ŞİMDİ NE OLACAK RAİF ABİ?

Bizim de Raif Abi’ye soracaklarımız var: Alo Raif Abi… Bu kez Rıza değil, biz arıyoruz seni. Turgay Yıldız ürettiklerini (tiyatro, söyleşi gibi) yüz yüze paylaşımlar dışında, dijital platformlar kullanarak sosyal medya mecralarından bizlere ulaştırdı. Sosyal medya hesapları yoluyla bizlere videolarını, düşüncelerini aktardı. Söyler misin Raif Abi, şimdi bu dijital paylaşımdaki onca üretim ne olacak? Orada öylece duracak mı? Bunun sahibi kim?

Sanatçı Turgay Yıldız aramızdan ayrıldı. 56 yıllık ömrü boyunca bolca üretti. Çünkü bolca düşündü. Karşısındakinin de düşünmesini istedi. Görünenin ötesine bakmamızı istedi. Bunu isterken, katı gerçekliğin kalın çizgilerini mizahın ince çizgileriyle bezedi.

Siyasetin, ekonominin, yaşanan çarpıklıkların etkilerini vatandaşın en yalın ve iyi niyetli dilinden bize aktardı. Mesajlarını yarattığı farklı karakterler yoluyla ve çok da keyiflice verdi.

Turgay Yıldız’ın en sevilen tiplemelerinden Irıza (Rıza)…

DİJİTAL PLATFORMLARDA ÜRETİLEN ESERLER…
Turgay Yıldız olgunluk döneminde aramızdan ayrılan bir sanatçı. O ve onun gibi toplumun entelektüel birikimine katkı sağlayan sanatçıların dijital platformlarda ürettikleri eserler hakkında, o eserlerin kimin mirası olacağı ile ilgili düşünmek önemli. Bu düşünce yolculuğunu gelin Turgay Yıldız’ın yarattığı iki karakter üzerinden yapalım. Raif Abi ile Irıza’nın (Rıza) diyalogu bu düşünce yolculuğunda bize rehberlik etsin.

İyi niyetli ve inancı kuvvetli vatandaş Irıza (Rıza), yurt dışında yaşayan Raif Abisi ile sık sık dertleşir. Akıl hocası kabul ettiği Raif Abi ile konuşan ancak Raif Abi’nin dedikleri aklını karıştırdığı için onları uygulamak istemeyen Irıza, aklı her karıştığında da Raif Abisine koşar.

BİZ DE IRIZA GİBİ RAİF ABİ’YE SORALIM İSTEDİK…
Raif Abi, dünya vatandaşı tadında çağdaş bir abidir. Büyük ihtimalle aynı köyden farklı yollarla yaşama açılmışlardır. Biri çağdaşlığın bedelini ağır ödemiş, başka bir ülkede varoluş mücadelesini sürdürür. Naif ve inançlı Irıza da yaşadıklarını, sıkıntılarını, etrafında olup biteni Raif Abi’sine anlatmaktan hoşlanır. Irıza, Raif Abi’nin fikirlerini biraz abartılı bulsa da ona sormadan edemez. Raif Abi, Sokratik diyalog tarzında Irıza’ya sorular sorup, onun aydınlanmasını sağlamaya çalışır. Çoğu kez Irıza’nın, “Sokrat çatlatan” inadı ve saf kabulleri karşısında telefonu kapatır. Her seferinde Irıza buna bir anlam veremez “gene kapadı la” der. Bütün bunlara karşın Raif Abi’nin aklına güvenir. Belli ki onu çok sever.

Alo Raif Abi… Bu kez Rıza değil, biz arıyoruz seni.

Bugün sadece Irıza’nın değil, bizim de Raif Abi’ye soracaklarımız var.
-Alo Raif Abi…
-Bu kez Rıza değil, biz arıyoruz seni. Üzgünsün, biliyoruz. Biz de çok üzgünüz. Rıza da çok üzgün. Rıza’ya yaptığın mentorluğa ihtiyacımız var.
-Turgay Yıldız ürettiklerini (tiyatro, söyleşi gibi) yüz yüze paylaşımlar dışında, dijital platformlar kullanarak sosyal medya mecralarından bizlere ulaştırdı. Sosyal medya hesapları yoluyla bizlere videolarını, düşüncelerini aktardı. Söyler misin Raif Abi, şimdi bu dijital paylaşımdaki onca üretim ne olacak? Orada öylece duracak mı? Bunun sahibi kim?
-Dijital platformda paylaşılan entelektüel ürünler, kişilerin vefatından sonra varislerine mi devrolacak; yoksa bunlar kişisel haklar olarak kabul edilip, kişinin ayrılmaz bir parçası olduğu için devri mümkün değil mi?
-Raif Abi bu hesaplar ne olacak? Ne kadar süre ile açık kalacak? Kapanacak mı? Silinecek mi? Silinmek için belli bir zaman aşımı var mı?
-İlham almak ve belki tekrar tekrar o videoları izlemek istersek ne olacak?
-Bu entelektüel birikim, topluma ait olabilecek mi? Böyle bir şey mümkün mü?
-Raif Abi, bu konuda hukuki düzenleme yapan ülkeler var mı? Rıza, sana çok güveniyordu. Belki bilgin vardır.
-Alışkanlıklarımız evriliyor. Teknoloji her alanda olduğu gibi sanatın yayılımına da katkı sağlıyor. Klasik yaklaşımlar da evrilmek durumunda. Dijital mal varlıkları, alıştığımız klasik mal varlıklarından farklı olarak bireylerin dijital ortamda depolanmış kişisel blogları, sosyal medya hesapları gibi her türlü dijital varlıklarına işaret ediyor. Hukuk sistemleri, bu değişime cevap verebiliyor mu?

“Üreten bireyler oldukça her düşünce birbirine ilham vermeye devam edecek.”

“HER DÜŞÜNCE BİRBİRİNE İLHAM VERMEYE DEVAM EDECEK”
Bir sessizlik…
Söz Raif Abi’de:
-Boğazım düğümlü…
-Ben de sizler gibi bu soruların hepsini, çözümlerinin netleşmesi için bir köşeye bırakıyorum. Çünkü cevaplarını bilmiyorum.
-Ama bir şey biliyorum ki üreten bireyler oldukça her düşünce birbirine ilham vermeye devam edecek.
-Bu bile bir miras devri değil mi?

İYİ Kİ VARDINIZ, İYİ Kİ VARSINIZ, İYİ Kİ VAR OLACAKSINIZ…
Üreten, üretme yolculuğunda olan, düşünen, aktaran, bir şekilde bunu dert edip yaratım içine giren geçmişten, bugüne insanlığın sahip olduğu entelektüel birikime katkı sağlayan herkes “iyi ki vardınız, iyi ki varsınız, iyi ki var olacaksınız”…
Yaşama kattığınız her şey için sonsuz teşekkürler…