“KOBİ’LERE SALGIN DESTEĞİ DEVAM ETMELİ”

Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı Ayhan Karahan,
yeni ekonomi yönetimi tarafından da salgın şartları devam ettikçe başta KOBİ’ler reel sektörün desteklemesi gerektiğinin altını çizdi: “Destekler devam etmez ise üretim de yaşanacak kayıplar işsizliğe yol açacak, başta alt gelir grubu olmak üzere ciddi sosyal sorunlara yol açacaktır.”

Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını beklendiği gibi sonbahar-kış aylarında yeniden hem de ilkinden daha büyük bir atağa geçti. Türkiye günlük vaka sayısında Avrupa’da birinci, dünyadaysa ilk üçte. Yoğun bakım ünitelerindeki yatak sayısı da dolmak üzere. Virüsün yayılma hızı durdurulamazsa, geçtiğimiz bahar aylarında İtalya’da yaşanan üzücü olayların Türkiye’de de meydana gelmesi kaçınılmaz görünüyor.

“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE YENİ KUR DALGALARI MUHTEMEL”
Salgının en önemli boyutu insan sağlığı ve sağlık sisteminin tıkanmadan hizmet vermeyi sürdürebilmesi. Ancak madalyonun diğer yüzünde ekonomideki çarkların dönmesi ve istihdamın korunması gerçekleri var. Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı Ayhan Karahan, bu boyuta dair yazılı açıklamasında “Geçtiğimiz günlerde ekonomi yönetiminde değişimler meydana gelmiş, Hazine ve Maliye Bakanı ve Merkez Bankası başkanı değişmiştir. Bu değişim arkasından piyasa baskı ve beklentileri doğrultusunda faiz oranları 425 baz puan artırılmıştır. Faiz artışları öncesinde meydana gelen beklentiler kurun düşmesine yol açsa da sonrasında tekrardan yükselme meydana gelmiş, bu faiz artışı ateşi söndürmemiş bir miktar düşürmüştür. Ancak, önümüzdeki günlerde yeni dalgaların gelmesi muhtemeldir.” dedi.

Ayhan Karahan-Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı

“EKONOMİMİZ OLAĞANÜSTÜ KOŞULLAR ALTINDA”
İnsan hayatını tehdit eden Covid-19 salgınının piyasaları da derinden sarstığını vurgulayan İGİAD Başkanı Karahan, şunları dile getirdi: “Avrupa Birliği (AB) ile olan ilişkiler ve bölgesel çatışmalar dolayısıyla kırılgan hale gelen ekonomimiz olağanüstü koşullar altında iktisadi olarak sıkıntılar yaşamaktadır. Risk ortamının arttığı, uluslararası ticaret ve turizmin durma noktasına geldiği salgın günlerinde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler tarafından piyasaları koruma amaçlı hayata geçirilen maliye ve para politikaları kırılganlıkları daha da artırmıştır. Ülkemizde de döviz kurlarında yaşanan hızlı artış ve dalgalanmalar gündemin ilk maddesi haline gelmiş ve piyasa üzerinde giderek artan bir yüke dönüşmüştür.”

“ÇOK CİDDİ SOSYAL SORUNLAR ORTAYA ÇIKABİLİR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yeni ekonomi kurmaylarının piyasada istikrarın sağlanmasına dönük reform ifadelerinin olumlu bulan; “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın somut adımlarla politikalarında sadeleşmeye ve parasal sıkılaşmaya gitmesinin” Türk Lirası’nın değerinin korunması adına önemli olduğunu kaydeden ve “finansal sektördeki istikrarın muhakkak orta ve uzun vadede reel sektöre pozitif dönüşler sağlayacağını” belirten Karahan, “Ancak, ekonomide acı reçetelere başvurulurken reel sektörün içerisinden geçmiş olduğu şartları da göz önünden ayırmamak gerekmektedir. Ekonomimiz üçüncü çeyrekte alınan teşvik önlemleri ve desteklerle pozitif büyüme kaydetmiştir. Salgının yol açtığı dış talep açığı bu şekilde kapatılmış ve ekonominin çarkları dönmeye devam etmiştir. Bu bağlamda, yeni ekonomi yönetiminin de salgın şartları devam ettikçe başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektörü desteklemeleri beklenmektedir. Destekler devam etmez ise üretim de yaşanacak kayıplar işsizliğe yol açacak, başta alt gelir grubu olmak üzere ciddi sosyal sorunlara yol açacaktır.” cümleleriyle uyardı.

“KAMU BÜROKRASİSİ VE HUKUK REFORMLARI HAYATA GEÇMELİ”
Karahan, ardından şu önerileri sıraladı: “Finansal ve mali istikrar politikaları yanında krizden çıkmak için kamu bürokrasisi ve hukuk alanında da dile getirilen reform ve eylem planlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Hukuk alanında hayata geçirilecek olan reform çalışmaları kadar var olan sistemin sağlıklı işletilebilmesi için eylem planları hazırlanmalı ve hayata geçirilmesi gerekmektedir.

“GÜVEN VE İSTİKRAR ORTAMINA İHTİYAÇ VAR”
Türkiye ekonomisini, finansal ve reel piyasaları tehdit eden riskleri minimize edecek adımlar acilen atılmalıdır. Hem küresel ekonomide artan kriz ortamıyla mücadele etmek hem de iç piyasada yaşanan problemlere karşı koyabilmek için ekonomimizde ve piyasalarımızda öncelikle güven ve istikrar ortamına ihtiyaç vardır.”