TAM ELEKTRİKLİ FORD E-TRANSİT, GÖLCÜK’TE ÜRETİLECEK

Ford’un ilk tam elektrikli ticari aracı E-Transit’in Avrupa’daki müşteriler için üretimi Kocaeli’nin Gölcük ilçesindeki Ford Otosan fabrikasında gerçekleşecek. Gelişmeyi Ford Motor Company Başkanı ve CEO’su Jim Farley Ford E-Transit global lansmanında duyurdu. 2022 bahar aylarında satışa sunulması hedeflenen Ford E-Transit; 67 kWh kullanabilir batarya kapasitesinin yanı sıra WLTP ile “ortalama filo kullanımındaki günlük sürüşün 3 katına denk” 350 km’ye varan menzile sahip.

Ford Otosan’ın Kocaeli’nin Gölcük ilçesindeki otomobil fabrikası.

Ford Otosan; 1965 yılından bu yana Türkiye ve Avrupa’da en çok tercih edilen ticari araç Ford Transit’in merkez üretim üssü ve 1967’den beri imalatçısı. Ford’un halihazırda Avrupa’da sattığı Transit ailesi araçların yüzde 85’i, Ford Otosan’ın Kocaeli’nin Gölcük ilçesindeki fabrikada üretiliyor. E-Transit üretim hamlesiyle birlikte Ford Otosan, Ford’un Avrupa’daki elektrikli araç üretiminde de kritik bir rol üstlenecek.

Haydar Yenigün-Ford Otosan Genel Müdürü

“ELEKTRİKLİ MODELLERE GEÇİŞ, TİCARİ ARAÇLARDA DAHA ÖNEMLİ”
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, hızla devam eden otomotiv sektöründeki elektrikli modellere geçiş sürecinin ticari araçlar için daha büyük öneme sahip olduğunu belirtti: “Elektrikli ticari araçlarla işletmelerin yakıt maliyetleri, bakım masrafları önemli ölçüde düşecek, verimlilik artacak.”

“UZUN ZAMANDIR ELEKTRİKLİ VE HİBRİT ARAÇLARA ODAKLANDIK”
Ford Otosan’ın yatırımlarında ve Ar-Ge çalışmalarında uzun zamandır elektrikli ve hibrit araçlara odaklandığını açıklayan Yenigün, “Bu çalışmalarımızın sonucu olarak 2020’nin başında elektrikli araç üretimine katkı sunmasını amaçladığımız yeni saç şekillendirme tesisimizi devreye aldık. Sonrasında Türkiye’de ürettiğimiz segmentinin ilki, elektrikli hibrit Ford Transit Custom Plug-In Hybrid, 2020 Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülüne layık görülerek, mükemmelliğini dünyaya ispatladı. Geçtiğimiz aylarda da yine bir ilke imza atarak, Türkiye’de üretilen ve sunulan ilk ticari hibrit modellerimizi müşterilerimizle buluşturmaya başladık. Şimdi de gerekli tüm altyapı ve koşulları sağlayarak, Ford’un tam elektrikli ilk Transit modelinin Avrupa’ya yönelik seri üretimini gerçekleştirecek olmaktan dolayı büyük bir gurur duyuyoruz. İlk tam elektrikli Ford E-Transit’i 2022 bahar aylarında Avrupa ile paralel olarak Türkiye’de de müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.” dedi.

“BU ALANDA REKABET EDEBİLECEK AZ SAYIDAKİ ÜRETİCİDEN BİRİYİZ”
Yenigün, elektrikli araçların dünya genelindeki payının 2030 yılında yüzde 30’u aşacağının öngörüldüğünü söyledi: “Nüfus artışı ile birlikte, Avrupa ve dünyada emisyon sınırlamaları, emisyonsuz şehir merkezleri gibi uygulamalar yaygınlaşıyor. Ford’un ticari araç işinin yanı sıra sürdürülebilirliğin daha da önem kazandığı günümüzde, efsane Transit markasının elektriklenmesi global olarak büyük önem taşıyor. Türkiye’nin lider ticari araç üreticisi olarak, tüm üretim planlarımızı buna göre yapıyoruz. Geldiğimiz noktada elektrikli ve hibrit modellerimizle, dünyada bu alanda rekabet edebilecek az sayıdaki üreticilerden biri konumundayız. Türkiye’nin ticari araç üretimindeki öncü rolü, elektrikli araçlara geçişle birlikte çok daha artacak. Türkiye otomotiv sanayisi için kilometre taşı niteliğinde olan bu gelişme, ülkemizin ticari araç üretiminde üstlendiği sorumluluğu ciddi ölçüde artıracak. Ürettiğimiz elektrikli araçları yurtdışı pazarlara ihraç edeceğimiz ve ülkemizin dış ticaret açığını kapatmaya yönelik katkı sağlayacağımız için gurur duyuyoruz.”

“ELEKTRİKLİ VE HİBRİT ARAÇLARDAKİ VERGİ YÜKÜ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Otomotiv sanayi tüm dünyada büyük bir dönüşümden geçtiğine dikkat çeken Yenigün, konuya ilişkin şu bilgileri aktardı: “Avrupa başta olmak üzere birçok ülke yeni nesil çevreci araçların kullanımının yaygınlaştırılması için çok önemli yatırımları devreye almaya başladı. Özellikle Avrupa Birliği 2021-2027 bütçesi ve Covid-19 krizinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için devreye alacağı Yeni Nesil AB adı verilen kaynak çerçevesinde oluşturulan yaklaşık 2 trilyon avro kaynağın yüzde 30’unu iklim değişikliği ile mücadeleye ayıracağını açıkladı. Bu kaynağın önemli bir kısmının hibe ya da krediler yolu ile çevreci araçların geliştirilmesi, üretilmesi ve satışı, mevcut filoların temiz araçlar ile yenilenmesi ve gerekli şarj altyapısının kurulması için harcanması planlanıyor. Ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde çok daha sıkı ve sıfır emisyonlu araçlara geçişi bir anlamda zorunlu kılacak mevzuat çalışmaları yürütülüyor. Bu dönüşümde sadece ana sanayinin değil, tüm değer zincirinin bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Söz konusu dönüşüm için yerli üretim rekabetçiliğinin korunması ve geliştirilmesi gerekli. Bu çerçevede, devletimizin hem ticari hem binek elektrikli ve hibrit araçlar üzerindeki vergi yükünü tekrar gözden geçirmesi, bu araçların ilk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi için çeşitli teşvik ve destek mekanizmalarını devreye alması ve en önemlisi de bu araçların ülkemizde üretiminin özendirilmesi için yatırım teşvik sistemi çerçevesinde çeşitli yeni mekanizmalar kurulması gerektiğini düşünüyorum.”

ÖNCÜ FABRİKALAR AĞI’NA GİREN DÜNYADAKİ 4 OTOMOTİV FABRİKASINDAN BİRİ
Ford Otosan’ın Gölcük’teki fabrikası; Ford’un dünya ölçeğinde Transit modelinin öncü, Custom modellerinin ise tek üretim merkezi. 2019 yılında Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 1000 lider üretici arasındaki kapsamlı değerlendirmeler sonucunda “Öncü Fabrikalar Ağı”na (Global Lighthouse Network) dahil edildi. Bu listeye giren dünyadaki 4 otomotiv fabrikasından biri oldu.

FORD TRANSİT: AVRUPA’NIN EN UZUN ÖMÜRLÜ MODELİ
1965’ten beri 10 milyonu aşkın Ford Transit üretildi. Dayanıklılık, kalite ve güvenilirlik özellikleriyle halen dünyanın en çok tercih edilen ticari aracı. Avrupa’nın en uzun ömürlü modeli niteliğindeki araç, 1967’den bu yana Ford Otosan fabrikalarında imal ediliyor.

E- TRANSİT, 350 KİLOMETREYE VARAN MENZİLE SAHİP
2022 yılının bahar aylarında müşterilere sunulması hedeflenen tam elektrikli Ford E-Transit, 67 kWh kullanabilir batarya kapasitesinin yanı sıra WLTP ile 350 km’ye varan menzile sahip. Bu sayede ortalama filo kullanıcılarının günlük sürdüklerinden 3 kat daha fazla mesafe kat edebiliyor. Servis maliyetlerinde dizel modellerden yaklaşık yüzde 40 fazla tasarruf sağlıyor. Hem AC hem de DC Hızlı şarj özelliğiyle 8,2 saatte yüzde 100 şarja erişiyor. 115 kW DC Hızlı şarj avantajıyla 34 dakikada şarj seviyesi yüzde 15’ten 80’e kadar çıkabiliyor.