“MAKİNE SEKTÖRÜNE KAYITSIZ ŞARTSIZ SAHİP ÇIKMA ZAMANI”

Makine sektöründeki küresel ticaretin 2020 yılının birinci yarısında yüzde 19 daraldığını ancak Türkiye’nin ilk 8 aydaki ihracat kaybının yüzde 10,6 olduğunu açıklayan MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, üyelerinin Covid-19 salgını döneminde daha da sertleşen rekabet sürecini en az kayıpla atlatacağına inandığını ifade etti.

Türk makine sektörü, Covid-19 salgınının etkisini sürdürdüğü 2020 Ağustos’ta bir yıl önceki 1,3 milyar dolarlık ihracat tutarını yakaladı. Sektör yılın ilk 8 ayında 10,4 milyar dolar ihracata imza attı. İhracatta 2019’un aynı dönemine göre yüzde 10,6 küçülme meydana geldi. Son 12 aydaki toplam kayıp oranıysa yüzde 5,9.

İHRACATIN YÜZDE 40’NIN YAPILDIĞI 5 ÜLKEDE YÜZDE 14 KAYIP
Türkiye’nin makine ihracatının yüzde 40’ını yaptığı Almanya, ABD, İngiltere, İtalya ve Fransa salgından en fazla etkilenen ülkeler arasında yer aldı. 2020’nin ilk yarısında 5 ülkenin ihracatı yüzde 19, ithalatı ise yüzde 16 azaldı. Türkiye bu ülkelere makine ihracatında yaklaşık yüzde 14 kayba uğradı.

“TELAFİ EDİLEMEZ BİR HASARIMIZ YOK ANCAK…”
Bugüne kadar dünya makine ticareti arttığında herkesten fazla ihracat artışı gerçekleştirdiklerini belirten Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Bugün itibariyle telafi edilemez bir hasarımız yok ancak artık makine sektörüne kayıtsız şartsız sahip çıkma zamanı.” dedi.

Kutlu Karavelioğlu-Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı

“ÖNÜMÜZDEKİ 3 İLA 9 AY ÇOK ZORLU GEÇECEK”
Önceki istatistiklerin uluslararası rekabet güçlerini kanıtladığını ve “koşullar her ne olursa olsun, Türkiye’nin makinecilerinin dünyadaki rakiplerinden daha iyi performans” ortaya koyduğunu söyleyen Karavelioğlu, fakat bu verileri tek başına yeterli görmediklerini dile getirdi: “Ülkemizin, makine imalatçılarımızın mevcut üretim kapasitesini azami ölçüde değerlendirerek sınırlı döviz kaynaklarını verimli kullanması gerektiğine inanıyoruz. Ağustos ayında bu ihtiyaç iyice görünür hale geldi. Ellerindeki sipariş durumunu sorduğumuz imalatçılarımızın büyük bölümü, önümüzdeki 3 ila 9 ay arasındaki sürecin sektör için çok zorlu geçeceğini belirtti.”

“TÜRKİYE’NİN ÜRETİM ALTYAPISI ÇOK GÜÇLÜ”
Karavelioğlu, 2020 sonunda makine ticaretindeki küresel daralmanın 500 milyar doları bulacağına ve bundan böyle teknolojisi yüksek ürün gruplarının önünün daha da açılacağına dikkat çekti: “Evet, pasta önemli ölçüde küçüldü ama Türk makine sektörü sert rekabete rağmen kaybını en az seviyede tutacak. Çünkü Türkiye’de çok güçlü bir üretim altyapısı var. 36 OECD üyesi içinde, makine ihracatında en yüksek yerli katma değer oranına sahip 6’ncı ülkeyiz. Japonya’nın yüzde 90 ile birinci olduğu sıralamada biz yüzde 76,7 ile Almanya’nın hemen ardından geliyoruz. Bu durum dünyada çökmekte olan tedarik zincirlerinden rakiplerimiz kadar etkilenmeyişimizin de sebebi. Bu başarı bizi bir konfor alanına hapsetmiyor, çünkü yerlileşememiş ihtiyaçlarımız için rakiplerimize kaynak aktarmayı sürdürüyoruz. Yerlilik oranımızı zirveye taşımamızın koşulu, nitelikli çelik ve endüstriyel elektronikte yerli arzın oluşmasıdır.”

“SİPARİŞLER TAMAMEN DURURSA 5 FİRMADAN 4’Ü BOŞA ÇIKACAK”
200 ülkeye makine sattıklarını ve mühendislik kalitesini sürekli artırdıklarını kaydeden Karavelioğlu; son sektör içi ankette “imalatını normal düzeyde sürdüren firmaların oranının yüzde 50’nin altında kaldığı” bilgisini aktardı: “Ellerindeki siparişleri üç aya kadar tamamlayacaklarını söyleyen firmaların oranı ise yüzde 78,8. Oysa sektörün doluluk ortalaması normal zamanda 6-12 ay arasında değişir. Yani siparişler tamamen durursa her 5 firmadan 4’ü üç aya kadar boşa çıkacak. Bu durum, sanayi, enerji, madencilik, inşaat, altyapı ve sair hizmet sektörlerinden kullanıcıların yatırımlarının hala askıda olduğunu gösteriyor.”