Connect with us

Araştırma ve Raporlar

TARIM ZEHİRİ DENETİM RAPORLARI NEDEN ŞEFFAF DEĞİL?

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin, tarımda kullanılan pestisitlerin (tarım zehiri) yasaklanması amacıyla yürüttüğü Zehirsiz Sofralar projesi kapsamında bir araya gelerek Zehirsiz Sofralar Platformu çatısı altında faaliyet gösteren Pestisit Eylem Ağı ve Zehirsiz Kampanya’ya (Change.org/ZehirsizSofralar) destek veren 166 bini aşkın kişi, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan “sofrasına gelen gıdaların daha fazla denetlenmesini ve analiz sonuçlarının şeffaf bir şekilde paylaşılmasını” talep ediyor.

 

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden 2021 yılında Türkiye hakkında 372 pestisit (tarım zehiri) bildirimi yapılmasına rağmen,Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından miktar açısından rekor seviyeye ulaşan geri dönen ürünlere ilişkin herhangi bir açıklama gelmediğine işaret ediliyor.

TÜRKİYE GIDA RİSK BİLDİRİMİNDE ÜÇÜNCÜ SIRADA…
AB Komisyonu, gıda ve yem kontrollerinde belirlenen gıda risklerini, Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalı üzerinden herkesin erişimine açıyor. RASFF’ın 2020’de açıkladığı raporda Hindistan etilen oksit bildirimiyle ilk, Polonya salmonella bildirimiyle ikinci, Türkiye ise pestisit bildirimiyle üçüncü sırada.

2021 YILINDA REKOR ARTIŞ MEYDANA GELDİ…
Sistemde kayıtlı Türkiye’den ihraç edilen ürünlere dair bilgilere göre 2018’de 113, 2019’da 98, 2020’de 194 parti üründe limitlerin üstünde pestisit saptandı. Sayı, 2021 yalında 372’ye yükseldi. Bu ürünlerin çoğunluğu sınır kapılarında reddedilerek Türkiye’ye iade edildi. 2020’de en çok bildirilen 10 konu başlığının 3’ünde Türkiye’nin adı geçmekte. Bu bildirimler 190 parti meyve ve sebzede pestisit, 58 parti meyve ve sebzede aflatoksin ve 38 parti tohum, kabuklu yemiş ve türevi ürünlerdeyse aflatoksin sebepli.

HANGİ ÜRÜNLERDE TARIM ZEHİRİ VAR?
AB RASFF, Türkiye’de yetiştirilen biber, mandalina, greyfurt, limon, portakal, asma yaprağı, üzüm, kuru incir, nar, baharat ve bitki karışımları, haşhaş tohumu, keçi boynuzu zamkı ve kimyonda tarım zehri kullanıldığını duyurdu.

YASAKLI MADDELER VE ZARARLARI
Limonda, AB ve Japon Kimyasalların Sınıflandırılması ve Etiketlenmesi İçin Küresel Uyumluluk Sistemi’nce (GHS) insan üreme sistemi için toksik olduğu bildirilen ve Türkiye’de yasaklanan klorprifos-etil maddesi; portakaldaysa kanserojen kategorisindeki ve Eylül 2021’den itibaren Türkiye’de kullanımı durdurulan bifenthrin maddesi tespit edildi.

Belirlenen diğer tarım zehirleri şunlar: Etilen oksit (Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’na (IARC) göre kanserojen. AB ve Japon GHS’ye göre de insan eşey hücrelerinde kalıtsal mutasyonları indüklediği biliniyor. Ayrıca insan üreme sistemi için zehirli bir madde.), formetanate (Solunması halinde ölümcül. Arılar için tehlikeli.”, triadimenol ile klorprifos-metil (Üreme sistemine zarar veriyor.), pyridaben ile esfenvalerate (Arılar açısından ciddi risk faktörü.), klorprifos (Çocuklar için oldukça zararlı ve ülkemizde yasak.), prochloraz (Hormonal sistemi bozucu etkiye sahip.) ve acetamiprid (Toplu arı ölümlerine sebep oluyor.)

Tarım ve Orman Bakanlığı, iç pazarda pestisit kalıntılarını denetliyor. Ancak elde edilen bilgiler taklit ve tağşiş gıdalardaki gibi kamuoyuyla paylaşılmıyor.

“BAKANLIK NET CEVAP VERMİYOR”
AB’den Türkiye’ye geri gönderilen tarım zehiri kalıntılı ürünlere ilişkin Zehirsiz Sofralar Platformu’nun açıklaması şöyle: “Zehirli meyve ve sebzeler mevzuata uygun bir şekilde imha ediliyor olabilir ancak milletvekilleri, sivil toplum örgütleri ve konu uzmanlarınca yöneltilen geri dönen ürünlere ne olduğu, yasaklı maddelerin nasıl hâlâ kullanılabildiği sorularına ve ortaya net bir kanıt koyma gerekliliğine dair beklentilere karşı Bakanlık şu ana kadar net bir yanıt vermiş değil. Bakanlığın bu konuda açık ve şeffaf olmaması pestisitli ürünlerin iç pazara sürülme iddialarını kamuoyu nezdinde güçlendiriyor ve kuşku uyandırıyor.”

9 TARIM ZEHİRİNİN KULLANIMI HALA SERBEST
Zehirsiz Sofralar Platformu’nun insana ve çevreye zarar veren tarım zehirlerinin yasaklanması için başlattığı Zehirsiz Kampanya’ya bugüne dek 166 binden fazla kişi imza desteği verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı, AB geçiş sürecinde 200’ü aşkın, söz konusu kampanya döneminde ise 27 pestisit etken maddesi yasakladı. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” diye nitelediği 13 etken maddeden 9’u hâlâ serbest.

“AGROEKOLOJİK, ORGANİK VE ONARICI TARIMA DÖNÜLMELİ”
Buğday Derneği’nden Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç, mevcut durumu ve nelerin hayata geçirilmesi gerektiğini şu ifadelerle dile getiriyor: “Toplum sağlığını korumak için çalışan kurumlar, gerek günümüz toplumlarının gerekse gelecek kuşakların ve doğal varlıkların sağlığı ile esenliğini korumak üzere, sorumlu ve önlemini baştan alan bir yaklaşımla yönetilmelidir. Dolayısıyla, bu zehirlere baştan izin vermeyecek bir yaklaşım, ruhsatlandırma süreci tanımlanmalıdır. Öncelikle ticari olarak ülkemizden, AB ve diğer ülkelere yapılacak gıda ihracatında sıkıntı yaşanmaması ve ülke ihracatının olumsuz etkilenmemesi adına acilen önlemler alınmalı, düzenlemeler yapılmalı ve denetim sonuçları kamuoyu ile paylaşmalıdır. Sağlıklı bir gelecek için önümüzdeki 10 yıllık süreçte doğru politikalar ve stratejiler izlenerek, pestisitlere dayanan konvansiyonel tarım sistemi, yerini agroekolojik, organik ve onarıcı tarıma bırakmalıdır.”

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin, tarımda kullanılan pestisitlerin (tarım zehiri) yasaklanması amacıyla yürüttüğü Zehirsiz Sofralar projesi kapsamında bir araya gelerek Zehirsiz Sofralar Platformu çatısı altında faaliyet gösteren Pestisit Eylem Ağı ve Zehirsiz Kampanya’ya (Change.org/ZehirsizSofralar) destek veren 166 bini aşkın kişi, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan “sofrasına gelen gıdaların daha fazla denetlenmesini ve analiz sonuçlarının şeffaf bir şekilde paylaşılmasını” talep ediyor.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir