Connect with us

Finans & Ekonomi

“AVRUPA İÇİN TÜRKİYE’DEN DAHA İDEAL BİR ÜRETİM VE LOJİSTİK ÜSSÜ YOK”

Covid-19 pandemisi sürecinde karşılaşılan sorunların büyük tedarik zincirini uçtan uca etkilediğini belirten Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan “Batı artık büyük oranda yakında üretim (inshore) alternatiflerine dönmektedir. Avrupa için Türkiye’den daha ideal bir üretim ve lojistik üssü yoktur.” dedi. Türkiye’nin “tüm alternatif lojistik akslarının ve enerji koridorlarının merkezinde konumlandığını” ve “10 trilyon dolarlık lojistik HUB’un merkezinde yer aldığını” ifade eden Dr. Arslan şunları dile getirdi: “Türkiye, uçtan uca bir üretim ve lojistik HUB’ına dönüşebilir. Nitekim, IMEC gibi zorlama lojistik koridorları kapsayan hiçbir dayatma intermodal içinde, Türkiye’nin olmağı güzergahlarda, yeterince verimli, hızlı ve ekonomik olamayacak, dolayısıyla kullanıcılara hiçbir zaman güven vermeyecektir. Bu güzergahı zorlayanlar, gerçek durum fizibilitelerinde ve simülasyonlarda gerçeği yaşayarak göreceklerdir.”

 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın destekleriyle Türk Devletleri Teşkilatınca organize edilen “Çok Modlu Ulaştırma ve Lojistik Forumu” adlı etkinlikte “demiryolu bağlantıları, çok modlu ulaştırma koridorları, bölgesel bağlanabilirliğin sağlanması, hukuki boyutlar, yeşil teknolojiler” gibi konular masaya yatırıldı.

“Çok modlu (intermodal) taşıma ve lojistik” teması toplantıda; özellikle “Orta ve Güney koridorları üzerinden çok modlu ulaştırma rotalarının geliştirilmesine odaklanılarak iş birliğinin teşvik edilmesi, ortaklıkların güçlendirilmesi, tedarik zincirinin verimliliği ve sürdürülebilirliği” başlıkları üzerinde duruldu.

“ZENGEZUR BAĞLANTISI ÜZERİNDEN YENİ FIRSATLAR”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, forumun açılış konuşmasında “Güzel haber olan Zengezur bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktı ve bu bağlantı Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıyor.” dedi.

Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan forumdaki konuşmasında, “Türkiye’nin yüzyıllardır yerleştiği coğrafya itibariyle, Doğu-Batı ve Orta Doğu’yu birleştiren, kuzeyde Rusya’yı sıcak denizlere ulaştıran ve Afrika’ya uzanan, uçtan uca ülke olarak doğal bir lojistik HUB’ın içinde bulunduğunun” altını çizdi.

“TÜRKİYE’NİN DIŞLANMASI EKONOMİK DEĞİL SİYASİ BİR KARAR”
Çin’den Orta Doğu ve Avrupa’ya, güneyde Afrika’ya uzanan lojistik güzergahın merkezinde yer alan Türkiye’nin dışlanmasını “ekonomik değil bir karar” diye niteleyen ve “önerilen rotanın intermodal açısından yönetilmesinin son derece zor ve maliyetlerinin Orta Lojistik Koridor ile kıyaslandığında çok yüksek olacağını” vurgulayan Dr. Arslan şunları söyledi:

“TÜRKİYE 10 TRİLYON DOLARLIK LOJİSTİK HUB’UN MERKEZİNDE”
“Tüm alternatif lojistik akslarının ve enerji koridorlarının merkezinde konumlanan Türkiye, 10 trilyon dolarlık lojistik HUB’un merkezinde yer alıyor. Türkiye, uçtan uca bir üretim ve lojistik HUB’ına dönüşebilir. Nitekim, IMEC gibi zorlama lojistik koridorları kapsayan hiçbir dayatma intermodal içinde, Türkiye’nin olmağı güzergahlarda, yeterince verimli, hızlı ve ekonomik olamayacak, dolayısıyla kullanıcılara hiçbir zaman güven vermeyecektir. Bu güzergahı zorlayanlar, gerçek durum fizibilitelerinde ve simülasyonlarda gerçeği yaşayarak göreceklerdir.”

Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan “Batı artık büyük oranda yakında üretim (inshore) alternatiflerine dönmektedir. Avrupa için Türkiye’den daha ideal bir üretim ve lojistik üssü yoktur.” dedi.

“AVRUPA ARTIK YAKINDA ÜRETİM ALTERNATİFLERİNE DÖNÜYOR”
Covid-19 pandemisi sürecinde karşılaşılan sorunların büyük tedarik zincirini uçtan uca etkilediğini belirten Arslan şöyle konuştu: “Batı artık büyük oranda yakında üretim (inshore) alternatiflerine dönmektedir. Avrupa için Türkiye’den daha ideal bir üretim ve lojistik üssü yoktur.

“HİNDİSTAN SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜM OLMAKTAN ÇOK UZAK”
Nitekim, Hindistan sahip olduğu niteliksiz üretim ve kalifiyeden uzak iş gücü ile sürdürülebilir çözüm olmaktan çok uzaktır. Yeşil lojistik ve sürdürülebilirlik konusunda dünyada en üst düzeyde regülasyonları hayata geçiren Avrupa, bu düzenlemelere imza atmaktan kaçınan bir Hindistan’ı bu süreçte nasıl bir üretim üssü ve lojistik koridorun ana çıkış noktası yapacaktır? Bu çelişki, ciddi soru işaretleri barındırmaktadır.

“ÖNERİLEN LOJİSTİK ÇÖZÜM ANCAK HAYAL ÜRÜNÜ OLABİLİR”
Yaklaşık 1,5 milyar nüfus ile “dünyanın en kalabalık ülkesi” unvanını Çin’den geçtiğimiz aylarda alan Hindistan, kendi nüfusunu beslemekte zorlanmakta, bu nüfusu besleyebilmek için çok kötü şartlarda üretim yapmaktadır. Ülkede müthiş bir fakirlik vardır. Söz konusu hat (IMEC – India Middle East Europe Economic Corridor/Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomi Koridoru) Suudi Arabistan çöllerinden geçecek, İsrail’de yeniden deniz ile buluşacak, çok sayıda aktarma yapılması gerekecek, altyapısı ve iş gücü yetersiz Yunanistan’a bağlanacak ve oradan Avrupa’ya dağıtılacak bir lojistik çözüm ancak hayal ürünü olabilir.

“TÜRKİYE’DEN ÇIKAN BİR TIR, 5-7 GÜNDE AVRUPA’NIN EN UZAK NOKTASINDA”
Türkiye’den çıkan bir TIR, eğer geçiş bekletmeleri olmazsa sadece 5-7 gün içinde Avrupa’nın en uzağına teslimat yapabilmektedir. Türkiye, Avrupa’nın doğuya açılan bahçesidir. 2200 yıllık tarihi İpek Yolu’nun Doğu-Batı arasındaki köprüsü, Karadeniz’i Akdeniz’e kavuşturan coğrafyasıdır. Türkiye’nin içinde yer almadığı bir lojistik hat, hiçbir anlam ifade etmeyecektir.”

HİNDİSTAN-ORTA DOĞU-AVRUPA EKONOMİ KORİDORU…
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de geçtiğimiz hafta sonu yapılan G20 Zirvesi’nde; ABD, Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya, İtalya ve AB, kısa adı IMEC (India – Middle East – Europe Economic Corridor) olan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomi Koridoru’nu kurduklarını açıklamışlardı.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir