Connect with us

Finans & Ekonomi

İHRACATTA TOPARLAYAN MAKİNE SEKTÖRÜNDE İTHALAT RAHATSIZLIĞI

2020 Ocak-Kasım döneminde 15,3 milyar dolarlık ihracat yaptıklarını ve yılı 17 milyar dolarla kapatmayı hedeflediklerini açıklayan Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Dünya makine ihracatının yüzde 12 kadar daralacağının tahmin edildiği 2020 sonunda, biz kaybımızı yüzde 5’te tutmayı başaracağız.” dedi. Karavelioğlu, madalyonun arka yüzüne de dikkat çekti: “Makine ithalatı artan birkaç ülkeden biriyiz. Yerli imalatçıyı ezici boyutlara ulaşan ithalat artışı, 10 ayda yüzde 10.5’i, son 3 ayda yüzde 32’yi buldu. Türkiye ilk 10 ayda Asya’dan gelen makinelere 2,2 milyar dolar fazla para ödedi. Toplam makine ithalatımız 22 milyar doları geçti.”

 

Kasım 2020’de 2019’un aynı ayındaki tutarı 66 milyon aşarak 1,6 milyar dolarlık ihracata imza atan Türk makine sektörü; Almanya, ABD ve İngiltere gibi ana pazarlarda geçen yılın ihracat seviyesine yaklaştı. Covid-19 salgını sebepli dış satıştaki düşüş oranını birçok ülkede tek haneye indiren sektör; yükselişini sürdürdüğü Rusya pazarında ihracatını yüzde 21.6 artırdı.

“DÜNYADA DÜŞEN MAKİNE TEÇHİZAT YATIRIMLARI TÜRKİYE’DE ARTIYOR”
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, 2020’de Almanya ve İngiltere’de yüzde 16, ABD’de ise yüzde 11 düşen makine teçhizat yatırımlarının Türkiye’de yüzde 9 artığını belirtti: “ Yurt içindeki toparlanma ihracat verilerimize de olumlu şekilde yansıyor. Dünya makine ihracatının 2020 sonunda 300 milyar dolara yakın kayıpla yüzde 12 kadar daralacağı tahmin ediliyor. Biz kaybımızı yüzde 5’e doğru çekerek, 1 milyar doların altında tutmayı başaracağız.”

Kutlu Karavelioğlu- Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı

“2020’Yİ 17 MİLYAR DOLARLIK İHRACATLA KAPATACAĞIZ”
Türkiye’nin 2020 yılı makine ihracatının tahminen 17 milyar dolar olacağını ifade eden Karavelioğlu, “Üretimimiz ve kapasite kullanım oranlarımız artmaya başladı. Karşılaştırmalı göstergelerimiz birçok ülkeden daha iyi. Ana pazarlarımızdan Almanya’nın dünyadan makine ithalatı yüzde 13 düşerken Türkiye’den makine ithalatı yüzde 6 azaldı. Dünyadan makine ithalatı yüzde 19 düşen İngiltere’nin bizden ithalatı sadece yüzde 3,1 azaldı. İhracatımız düşerken dahi pazar payımızı artırabildiğimizi gösteren birçok benzer örnek, rakiplerimizden önce pozitife geçeceğimizin ve yeni siparişlerle 2021’i daha verimli geçireceğimizin işareti.” dedi.

“SEKTÖRDEKİ KENDİNE GÜVEN SALGININ BAŞLARINA GÖRE DAHA İYİ”
Karavelioğlu, kasım ayındaki araştırmaya göre sektördeki kendine güveninin Covid-19 salgınının başlarına nazaran daha iyi olduğunu söyledi: “Sektör, likiditesini koruyabilmek kaydıyla bu krizi de lehine çevireceğine dair bir farkındalığa kavuşmuş görünüyor. Birinci dalgada firmaların yarısı ciro kaybı yaşamıştı, 10 ay sonunda bunun yüzde 27’ye kadar gerilediğini görüyoruz. Firmaların yüzde 70’ten fazlası ihracat gelirinde ve bilanço kârında kayıp yaşamadan seneyi tamamlayacağını söylüyor. Siparişlerde ve tevsi modernizasyon yatırımlarımızda artış görüyoruz. Kapasite kullanım oranlarımız alışılmış seviyelerine doğru yükselmeye başladı fakat hâlâ yeni siparişler için yüzde 30’a yakın atıl potansiyelimiz mevcut.”

“MAKİNE İTHALATI ARTAN BİRKAÇ ÜLKEDEN BİRİYİZ”
Makine teçhizat yatırımlarında Türkiye’de 7 çeyrek sonra artış gerçekleşmesine karşın, küresel hacimde 1 trilyon dolarlık kayıp yaşandığını ve salgın öncesindeki seviyeye ancak 2022 ortasında dönülebileceğini kaydeden Karavelioğlu, fakat bir de madalyonun arka yüzü olduğunu hatırlatıp şu gerçeklerin altını çizdi: “Önümüzde yerli imalatçılarımızı korumamız gereken çok zorlu iki sene var. Bu yıl Türkiye’de makine üretimi yüzde 5 artarken, makine kurulumu ise yüzde 8 dolayında arttı. Artış olumlu fakat iki oran arasındaki fark ciddi ithalat artışının da bir göstergesi. Dünya makine ithalatı yüzde 12 kadar azalmışken ithalatı artan birkaç ülkeden biriyiz. Yerli imalatçıyı ezici boyutlara ulaşan ithalat artışı 10 ayda yüzde 10,5’i, son 3 ayda yüzde 32’yi buldu. Bu artışta Uzak Doğu ülkelerinin dampingli ve finansman destekli mallarının etkisi büyük. Türkiye ilk 10 ayda Asya’dan gelen makinelere 2,2 milyar dolar fazla para ödemiş, toplam makine ithalatımız 22 milyar doları geçmiş. Oysa dünya makine ticaretinde artık fiyata bakılmıyor. Gelişmiş ülkeler zamanında teslimata, güvene ve kaliteye bakıyor. Bir sanayici bu üç koşulu önce kendi ülkesinde aramalı.”

“DOĞU’YLA TEK YÖNLÜ TİCARET OLMAMALI”
Geçtiğimiz ay 15 Asyalı ülkenin imzasıyla yürürlüğe giren Asya Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklığı’nın (RCEP) 2,7 milyon insanı ve 26 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğü kapsadığına işaret eden Karavelioğlu, bu konuda şunları anlattı: “Küresel değer zincirinin Batı’ya doğru kısalacağı konuşulurken, Asya ülkeleri büyük bir işbirliğine gitti. Bölgenin ihracatı içinde yüzde 40 seviyesinde olan iç ticaretini, yüzde 60’a taşıyacak bir adım attı. RCEP bölgesi küresel sermaye ve finans sektörünün artık daha fazla ilgisini çekecek ve daha fazla yatırım alacak. Bu rekabette yer alabilmek için Türkiye bölgede daha aktif olmalı ve Asya-Pasifik ülkeleri ile mütekabiliyet eksenli ticaret ve yatırım anlaşmaları yapmalı. Makine imalat sektörüne verilen desteklerde de rakip ülkelerden geri kalmamalı.”

“NEDEN DOĞU PAZARINDAN DAHA FAZLA PAY ALMAYALIM?”
Karavelioğlu, Türkiye’nin; yılsonuna kadar makine ithalatı 8 milyar dolara ulaşacak RCEP bölgesine yılda 750 milyon dolarlık makine ihracatı yapabildiğine dikkat çekti: “İhracatının yüzde 65’ini Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yapan bir sektör, neden Doğu’dan daha fazla pay alamasın? Kendi markalarımızı öne çıkarmamızı gerektiren bir kalite düzeyine ulaşmışken, gayri adil rekabet dışında çekineceğimiz şey olmaz. Bu sağlanana kadar makinelerimize engel koyan ülkelere karşı savunmamızı indiremeyeceğimiz gibi, neredeyse kabullenilmiş bu tek yönlü trafiğe toplumca karşı koymalıyız.”

“TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ ÇALIŞMAMIZ 2021’DE DE DEVAM EDECEK”
Karavelioğlu, “Doğu’yla rekabete hazırlanırken Batı’daki ortaklarına dönük dijitalleşme, otomasyon ve Endüstri 4.0 uygulamaları konularında yeni projeler geliştirmeye devam ettiklerini” sözlerine ekledi: “Kalite anlayışımız ve iş yapma kültürümüz örtüşen Almanya ile de çok daha yakın bir ilişki yürütüyoruz. Almanya’da bir üyesi olduğumuz Teknoloji Akademisi ile önceki hafta gerçekleştirdiğimiz son etkinliğimizde, iki ülke sektörleri ve firmaları arasında mevcut işbirliğini nasıl artırabileceğimizi değerlendirdik. Çin’de iki şube birden kurmuş bulunan Akademi’nin Türkiye şubesini, yerli imalatımızı önceleyecek şekilde hayata geçirmenin yollarını arayacağız. Türkiye’nin Makinecileri markasıyla yürüttüğümüz sektörel çalışmalarımızı 2021’de de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir