Connect with us

Finans & Ekonomi

“ÖZEL SEKTÖR LİDERLİĞİNDE HIZLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE KAPSAYICI POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ”

Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) Başkanı ve Santa Farma İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Erol Kiresepi, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) düzenlediği “Covid-19 ve Çalışma Yaşamı Küresel Zirvesi’nde”, “Çalışma yaşamı için kriz sonrasında daha iyi bir gelecek oluşturulması, beceri arzının işgücü piyasasının ihtiyaçlarına cevap verebilmesini de sağlayacaktır.” dedi.

 

60 ülkeden liderlerin katılımıyla 8 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşen “Covid-19 ve Çalışma Yaşamı Küresel Zirvesi’ndeki” konuşmasında, “özel sektörün dünya genelindeki temsilcisi Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) Başkanı” sıfatıyla “krizin aşılması için çeşitli paydaşlar tarafından büyük çabalar gösterildiğine” şahit olduğunu belirten Santa Farma İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Erol Kiresepi; bu çabaların “iş birliği ve ortak eylem çerçevesinde” koordine edilmesine acilen ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

“YATIRIM ORTAMLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”
Covid-19 salgını krizinin herkesin “hayatını ve yaşam tarzını” olumsuz etkilediğine, ülkelerin kalkınma hedeflerini derinden sarstığına; iş dünyasında önemli gelir kayıpları oluşmasına ve işsizlik oranının artmasına sebep olduğuna dikkati çeken Kiresepi; böylesine devasa bir krizden ancak “özel sektör liderliğinde hızlı, sürdürülebilir ve kapsayıcı politikalar geliştirilmesiyle” çıkılabileceğini ve “yatırım ortamlarının iyileştirilmesiyle işletmelerinin gelişimi ve güçlendirilmesi için zemin hazırlanmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu” vurguladı.

“REEL EKONOMİ DESTEKLENMELİ”
Krizin yol açtığı işsizlik ve gelir kayıplarının, “yeni iş imkanları ve istihdam alanları meydana getirilmesiyle” ortadan kaldırılabileceğinin altını çizen Kiresepi; “ticaret ve sanayi yatırımlarının canlandırılması” ile “küresel ölçekte işletme devamlılığının ve reel ekonominin desteklenmesi” konularına öncelik verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Erol Kiresepi-Santa Farma İlaç Yönetim Kurulu Başkanı

“BECERİ GELİŞİMİ VE YAŞAM BOYU ÖĞRENME ÇÖZÜMLERİNE YATIRIM YAPILMALI”
Kiresepi, pandeminin “inovasyon, iş modellerinin değiştirilmesi ve teknolojiden doğru faydalanılması” gibi hususlarda farkındalık oluşturduğuna da işaret etti: “Yaşanan kriz, sürdürülebilirlik ve iş devamlılığı adına olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi. Bunun sonucu olarak, daha iyi bir geleceği inşa ederken çalışanların istihdam edilebilirliğini güvenceye almak için beceri gelişimi ve yaşam boyu öğrenme çözümlerine yatırım yapma gereksinimini de hep göz önünde bulundurmalıyız. Çalışma yaşamı için kriz sonrasında daha iyi bir gelecek oluşturulması, beceri arzının işgücü piyasasının ihtiyaçlarına cevap verebilmesini de sağlayacaktır. ILO bu sahalarda temel işlevini sürdürerek, bünyesindeki işçi, işveren ve hükümet kesimlerine krizi yönetme ve krizden sürdürülebilir bir şekilde çıkabilme sürecinde destek vermelidir.”

“ŞİRKETLER KRİZİ TEK BAŞLARINA ATLATAMAZLAR”
Şirketlerin krizi tek başlarına atlatamayacaklarını söyleyen Kiresepi, “Kamu sektörü ile özel sektör arasında kararlı bir iş birliği şimdi her zamankinden daha önemlidir. Ayrıca hızlı bir iyileşme süreci için yeni ve inovatif yaklaşımlara yönelik kamunun müdahalelerine de acil ihtiyaç vardır. Bunun yanında, etkili sosyal diyaloğu da kararlılıkla güçlendirmek gerekli. Sosyal diyalog, güvenli ve başarılı çalışma yaşamına dönüş için üzerinde anlaşılmış ve etkin stratejilerin oluşturulması için kilit faktördür. İşveren ve işçi teşkilatları Kda bu amaçla yönlendirme sağlama ve zamanında, güvenilir bilgi akışı oluşturma konularında önemli bir role sahiptir.” diye konuştu.

“PANDEMİ, KAYIT DIŞI EKONOMİNİN ZAYIF YANLARINI ORTAYA KOYDU”
Kiresepi, katılımcılarla şu görüşlerini de paylaştı: “Yaşanan acil durum bağlamında yaşama güvenli bir dönüşten bahsederken, çabalarımızı sosyal koruma sistemlerinin geliştirilmesi ve çalışma yaşamında yeterli, sürdürülebilir ve ortamlarla uyumlanabilir bir hale getirilmesi yönünde, yoğunlaştırma ihtiyacı da çok daha belirgin olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, ulusal Sosyal Koruma Sistemlerinin oluşma sürecinin, kayıt dışı ekonomi dahilideki oldukça fazla sayıda çalışanın müşkül durumuna yönelik politikalarla da el ele ilerlemesine ihtiyaç vardır. Covid-19 krizi, kayıt dışı ekonomi dahilindeki çalışanlar üzerinde bütün dünyada, özellikle de işgücünün yüzde 70’ini temsil ettikleri gelişmekte olan ülkelerde, etkilerini daha da artırmaktadır. Pandemi süreci, kayıt dışı ekonominin çok zayıf yanlarını açıkça ortaya koymuştur. Kayıt dışı ekonomi dahilindeki çalışanların hassasiyetinin ve risklere maruz kalma oranının azaltılması sadece kayıtlı ekonomiye geçişi kolaylaştıran sağlam ve etkili politikalar ile mümkün olabilir.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir