarak kurulmasında amaç ise platformun geleceğinin yine bu kadrolar eli ile gerçekleşmesini sağlamaktır. Bilgi birikimi ve ihtiyaçları doğru belirlemek ve doğru kanalize etmek, eğitimler ve çalıştaylar ile kişisel gelişimlerin, bilgi birikimlerinin aktarımı ve yenilenmesini sağlamak, hizmet sunucuları, tedarikçileri ve yöneticileri ile maliyet, erişilebilirlik ve kalite çerçevesinde hasta memnuniyetini daha nasıl iyileştirilebilir kaygısı ile sağlık çalışanlarının mesleki tatmin ve memnuniyeti nasıl artırabilir, dünyadaki iyi örnekleri ile nasıl bir araya getirip sentezlenebilir bunu sağlamak istiyoruz.

“TÜM KARARLAR ORTAK AKILLA  ALINACAK”
-Platform ne gibi etkinlikler yapacak?
Öncelikle platformun; profesyonel sağlık insanlarının ve sağlık paydaşlarının bir araya geldiği birbirlerine katkı sunduğu, ortak akıl ile beraber kararların alındığı bir yapı olsun istiyoruz. Çalıştayların olduğu, kongrelerin yapıldığı ulusal ve uluslararası birlikteliklerin oluşmasını istiyoruz. Eğitimler düzenlemek, bilimsel çalışmalar yürütmek, sağlık politikaları ve vizyonu ile ilgili fikirlerin oluştuğu bir yapı planlıyoruz. Kısaca sağlığa dair ne yapılması gerekiyorsa onu yapmak, toplum ve insanlık adına değerler oluşturmak istiyoruz.

-Platform ilk etapta kaç sağlık yöneticisini çatısı altında buluşturabildi?
Şuan platform danışma kurulu, yönetim kurulu ve çok sayıda üyeden oluşuyor. Üniversiteler ve bilimin önderliğinde, ağırlıklı olarak akademisyenlerden oluşturduğumuz bu yapıda, kamu ve özel olmak üzere, sağlık sektöründe profesyonel anlamda çalışan birçok yöneticimiz var. Burada olmak isteyen ya da olmasını istediğimiz birçok sağlık profesyonelini yanımızda görmek, bu oluşuma destek vermelerini ise ayrıca istiyoruz. Kendileri ve temsil ettikleri profesyonellerin sesleri olmalarını, katkı sağlamalarını meseleyi sahiplenmelerini bekliyoruz.

“SAĞLIK SEKTÖRÜ SÜREKLİ GELİŞİYOR”
-Size göre sağlık sektörü ne durumda?
Sağlık sektörü dünyada olduğu gibi ülkemizde de her anlamda dinamizmini koruyan, sürekli yenilenen, gelişen bir sektör. İçerisinde bulunduğumuz süreç de bunu doğruluyor. Sağlıkta değişim ve dönüşüm, sağlık hizmetlerinin geçirdiği süreç ve geldiği nokta. Bu hizmetin sadece ülke insanlarına değil dünyanın birçok yerinden gelen insanlarında güvenle geldiği, şifa bulduğu, memnuniyetle ülkemizden ayrıldıkları bir yapıya bürünmüştür. Kamu ve özel sektör sadece ülke insanlarına değil, dünyanın çeşitli yerlerine bir şekli ile yardım ya da hizmet götürmekte ve sağlık hizmeti beklentisi içerisine girilen ülke konumundadır. Coğrafi yapısı, insan kaynağı, teknoloji ve kullanımı gelişmektedir. Sağlık hizmetine ulaşılabilirlik ve sosyal yapılar hizmetin ülkeler ile kıyaslandığında maliyetinin düşük olması ve memnuniyetinin yüksekliği ülkemizi bu anlamda cazip kılıyor. Yapacak çok işimiz ve hala yürüyecek çok yolumuz var. Kendi teknolojini üreten, her geçen gün nitelikli insan gücünün artırılması konusunda gayretler gerekmektedir.

“YURT DIŞINDAN HASTA GETİRMEDE PEK ÇOK SORUN YAŞIYORUZ”
-Yurt dışından hastaların Türkiye’ye gelişlerinde, başka bir ifadeyle sağlık turizminde arzu edilen noktada mıyız? Ne gibi sorunlar yaşanıyor?
Şuan için çok sorunların olduğunu söyleyebilirim. Ülkemiz adına talebin fazla olması, dünyadaki sağlık hizmeti ve sunumu, sağlık turizmi kapsamında değerlendirildiğinde yeterli payın alınmadığını görüyoruz. Sağlık turizminin dünyada getirisinin 100 milyar doların üzerinde olduğu biliniyor. Ülkemizde bu gelirin 2.5 -3 milyar olduğu son altı yıldaki verilere bakıldığında 4 ile 6 kat arttığı ve 2023 için 20 milyar dolar getiri beklendiğini öngörürsek ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Sağlık turizmi için başvurular ülkelerle anlaşmalı olduğu gibi, bireysel başvuru şeklinde de yapılabiliyor. Medikal turizm, termal turizm ve medikal SPA, yaşlı ve engelli turizmi ile ilgili ülkemiz yine de öncelikli tercih sebebidir. Bununla ilgili hızlı, bürokratik hizmet süreçlerinin sadeleştirilerek, hizmete ulaşımın kolaylaştırıldığı ama hizmet süreç ve kalitelisinin sürekli denetlenerek iyileştirildiği bir alanın oluşturulması zarureti bulunmaktadır. Bu süreç takibi yapılırken zorlayıcı ve tehdit edici ve imtiyaz sağlayıcı değil, konforlu ve hızlı ve yaygın bir hizmet modelinin oluşturulması ve takibi şarttır.

“SAĞLIK SEKTÖRÜNDE DE EN ÖNEMLİ UNSUR İNSANDIR”
-Hastanelerimiz teşhis ve tedavide hangi seviyede?
En güzel binaları yapabilirsiniz, en yeni teknolojileri koyabilir ve ulaşımını sağlayabilirsiniz ama bir işe tecrübesini, bilgi birikimini ve deneyimini koyan en önemli unsur insandır. Hastanelerimiz ve nitelikli yatak sayımız arttı. Sağlığa ulaşım, erişilebilirlik ve memnuniyet arttı diyebiliriz. Ama beraberinde maliyetler ve gereksiz hizmet talepleri de artmış durumda.  Çünkü sağlık profesyonellerinin artan iş yükü beraberinde memnuniyetsizlikleri de getiriyor. Şiddet ve tahammülsüzlük sağlık sektöründe artık sıkça görülmektedir. İşin ruhu biraz da veriler üzerinde izlenir takip edilir olunca insan unsuru gözden kaçabiliyor.

-Sağlık sektörünün hacimsel olarak ekonomide yeri nedir?
Sağlık harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYİH) oranı 2014 yılından itibaren yaklaşık 3,5 kamu, 1 gibi özel sektör olarak değerlendirildiğinde yine yaklaşık % 4,5 civarındadır. Cepten yapılan harcamaları da işin içerisine eklediğimizde bu oran bir miktar daha artıyor. Ama yine de bunu Amerika ve OECD ülkeleri referans alındığında ülkemizin durumunun maliyet ve memnuniyet oranın çok daha iyi olduğunu görüyoruz. Kısaca gelişmiş ülkeler içerisinde harcanan para, katlanılan maliyete göre sağlığa erişim ve hizmet memnuniyeti çok daha iyi durumdadır.

“KANTARIN TOPUZUNUN BİRAZ HASTA LEHİNE KAÇTIĞI KANAATİNDEYİM”
-Sağlık konularında hükümet tarafından yapılmasını istediğiniz şeyler nelerdir?
Sağlıkta değişim ve dönüşüm programına bakıldığında, Türkiye’nin geldiği tablo ortaya çıkıyor. Bu konuda başarılar aşikar. Ancak yapılması gereken daha birçok hizmetin olduğu da bir gerçek. İşin özünde insan var. Sağlık ile ilgili her şey de değişebiliyor. Ancak kantarın topuzunun biraz hasta lehine kaçtığı kanaatindeyim. Hasta memnuniyeti referans alınınca, beklentiler artmakta ve tatminsizlik oluşmakta bu da sağlık çalışanlarının işini zorlaştırmaktadır. Bu konu çok yönlü değerlendirilmeli. Biz çalışanların yanı sıra, hastanın da bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğine inanıyoruz. Halk sağlığı kadar toplumun da sağlığının önemsenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Sosyal mecraların gelişmesi, globalleşme bildiğimiz bütün öğrenmişlikleri ve davranışları değiştiriyor. Beden sağlığı kadar akıl sağlığı ve ruh sağlığı da gittikçe karışıyor. Toplumsal değerler, eğilimler hızlı ve problemli hale geliyor. Meselenin sadece hastanelerde çözülemeyeceğine inanıyoruz. Mevlana’nın dediği gibi, “Dün dünde kaldı cancağızım şimdi yeni şeyler söylemenin vaktidir.”

”EĞİTİMİ REFERANS ALMAK KALİTENİN EN ÖNEMLİ YANIDIR”
-Personel kalitesini artırmak için ne yapmak gerekir?
Öncelikle eğitim şart. Eğitim ve sonrasında yaygınlaşması. Sonrasında ise teknoloji; yenilenen geliştirilen ve milli. Etkin kullanımı ise sadece Batı’nın değerleri ile değil geçmişin bilgi birikimi ve öğretilerini de işin içine katarak olmalı. Sürekli yenileyerek ve sadeleştirerek. Özetle; eğitimi referans almak kalitenin en önemli yanıdır.

Profesyonel Sağlık Yöneticileri Platformu Başkanı Behlül Ünver, “En güzel binaları yapabilirsiniz, en yeni teknolojileri koyabilir ve ulaşımını sağlayabilirsiniz ama bir işe tecrübesini, bilgi birikimini ve deneyimini koyan en önemli unsur insandır.”