Connect with us

Finans & Ekonomi

LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ HANGİ VİZYONLA ŞEKİLLENMELİ?

İzmir’de ilki gerçekleşen Logistech–Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı’ndaki panelde, Türk lojistik sektörünün “önüne çıkan fırsatlar ve sahip olduğu avantajlardan nasıl en optimum düzeyde yararlanabileceği“ ve “geleceğini hangi vizyonla şekillendirmesi gerektiği” masaya yatırıldı.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğiyle İZFAŞ tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen 29 Eylül-1 Ekim 2022 tarihli Logistech–Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı kapsamındaki Başkanlar Paneli etkinliğinde “Covid-19 pandemisi süreci, Rusya-Ukrayna savaşının etkileri ve sektörün geleceği” konuşuldu.

LOJİSTİKTEKİ SON DURUMU SEKTÖR TEMSİLCİLERİ ANLATTI
İMEAK (İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk moderatörlüğündeki panelde; Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği (DND) Yönetim Kurulu Başkanı Şükriye Vardar, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şener ve Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFMED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent İbik görüş, düşünce ve önerilerini paylaştı.

(Soldan sağa) Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği (DND) Yönetim Kurulu Başkanı Şükriye Vardar, Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFMED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent İbik ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şener

Panelde konuşmacılar şunları dile getirdi:

“HEP BERABER HAREKET ETMELİYİZ”
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy: “Pandemi döneminde Türkiye coğrafik pozisyonu dolayısıyla avantajlı konuma geldi. Kapatılan yollar, değişen güzergahlar bizi cazibe merkezi haline getirdi. Pandemiyle birlikte artan payımızın kalıcı olması için sektör, dernekler, üniversiteler, tedarikçiler, lojistikle ilgili hizmet üreten her paydaşın birlikte çalışmasın gerektiğini öğrendik. Çin’in geç üretimi, bizim üreticilerimizin daha esnek olması, ülkemizin lojistik ve ticaretin en önemli faktörlerinden olan zaman ve maliyet açısından avantajlı konumunu sürdürmemiz gerekiyor. Şu anda kazandıklarımızı sürdürüp daha da artıya geçebiliriz. Hep beraber hareket etmeliyiz. Sektörün tüm paydaşları birlikte kararlar alıp ortak söylemlerle yol alıyoruz. Pandeminin bize öğrettiği bir diğer şey de intermodel bir taşımacılığın önemi, hava ve deniz yolu taşımacılığında sıkıntı olunca, demiryolu taşımacılığının ön plana çıkması gerektiği oldu. Doğunun batıya, organize sanayi bölgelerinin limanlara demiryolları ile bağlanması, ulaşım çeşitlerinin entegrasyonunun sağlanması gerekiyor. Arkamıza aldığımız rüzgârı devam ettirerek daha başarılı işler yapacağız. Zaman bizim, Türkiye’nin vakti.”

“MALLARIN YÜZDE 11’İ DÜNYA LİMANLARINDA BEKLEMEDE”
DND Yönetim Kurulu Başkanı Şükriye Vardar: “Pandemi süresince lojistik ne kadar parladıysa denizcilik de o kadar parladı. Tedarik süreci için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Yüksek enflasyonun yarattığı resesyon ihtimali, tüketim ürünlerine talebin yavaşlaması, malları erken teslim alma talepleriyle birlikte yükselen navlunlar, düşmeye başladı. Eylül ayında baktığımızda, küresel olarak taşınan malların yüzde 11’i dünya limanlarında beklemede. Grevlerin de de etkisi var, bu beklemeyi artırıyor. Navlun oranlarının düşmesine rağmen maliyetler hala çok yüksek. Denizcilikte aslında durum bu. Türkiye açısından baktığımızda ise küresel piyasalardaki resesyon beklentilerine rağmen bu süreçte Türkiye’nin pozitif ayrışacağını düşünüyorum. Türkiye’nin tedarikte öne çıktığını çok rahat söyleyebilirim. Küresel piyasalarda beklenen resesyondan, Türkiye’nin diğer ülkeler kadar etkilenmeyeceği görüşündeyim.”

“PANDEMİDE LİMANLARIN ÖNEMİ BİRAZ DAHA ÖNE ÇIKTI”
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir: “Pandemi bize limanların önemini biraz daha gösterdi. Dünyada da taşımaların yüzde 90’ı deniz yoluyla gerçekleşiyor. Türkiye’de de bu oran ithalatta yüzde 95 seviyelerindeydi, ihracatta biraz daha düşüktü. Değer olarak da yüzde 60 – 65, tonaj olarak ise yüzde 80’lere 90’lara ulaştı. Hem deniz yolarının hem kara yollarının, hem demir yollarının başlangıç noktası olan limanların çevresel faktörler ve diğer faktörlerle daha da büyüdüğünü göreceğiz. Türkiye bir yandan gelişti bir yandan limanlarına özel sektör eliyle yatırım yaptı. 1986 – 1987’de yılda 80 milyon ton yük yapardı. 1990 ile 2001 yılları arasında yüzde 253 bir büyüme gerçekleşti. 2000 ile 2021 arasında yüzde 183, son 10 yılda da yüzde 152 yük açısından büyüdü. Konteynerde de bu durum böyle son 10 yılda yüzde 155 büyüme var.

GÖREVİMİZ SEKTÖRÜ 2050’YE HAZIRLAMAK”
Bizim için asıl mesele 2050’lerin vizyonunu hazırlamak. Lojistik bir bütün, sanayiye, ihracata hizmet ediyor. Kurumlar olarak görevimiz 2050’ye sektörü hazırlamak. Her şeyin değişeceğini biliyoruz, bu politikaların üretimi, planlaması ve yeni bir yönetim modelinin seçilmesinde bizim gibi kurumların büyük rolü olacak. Dünyadaki gelişmiş örneklere baktığımızda; bütün demir yolu, deniz yolu altyapılarına büyük kamusal destekler, büyük planlamalar gerekiyor. TÜRKLİM’in en önemli işlevlerinden biri, tecrübesiyle geleceğin vizyonunu hazırlamak. 2050 için raporumuzu da hazırladık. 525 milyon ton olan liman kapasitesinin 1,3 milyar tona çıkarak 2,5 kat artması lazım. Bu da lojistik köyler ile organize sanayi bölgeleri ile limanlar arası bağlantılar vs. tamamı planlanarak yapılmalı. Konteyner olarak bakıldığında da 3,5 – 4 kat artış bekleniyor. Limanlarımızın hazır olması gerekiyor. Bunlarla ilgili çalışmalar var.”

“KARA YOLUNUN DÜNYADA ÖNLENEMEZ BİR YÜKSELİŞİ VAR”
UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şener: “Uluslararası nakliye sektörü, Türkiye açısından stratejik bir sektör. 58 ülkeye kara yolu taşımacılığı yapıyoruz, bu ülkelerden 40’tan fazlasıyla deniz sınırımız yok. Pandemi nedeniyle kara yolunun dünyada önlenemez bir yükselişi var. Çünkü üretim, stoksuz çalışma, e-ticaret, hızlı ticaret deyince uluslararası nakliye sektöründe Avrupa’nın en büyüğü deniliyor Türkiye. Avrupa genelinde karayolu taşımacılığı oranı yüksek. Pandemi döneminde sınırlar kapatılınca yok yaşadık. Biz UND olarak temassız taşıma başlattık, sınırda şoför ve araç değişimi vs. yaparak ihracatın önünü açmaya çalıştık. Şokun atlatılmasından sonra batı ülkeleri tedarik noktasında Çin dışında alternatiflere yöneldi. Konteyner, elleçleme krizi vb. diğer gelişmeler, navlunların yükselmesi, Çin ürünlerinin fiyatını artırdı, Türk ürünlerinin piyasadaki oranı arttı. Çin ile rekabet imkanı artınca kara yolu taşımacılığı ve lojistikçiler, pandemide altın çağını yaşadı ve yaşıyor da. E-ticaretle tek tek paket taşıma oranı artıp kişiye özel ticaret olunca taşınan paket sayısı da arttı. Otobanlar stok alanına dönüştü, ciddi bir araç yoğunluğu oluştu.”

“LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ’NDE ÜST SIRALARA ÇIKMANIN YOLLARI ARANMALI”
DEFMED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent İbik: “Pandemi öncesi açıklanan Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi’nde 47’nci sıraya düşmüştük. Henüz yeni sıralama açıklanmadı. Yurt dışından yatırımı çekebileceğimiz durumlarda en önemli göstergelerinden biri. Neleri değiştirirsek üst sıralara çıkabileceğimize bakmamız gerekiyor. Gümrük, altyapı, lojistik performansı, navlun ve uluslararası sevkiyat, kargo izleme ve takip etme, zamanında teslimat gibi faktörlere bakılıyor. İdarenin ve sektörün bir arada hareket ederek, bu süreçleri nerede takıldıysak ele alarak ilerlememiz lazım.”

İzmir’de ilki gerçekleşen Logistech–Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı’ndaki panelde, Türk lojistik sektörünün “önüne çıkan fırsatlar ve sahip olduğu avantajlardan nasıl en optimum düzeyde yararlanabileceği“ ve “geleceğini hangi vizyonla şekillendirmesi gerektiği” masaya yatırıldı. Konuşmacılar; “Covid-19 pandemisi süreci, Rusya-Ukrayna savaşının etkileri ve sektörün geleceği” konularındaki düşünce, görüş ve önerilerini paylaştı. 

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir