Connect with us

Finans & Ekonomi

LOJİSTİKTE KAÇINILMAZ DÖNÜŞÜM DİNAMİKLERİ VE KAÇIRILMAZ FIRSATLAR…

Sintek Logistics CEO’su Oğuz Büte; “dijitalleşme, otonom araçlar, akıllı depolama sistemleri ve karbon salınımını azaltmak için uygulanan teknolojilerin” lojistik sektöründeki iş yapış süreçlerinde 2040 yılına kadar çok önemli değişiklikler meydana getireceğini belirtti. Büte; Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın, Türkiye’nin tedarik zincirindeki öneminin daha iyi kavranmasını sağladığını vurguladı.

 

Her iş sahasında belirli oranlarda dönüşüme yol açan dijitalleşmenin lojistiği de derinden etkilediğini ifade eden Sintek Logistics CEO’su Oğuz Büte, sektörlerinin geleceğine ilişkin şu öngörülülerde bulundu: “Dijitalleşmenin yanı sıra kaptansız yük gemileri, araç ve TIR’lar gibi otonom araçlara dair yaşanan gelişmeler de sektörü yakinen etkileyecek. Diğer bir dinamik ise akıllı depolama sistemleri olacak. İnsan gücüne ihtiyaç duyulmayan ve tamamen robotların işlettiği depolar ve depolama sistemlerini daha sık göreceğiz. Sektörü 2040 yılına kadar etkileyecek bir diğer konu ise karbon salınımını azaltmak. Bunun için uygulanan teknolojiler, yakın gelecekte sektörün en çok mesai harcayacağı alanlar olacak.”

Ukrayna-Rusya savaşı sebepli krizler, Türkiye’nin tedarik zincirinde ne denli önemli olduğunun daha iyi kavranmasını sağladı.

DİJİTALLEŞMENİN LOJİSTİK SEKTÖRÜNE ETKİLERİ…
Büte, dijitalleşmenin lojistik sektörüne etkilerini şöyle anlattı: “Yük takip süreçleri çok daha kolay ve erişilebilir duruma geldi. İthalat ve ihracatçılar artık evrak numarası ile yük ister hava veya deniz ister karayoluyla olsun, hemen nerede olduğunu görebilme imkânına sahip oldular. Bunun yanında son yıllarda online sistemlerden navlun ve diğer giderlerinde alınabilme imkanı yaygınlaştığından, artık ithalat ve ihracatçılar hem reel yüklemelerini hem de planlama süreçlerini çok daha hızlı yapmaya başladılar.”

Sintek Logistics CEO’su Oğuz Büte, “dijitalleşme, otonom araçlar, akıllı depolama sistemleri ve karbon salınımını azaltmak için uygulanan teknolojilerin” lojistik sektöründeki iş yapış süreçlerinde 2040 yılına kadar çok önemli değişiklikler meydana getireceğini belirtti.

“PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜNDE İNSAN FAKTÖRÜNÜN ÖNEMLİ”
Dijitalleşmeyle birlikte kaliteli hizmet sunamayan ve “olası problemleri hızlı ve etkili yöntemlerle çözemeyen” şirketlerin zorlanacağına işaret eden Büte, “Dijitalleşme sürecindeki problemlerin nasıl ve hangi kriterlere göre çözüme kavuşturulabileceği çok önemli. İşte tam da bu noktada insan faktörü devreye giriyor.” dedi.

“TÜRKİYE, LOJİSTİK AVANTAJLARINI İKİ DEĞERLENDİRMELİ”
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş sebepli krizlerin, Türkiye’nin tedarik zincirinde ne denli önemli olduğunun daha iyi kavranmasını sağladığını vurgulayan Büte, bu avantajdan optimum faydalanılabilmesi için şunları önerdi: “Kanayan yaramız olarak ifade edebileceğimiz demiryolu taşımacılığına çok daha ağırlık verilebilirsek, bu ağı hem tonaj hem de maliyet açısından çok efektif yönetmiş olacağız. Ayrıca deniz taşımacılığında da ciddi bir potansiyel var, limanlarımızı geliştirip bu potansiyeli kullanmamız gerekiyor. Aynı şekilde kara yolu için tam bir merkez üssü olabiliriz. Çünkü hem batı hem de doğu trafiği topraklarımızdan geçiyor. Kısacası, 2040 yılına bu yapılanmalar ve planlı adımlarla gidilirse, Türkiye bu sektörden ciddi kazançlı çıkabilecek nadir ülkelerden biri olabilir.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir