“YENİ BİR İZMİR İKTİSAT KONGRESİNE İHTİYAÇ VAR”

Türkiye; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa bir süre önce gündeme getirdiği “yeni hukuk ve ekonomi reformlarının” nasıl olması ve bu konularda neler yapılması gerektiğini tartışıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar; yapısal problemlere ancak “geniş katılımlı yeni bir İzmir İktisat Kongresi düzenlenerek köklü çözümler üretilebileceğini ve güven ortamı oluşturulabileceğini” vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün kurucu unsurları buluşturduğu İzmir İktisat Kongresi’nin ana amacı, ‘ekonomik bağımsızlığın’ tesis edileceği temelleri atmaktı. Kongre henüz Cumhuriyet ilan edilmeden 17 Şubat ile 4 Mart 1923 tarihleri arasında gerçekleşmişti. Kongrede, savaştan çıkan Türkiye’nin yol haritası belirlenmişti.

6’NCI İZMİR İKTİSAT KONGRESİ TOPLANMALI
İkinci İzmir İktisat Kongresi, 58 yıl sonra 2-7 Kasım 1981’de yapıldı. Üçüncüsü 4-7 Haziran 1992’de , dördüncüsü 5-9 Mayıs 2004’te; beşincisi de 31 Ekim-5 Kasım 2013’te düzenlendi. 5 kongrenin son ikisi AK Parti iktidarları döneminde hayata geçti. Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar’a göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta dile getirdiği ekonomi ve hukukta reform hedefinde başarıya ulaşılabilmesi için altıncı kongre toplanmalı.

Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar-İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı

“ÖNLEMLERİN SUYA YAZILI ÇİZGİLER OLARAK KALMAMASI İÇİN…”
“Yapısal sorunlara köklü çözümler üretilmesi, reformların isabetli olması ve iktisadi politika stratejilerini oluşturması” için geniş katılımla yeni bir İzmir İktisat Kongresi’ne ve “Türk uzlaşı modeline” ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Prof. Dr. Aybar, “Alınan önlemlerin suya yazılı çizgiler olarak kalmaması için bu adım atılmalı. Değişen dünyaya nasıl ayak uydurulacağı geniş katılımla tartışılmalı, sentezler oluşturulmalı. Bunu yapmak bugün zor değil. Kendi içinde böyle bir organizasyon bile iktisat yönetimine güveni artırmaya yeter.” dedi.

“KAPSAMLI REFORMLARIN BELİRLENDİĞİ İYİ YÖNETİŞİM UZLAŞIŞI BULUNMALI”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), Mayıs 2020’den beri uygulanan aktif rasyosunun 31 Aralık tarihinden itibaren yürürlükten kaldırma kaldırılmasını ‘normalleşme yolunda doğru bir adım’ diye niteleyen Aybar şunları kaydetti: “Faktör fiyatlarına yansıyan temel dinamikler bunu gerekli kılıyordu. Politika faizinin tek faiz olması, sadeleşme ve şeffaflaşma; iç ve dış piyasanın, piyasa ilkelerine bağlı kalınacağı yolunda güvenini artırıyor. Bunlar önemli adımlar, ancak daralan bir ekonomide Covid-19’un dayattığı daha da daraltıcı kısıtlar yüzünden bu düzenlemeler kur ve enflasyonla mücadelede sonuç alıcı olamaz. İstihdam, büyüme, yatırım göstergelerini olumlu düzeye taşımak için genişletici tedbirler gerekiyor. İktisadi krizler iktisadi fırsatlar da yaratır. Bunun için başta KOBİ’ler olmak üzere teşvikler, hibeler, vergi düzenlemeleri, emek piyasasını kollayan genişletici düzenlemeler ve ek olarak küresel koşullar çerçevesinde ticaret-üretimin uyumlulaştırıldığı, kapsamlı reformların belirlendiği bir iyi yönetişim uzlaşısı bulunmalı.”