“ÇELİK EVLERDE GÖÇME VEYA YIKILMA SÖZ KONUSU DEĞİL”

-24 Mart 2023 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yayınlanan deprem raporunda da “yeniden inşa edilecek yapılarda çelik malzeme kullanılmasının çok daha akılcı olacağına dikkat çekildiğini” belirten Protas Yapı Sistemleri ve Mühendislik Yöneticisi Fatih Gebel “Kısa sürede tamamlanan, az katlı müstakil ya da apartman türündeki konutlar için çelik sistemlerden yararlanılabilir. Çelik evlerde tüm duvarlar taşıyıcıdır. Yani duvarlar, deprem sarsıntılarına karşı sistemi destekliyor. Aynı zamanda, çelik malzeme son derece esnek. Çelik evlerde göçme veya yıkılma gibi bir durum söz konusu değil.” dedi.

-Deprem sonrası çelik evlere talep artınca birçok inşaat şirketinin bu alana yöneldiğini” söyleyen Gebel şu ifadelerle uyardı: “Çelik yapılar farklı bir uzmanlık alanı gerektirir. Piyasada çok fazla şirketin olması malzeme seçimi ve üretim tekniğinde çoğu firmanın maliyet odaklı hareket etmesine neden oluyor. Bu da vatandaşların çeşitli mağduriyetler yaşamasına yol açıyor.”

Çelik yapıların betonarmelere nazaran birçok avantaja sahip olduğunu ifade eden yapı sistemleri ve mühendislik şirketi Protas Yapı Sistemleri ve Mühendislik Yöneticisi ve Kurucusu Ortağı Fatih Gebel, konuya ilişkin şunları söyledi: “Hafif çelik yapılar ya da uluslararası gerçek ismi ile cold –formed steel (CFS) yapılarla inşa edilen binalar, betonarme ve klasik çelik yapılara göre yüzde 90 oranında daha hafiftir. Bu nedenle, depremden çok daha az etkilenirler. 24 Mart 2023 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yayınlanan deprem raporunda da yeniden inşa edilecek yapılarda çelik malzeme kullanılmasının çok daha akılcı olacağına dikkat çekiliyor. Kısa sürede tamamlanan, az katlı müstakil ya da apartman türündeki konutlar için çelik sistemlerden yararlanılabilir. Çünkü çelik evlerin en büyük özelliği güvenli olması”

“TÜM DUVARLAR TAŞIYICI”
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 11 vilayette büyük can kaybı ile yıkıma sebep olan Kahramanmaraş merkezli depremler öncesinde söz konusu bölgeye çeşitli büyüklüklerde 28 yapı inşa ettiklerini kaydeden Gebel, “Bu yapıların tamamı hasarsız. Bu evlerde tüm duvarlar taşıyıcıdır. Yani duvarlar, deprem sarsıntılarına karşı sistemi destekliyor. Aynı zamanda, çelik malzeme son derece esnek. Çelik evlerde göçme veya yıkılma gibi bir durum söz konusu değil.” dedi.

Fatih Gebel- Protas Yapı Sistemleri ve Mühendislik Yöneticisi 

“FARKLI BİR UZMANLIK ALANI”
“Çelik evler, insanları müteahhit ve işçilerle uğraşma derdinden kurtarıyor. Ulaşılabilir fiyatlara sahip. Ayrıca çoğu zaman sürpriz maliyetlerle de karşılaşmıyorsunuz.” bilgilerini de aktaran Gebel, madalyonun arka yüzüne işaret edip çelik ev inşa ettirmeyi düşünenleri şu ifadelerle uyardı: “Çelik evlere olan talebin bu alanda iş yapmayan şirketlerin de iştahını kabarttığını söyleyebiliriz. Deprem sonrası çelik evlere talep artınca, birçok inşaat şirketi bu alana yöneldi. Fakat çelik yapılar farklı bir uzmanlık alanı gerektirir. Piyasada çok fazla şirketin olması malzeme seçimi ve üretim tekniğinde çoğu firmanın maliyet odaklı hareket etmesine neden oluyor. Bu da vatandaşların çeşitli mağduriyetler yaşamasına yol açıyor. Dolayısıyla çelik konstrüksiyon ev yaptıracak vatandaşlara en büyük tavsiyemiz tercih edilecekleri şirketin mühendislik geçmişine ve sektör tecrübesine ve referanslarına dikkat etmeleri.”

“YATAY MİMARİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI”
6 Şubat depremlerinden sonra çelik konstrüksiyon evlere talebin önceki yıllara göre 3 kattan fazla arttığını açıklayan Gebel, “Bu talepler karşısında daha fazla kesime hitap etmek için bayi sayımızı 14’e çıkardık. Daha fazla kişiye mühendislik hizmeti vermek için Amerika’daki faaliyetlerimizi bu yıl için askıya aldık. Bu yıl içinde kapasite artırımına giderek yaklaşık 3000 metrekare alana yayılmış yeni bir üretim tesisi daha kurmak için çalışmalarımız başladı. Yeni tesisimizin açılışıyla beraber üretim kapasitemiz yıllık 2000 tona çıkacak. Bu miktar fabrikasyon roll form üretimden farklı olan Amerikan Çelik Sistemleri üretim açısından Türkiye’deki en yüksek kapasite demek. Müstakil yaşam herkesin hakkı. Artık belediyeler ve bakanlık yıkılan veya yeni imara açılacak bölgelerde yatay mimariyi göz önünde bulundurarak planlama yapmalı. Bu ülkemiz için çok büyük bir ihtiyaç.”