Connect with us

Türkiye Gündemi

ELEKTRİK FATURALARINI KURAKLIK ÇARPACAK…

İklim krizinin etkileri her geçen gün daha yakından hissediliyor. En son etkisi elektrik faturalarında görüldü. Tabloyu analiz eden www.encazip.com’un kurucusu Çağada Kırım, kuraklık riskinin elektrik üretim kaynaklarını tehdit ettiğini ve bunun  doğrudan faturalara yansıyacağını söyledi. Kırım, elektrik kesintilerinin gündeme gelebileceğinden söz etti. 

İklim kriziyle birlikte gelen kuraklık riski Türkiye’yi de etkiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Yağış İndeksi metoduyla hazırladığı kuraklık haritasına göre; Aralık 2020-Mayıs 2021 tarihleri arasında Batı Karadeniz, Kuzey Ege ve Marmara Bölgesi’nin bir kısmı haricinde Türkiye’nin tüm şehirlerinde belirli seviyelerde kuraklık görüldü. Bu durum, elektrik kurulu gücünün önemli bir bölümünü oluşturan hidroelektrik santrallerinde elektrik üretiminin aksamasına yol açtı.

Çağada Kırım-encazip.com’un kurucusu

Çağada Kırım-encazip.com’un kurucusu

“KURAKLIK ELEKTRİK PİYASASINI OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Türkiye’de son yıllarda su kaynaklı santrallerin kurulu gücünün arttığını ifade eden elektrik tedarikçileri karşılaştırma sitesi www.encazip.com’un kurucusu Çağada Kırım, konuyu şöyle detaylandırdı: “Bu durum normal koşullar altında enerji kaynaklarının yerlileştirilmesi açısından önemliydi. Ancak iklim değişikliklerinin etkisiyle bu yıl karşılaştığımız kuraklık, elektrik piyasasını olumsuz etkiledi. Piyasada dengeyi sağlamak için, iyi bir kaynak olsa da, suya bu kadar yüksek bir pay verilmemesi, farklı kaynakların da isabetli bir yönetimle portföye dahil edilmesi elzemdir. Hidroelektrik santrallerin eksiği için diğer santraller devreye alınsa bile en çok üretimin doğalgaz ve yabancı kaynaklı kömüre dayalı santrallerden gerçekleşmesini bekliyoruz.”

“ELEKTRİK KESİNTİLERİ DAHİ OLABİLİR”
Yakın zamanda elektrikte yeniden zam olabileceğine işaret eden Kırım, “Kuraklığın, döviz kurlarının yüksek olduğu bir döneme denk gelmesiyle elektrik maliyetleri hızla artıyor. Tüm bu faktörler Temmuz ayındaki elektrik zammını kaçınılmaz hale getirdi. Kuraklığın devam etmesi ve döviz kurlarının mevcut seviyede seyretmesi durumunda önümüzdeki Ekim ayında, hatta belki de daha önce, en az yüzde 15’lik bir elektrik zammı daha söz konusu olabilir. Tüketicilerin düşük fiyatlı elektriğe en kolay şekilde ulaşmasını sağlamak ana hedef olsa da bu fiyatlandırmanın kaçınılmaz olduğunu ve tüketici elektrik fiyatlarının maliyetleri karşılamaması durumunda ise yüksek elektrik fiyatlarından çok daha büyük sorunların gündeme geleceğini, hatta elektrik kesintilerinin bile söz konusu olabileceğini söyleyebiliriz.” dedi.

 Kuraklık enerji üretimini de tehdit ediyor.

Kuraklık enerji üretimini de tehdit ediyor.

ELEKTRİK BORSASINDAKİ BİRİM FİYATLARDA REKOR ARTIŞ
Hidroelektrik santrallerindeki elektrik üretimi aksayınca ihtiyaç fosil kaynaklı santrallerden sağlandı. Buna “geçtiğimiz yıllarda fiyatlandırmadaki dengesizlikler yüzünden kapanan veya yurt dışına taşınan doğal gaz çevrim santrallerinden dolayı kaybolan kurulu güç, yüksek kömür fiyatları ve rüzgar enerjisi üretimindeki düşüş” de eklenince elektrik borsasındaki birim fiyatları rekor seviyelere ulaştı.

TÜM ENERJİ ÜRETİM KAYNAKLARI İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ
Kuraklık, enerji üretimini de tehdit ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın verileriyle enerji üretim tesisleri her yıl 340 milyar metreküpün üzerinde su kullanıyor ve ortalama 50 milyar metreküp su tüketiyor. Kuraklığın artmasıyla birlikte tüm bu enerji üretim kaynaklarını zorlu bir dönem bekliyor. Ancak kuraklık sadece elektrik üretimini değil, tüketimini de etkiliyor. Yağış azaldığında çiftçiler tarlalarını kendi imkanlarıyla sulamak zorunda kalıyor. Bu da ekstra elektrik tüketimi anlamına geliyor. Hava sıcaklıkların yükselmesiyle soğutma sistemlerinin daha fazla kullanması da elektrik tüketimini artırıyor.

2021’in güncel verilerine göre ise elektrik üretim kurulu gücünün yüzde 35’i su kaynaklı üretime dayalı santrallerden elde ediliyor.

2021’in güncel verilerine göre ise elektrik üretim kurulu gücünün yüzde 35’i su kaynaklı üretime dayalı santrallerden elde ediliyor.

HİDROELEKTRİK AZALINCA MECBUREN DOĞAL GAZ SANTRALLERİNE YÜKLENİLDİ…
Türkiye’de geçtiğimiz yıl elektrik enerjisi üretimi kurulu gücünün yüzde 32’si hidroelektrik santralleriydi. Ancak toplam üretimin yüzde 26’sı bu santrallerde gerçekleşebildi. 2021’in güncel verilerine göre elektrik üretim kurulu gücünün yüzde 35’i hidroelektrik. 2020 Nisan’da elektrik ihtiyacının yarısı su kaynaklı santrallerden karşılandı. 2021 Nisan’da bu santrallerdeki üretimde yüzde 12’lik düşüş oldu. Aynı dönemde geçtiğimiz yıldan bu yıla elektrik üretimi yüzde 30 arttı.  Su kaynaklı üretimin toplam elektrik talebindeki payı yüzde 30’lara geriledi. Hidroelektrik santrallerdeki düşüşü telafi etmek için doğalgaz kaynaklı santraller devreye alındı. Yabancı kaynaklı ve dövize endeksli doğalgazdan elektrik üretimi yüzde 263 arttı.

GÜNEŞTEN ELEKTRİK ÜRETİMİ ARTIYOR AMA AÇIĞI KAPATMASI İMKANSIZ…
Elektrik üretimi hidroelektrik santrallerinde (HES) azalırken güneş enerjisi santrallerinde (GES) yükseliş trendinde. Ancak mevcut GES kurulu gücüyle açığın kapatılması imkansız.  HES’teki düşüş dolayısıyla gözler doğalgazdan elektrik üretimine çevrildi. Fakat geçtiğimiz yıllarda yaşanan dengesizlikler yüzünden küçük ve orta büyüklükteki pek çok doğal gaz santrali kapanmıştı. Büyük çaplılarda maliyetin fazla olması soruna tuz biber etkisi yaptı. Sanayideki ve yaz sıcaklarındaki talep artışı doğrudan elektrik faturalarına yansıyacak.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir