Connect with us

Türkiye Gündemi

“YAŞAM TARZINDA YAPILACAK DEĞİŞİKLİKLERLE TİP-2 DİYABET ÖNLENEBİLİR”

Sinsi ilerleyen hastalıkların başında gelen diyabet, bazı organların fonksiyonlarını geri dönüşümsüz biçimde bozuyor. Acıbadem International Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek yüksek riskli kişilerde yaşam tarzı değişiklikleriyle tip 2 diyabet gelişme riskinin yüzde 40-60 oranında azaltılabileceğini vurgulayarak önemli tavsiyelerde bulundu.

Türkiye’de her 7 yetişkinden birinin diyabet hastası olduğunu ve her iki hastadan birinin de hastalığının farkında olmadığını kaydeden Acıbadem International Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamın hastalığı tetiklediğini belirtti.

Dr. Bilge Ceydilek-Acıbadem International Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı

Dr. Bilge Ceydilek-Acıbadem International Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı

“ÇOK SU İÇME İSTEĞİ DİYABETİ DÜŞÜNDÜRÜR”
Diyabetin sinsi ilerlediğinin altını çizen Ceydilek; çok su içme isteği, ağız kuruluğu hissetmek, gece idrara sık kalkmak, aşırı ve sık yemek, aşırı tatlı yeme isteği, el ve ayaklarda yanma, uyuşma, karıncalanma hissi, ani ve istemsiz kilo kaybı görüldüğü durumlarda vakit kaybetmeden doktora başvurulmasını tavsiye etti.

“İLAÇ TEDAVİSİYLE HASTALIK ÖNLENEBİLİYOR”
Ceydilek, henüz diyabet gelişmemiş ama açlık kan şekeri normalin hafif üzerinde seyreden kişilerde ilaç tedavisiyle diyabet gelişme riskinin yüzde 31 oranında azaltılabildiğini dile getirdi.

Ceydilek, diyabet riskini azaltmanın yollarını anlattı:

“HAZIR GIDA TÜKETMEYİN”
Tencere yemeklerinin yerini artık giderek hazır yemekler alıyor. Kolay hazırlanması, pratik görülmesi ve katkı maddeleriyle lezzetinin artırılmış olması bu yiyecekleri talebi artırıyor. Sofraya gelmeden önce işlem görmüş ve katkı maddeleri olan bu gıdalardan fazla tüketilmesi genel sağlığa zarar verdiği kadar, diyabet riskini de artırıyor. Bu nedenle katkı maddeli ve işlenmiş gıdaların tüketiminden hem kendinizi hem de çocuklarınızı uzak tutun.

"Şekerli ve hamurlu gıdaların içinde bulunduğu basit karbonhidratlı gıdalardan kaçının"

“Şekerli ve hamurlu gıdaların içinde bulunduğu basit karbonhidratlı gıdalardan kaçının”

“KARBONHİDRATTAN UZAK DURUN”
Sanayi ürünü şofra şekeri, karbonhidrat ve yüksek yağ barındıran yiyeceklerden uzak durun. Şekerli ve hamurlu gıdaların içinde bulunduğu basit karbonhidratlı gıdalardan kaçının. Tam taneli tahıllar, meyve ve sebze gruplarından karbonhidrat alımı sağlanmalı, hiç karbonhidrat içermeyen diyetlerden uzak durulmalıdır. Günlük beslenme yeterli protein, lif ve yağ içermelidir.

“SAĞLIKLI BESLENİN”
Sağlıksız beslenme diyabet riskini artıran etkenlerin başında geliyor. Örneğin; abur cubur tüketimden, lokmaları hızlı çiğnemekten, meyveyi posasıyla tüketmek yerine suyunu içmekten, gazlı ve şekerli içeceklerden, bulgur yerine beyaz pirinçle yapılmış pilavdan, tahıllı ya da tam buğday unu ve çavdar ekmeği yerine beyaz ekmek tüketmekten, aşırı tuz barındırdığı için salamura besinlerden, pasta, börek, poğaça gibi besinlere yüklenmekten kaçının. Düşük oranda lif içeren ve glisemik indeksi yüksek gıdalar da sık acıkmaya yol açacağından lifli ve şeker oranı düşük besinler tüketin.

"Diyabet riskini azaltmak için düzenli egzersizi yaşam tarzı haline getirmek şart"

“Diyabet riskini azaltmak için düzenli egzersizi yaşam tarzı haline getirmek şart”

“DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN”
Diyabet riskini azaltmak için düzenli egzersizi yaşam tarzı haline getirmek şart. En kolay uygulanabilecek aktivitelerin başında belli bir tempoyu tutturarak yapılacak açık hava yürüyüşleri geliyor. Kalorileri yakmanın en temel yolu fiziksel aktivite olduğu için bisiklete binmek, yüzmek, koşmak, dans etmek de faydalı. Tempolu yapılacak bu egzersizlerin yanına karın kaslarını çalıştıracak egzersizler de eklenmeli. Egzersiz süresinin bir haftada toplam 150 dakikanın altında kalmamasına dikkat edin.

“FAZLA KİLOLU OLMAYIN”
Diyabet riskini azaltmanın en önemli kurallarından biri de fazla kilolardan kurtulmak. Ancak kilo vermek için kulaktan dolma bilgilerle hareket etmeyin, kendi bünyenize, metabolizmanıza uygun, mümkünse diyetisyen eşliğinde diyet uygulayın. Bilimsel çalışmalar, kilo fazlalığı olan kişilerde mevcut kilonun yüzde 10 ve üzerinde kaybıyla diyabet riskinin azaldığını ortaya koyuyor.

"Bazı çalışmalar her gün düzenli 7-8 saat uyuyanların diyabet riskinin azaldığını, daha az ya da daha çok uyuyan kişilerde ise riskin arttığını ortaya koyuyor"

“Bazı çalışmalar her gün düzenli 7-8 saat uyuyanların diyabet riskinin azaldığını, daha az ya da daha çok uyuyan kişilerde ise riskin arttığını ortaya koyuyor”

“DÜZENLİ UYUYUN”
Bazı çalışmalar her gün düzenli 7-8 saat uyuyanların diyabet riskinin azaldığını, daha az ya da daha çok uyuyan kişilerde ise riskin arttığını ortaya koyuyor. Ancak bu durumu nedenleriyle birlikte daha net gösterecek çalışmalara ihtiyaç vardır. Öte yandan yetersiz uyku ve geceleri geç yatmanın acıkma hissini ortaya çıkaracağı ve gece yemelerine yol açacağından sağlık açısından zararlı olduğunu unutmamak gerekir.

“ŞEKER YÜKLEME TESTİYLE HAMİLELERİN DİYABET RİSKİ BELİRLENİYOR”
Diyabeti olmayan hamilelerde, 24-28. haftalarda şeker yükleme testinin yapılarak gebelik diyabeti tespit edilebildiğini hatırlatan Ceydilek, “Ayrıca bu test sayesinde, yüksek kan şekerinin bebek ve doğum üzerindeki olumsuz etkileri engellenebilirken, annenin de gelecekteki diyabet riski belirlenerek ileriye dönük önlemleri erkenden alması sağlanabiliyor.” dedi.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir