Connect with us

Gündem

TEMA KAYITLARIYLA 2023’ÜN ÇEVRE KARNESİ…

TEMA Vakfı, 2023 yılında gerçekleşen olumlu ve olumsuz çevre olaylarını raporlaştırdı. Raporda bundan sonrasında neler yapılması gerektiğine dair bilgi ve görüşlere yer verildi.

 

2023 yılı boyunca dünya genelinde “erozyon ve toprak kaybı, gıda güvencesinin azalması, su stresi, iklim krizi ve sebep olduğu sel felaketleri, biyolojik çeşitliliğin azalması, ormansızlaşma ve doğa koruma alanlarının tahrip edilmesi” gibi pek çok ekolojik sorunla mücadele edildi.

Kentsel ve kırsal alanlardaki mekânsal planlamaların doğayla uyumsuzluğu ve artan yapılaşma baskıları yüzünden ekolojik dengenin bozulmasını daha da kritik hal getiriyor.

TEMA Vakfı, 2023 yılında gerçekleşen olumlu ve olumsuz çevre olaylarını raporlaştırdı.

UMUT YEŞERTEN HABERLER…
-Kütahya’nın Gediz İlçesi’nde yapılması planlanan Yıldız Altın-Gümüş Madeni Projesi’nin ÇED süreci, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED olumsuz kararı vermesiyle bir kez daha durduruldu. Yurttaşlar, yerel yönetimler ve meslek odaları “Murat Dağı Yok Olmasın!” sloganıyla projeye karşı duruş sergilemesi etkili oldu.

-Eskişehir 1. İdare Mahkemesi, Eskişehir Büyük Ova Koruma Alanı’nda yapılmak istenen termik santral projesinin ÇED olumlu kararını iptal etti. Alpu Termik Santral Projesi’nin yapımına imkân veren Çevre Düzeni Planı, TEMA’nın başvurusu sonucunda mahkeme kararıyla iptal edilmişti.

-30 Kasım ile 13 Aralık tarihleri arasında Dubai’de gerçekleşen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 28. Taraflar Konferansı’nda (COP28) iki önemli gelişme yaşandı. Sera gazı emisyonlarından büyük oranda sorumlu ülkeler, iklim krizinin etkilerini derinden hisseden halkların zararlarını karşılamak için Kayıp Zarar Fonu kapsamında yaklaşık 800 milyon dolar finansman sağlama taahhüdü verdi. Oysa kayıp ve zararları karşılamak için gereken miktarın yıllık olarak milyar dolarlar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.

Fonun hayata geçirilmesine yönelik kararda ise kayıp zarar miktarının hesaplanması için bir çalışma yapılması gerekliliğine yer verilmedi. Fon için kurulacak sekreteryanın bağımsız bir otorite yerine, geçici olarak Dünya Bankası bünyesinde kurulması kararı da sivil toplumun tepkisini çekti.

COP28 bünyesinde atılan ikinci önemli adım ise Küresel Durum Değerlendirmesi (GST) neticesinde açıklanan karar oldu. Karar metninde fosil yakıtlardan çıkış ifadesine yer verildi. Bu durum her ne kadar fosil yakıtların terk edilmesi için ilk adım niteliğinde olsa da net bir hedef içermediği için yeterli değil.

Öte yandan konferansta; 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi üç katına çıkartma taahhüdü ve Kömür Sonrası Enerji İttifakına birçok devletin katılması gibi olumlu gelişmeler de oldu. Ancak Türkiye’nin bu belgelere imzacı olmayarak bu süreçlerde yer almaması, doğa için olumsuz çevre gündemleri arasında yerini aldı.

OLUMSUZ ÇEVRE HABERLERİ
-6 Şubat 2023’te Türkiye, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki büyük depremlerle sarsıldı. Deprem pek çok ili etkiledi. 50 bini aşkın kişi hayatını kaybederken, binlerce bina yıkıldı. Yıkım ve yeniden inşa süreci toplum ve çevre sağlığını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Depremzedelerin barınma, temiz gıda ve suya erişim gibi temel ihtiyaçları halen aciliyetini koruyor. Yeni toplu konut projelerinde zeytinlik, orman ve tarım alanlarının yok olmaması için yer seçiminin özenle yapılması gerekiyor.

-Dünya Meteoroloji Örgütü ve Copernicus Dünya Gözlem Programı, temmuz ayının şimdiye kadar kayıtlara geçen en sıcak ay olduğunu duyurdu. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler, bu durumun iklim krizinin henüz başlangıcı olduğunu ve artık Küresel Isınma Çağında değil Küresel Kaynama Çağında olduğumuzu açıkladı. Ülkemizde ve dünyada sıcak hava dalgalarının sıklığı ve şiddeti giderek artıyor. Bilim insanları; orman yangınları, ani yağışlar, sel felaketleri gibi afetlerin temel sebebinin, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazlarının yol açtığı iklim krizi olduğunu vurguluyor.

-Korunan alanlar, orman alanları, su havzaları, verimli tarım arazileri ve yaşam alanları üzerinde geri dönüşü imkânsız zararlara sebep olan 4. Grup madencilik faaliyetleri her geçen gün daha ciddi tehditlere sebep oluyor. TEMA Vakfı, maden ruhsatlarına yönelik çalışmalarında, Türkiye’deki 29 ilin ortalama yüzde 67’sinin IV. Grup madenlere ruhsatlı olduğunu tespit etmişti.

-Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; 8 Haziran’da Soma’da bulunan maden ocağında toprak kayması nedeniyle meydana gelen kazada 1, 13 Eylül’de Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde bulunan maden ocağında tavan çökmesi sonucu meydana gelen kazada 1, 15 Kasım’da Denizli’nin Acıpayam ilçesi, Karaismailler Mahallesi’nde bulunan krom maden ocağında gerçekleşen göçük kazasında 2 ve 23 Kasım’da Siirt’in Şirvan ilçesindeki maden ocağında meydana gelen göçükte 3 olmak üzere toplam 7 maden işçisi hayatını kaybetti.

-TEMA Vakfı, 2020 yılında Yalova’nın Çiftlikköy ilçesi Taşköprü beldesinde tarım arazisi üzerinde kurulması planlanan sanayi tesisi için tarım dışı kullanım izni verilmesine yönelik Bakanlık olurunun iptali için açtığı davayı kazandı. Mahkeme kararında; dava konusu arazinin mutlak tarım arazisi olduğuna ve ilgili taşınmazda planlanan yatırım için alternatif alanların bulunduğuna vurgu yapıldı.
Devamında şirket ve bakanlık bu kazanımımızı istinafa taşımış ancak mahkeme istinaf talebini kabul etmeyerek iptal kararını geçerli kıldı. Ayrıca karar Danıştay tarafından da onaylandı. Ne yazık ki hukuki kazanıma rağmen mahkeme sonucu beklenmeden tarım arazisi üzerindeki yatırımlara başlandı ve bu durum oradaki mutlak tarım toprağının vasfını yitirmesine neden oldu.

-İklim krizinden dolayı artan sıcaklıklar, buharlaşma ve kuraklık nedeniyle su krizi derinleşiyor. Bu sene eylül ayında ölçülen verilere göre İstanbul barajları doluluk oranları 2014’ten bu yana en düşük seviyeleri gördü. 5 Eylül 2022’de yüzde 56,88 olarak ölçülen ortalama baraj doluluk oranı, 1 yıl sonra, 5 Eylül 2023’te yüzde 27,88’e kadar düştü.

-Türkiye’de nükleer santral kurulmasına yönelik çalışmalar hız kesmiyor. Mersin’deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünite inşaatında sona yaklaşıldı. Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santral için de etütler devam ediyor.

-2023 yılında da ülkemizde ve dünyada; iklim krizinin etkisiyle sıklığı giderek artan ani ve şiddetli yağışların neden olduğu sel felaketleri meydana geldi. Sellerde çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ve maddi hasar oluştu.

-2023 yaz aylarında Çanakkale’de; 16 Temmuz’da Kızılkeçili Köyü yakınında çıkan orman yangınında 1.300 hektar, 22 Ağustos’ta Kayadere Köyü yakınında çıkan orman yangınında ise 2.100 hektar olmak üzere; toplam 3.400 hektar yani yaklaşık 4.500 futbol sahası büyüklüğünde orman alanı yandı.
2023 Eylül’de İzmir’in Menderes ilçesinde çıkan orman yangınlarında görev alan 3, Kütahya’da 1, Gaziantep’te 1 ve temmuz ayında yine İzmir’in Menderes ilçesinde çıkan orman yangınlarında 1 kişi olmak üzere toplam 6 Orman Genel Müdürlüğü çalışanı maalesef yaşamını yitirdi.

-Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de yer alan Akbelen Ormanı, Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür çıkarmak amacıyla yok edilmek isteniyor. İkizköylü yurttaşlar 2 seneyi aşkın süredir zeytinlerini, ormanlarını ve tüm tabiatın yaşamını korumak için nöbet tutuyor. Ancak İkizköylüler ve çevrecilerin tüm çabalarına rağmen 24 Temmuz’da başlayan ağaç kesiminin ardından bölgede maden çalışmaları başladı.

İkizköylüler ve yaşam savunucuları; Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin, 2041’e kadar maden işletme izni alan işletmeye yönelik açtığı ruhsat iptali davasını reddetmesi üzerine, avukatları aracılığıyla istinaf mahkemesine başvurdu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan başvuruda maden işletme ruhsatı ve işletme izninin yürütmesinin durdurulması istendi.

-Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan ve 1. derece arkeolojik sit alanı olan Phaselis Antik Kenti’nin kuzeyindeki Alacasu Koyu ile güneyindeki Bostanlık Koyu’nda bir plaj projesi gerçekleştirilmek isteniyor. Kafeterya, otopark, karşılama merkezi, duş, tuvaletler gibi günübirlik tesisleri içeren projenin inşaat faaliyetleri mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen tamamlanmak üzere. Canlı yaşamının ve biyolojik çeşitliliğin etkilenmemesi, kültürel varlıkların ve doğal alanların tahribata uğramaması için yürütülen faaliyetler durdurulmalı.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir