Connect with us

Gökay Genç

MART-NİSAN SANAT AJANDASINDA ÖNE ÇIKANLAR…

Artık 2020 yılının bahar mevsimindeyiz. Tabiatta kış sonrası yeniden uyanışın gerçekleştiği mart ve nisan ayları da birbirinden etkileyici, derinlikli, eğlendirici ve aynı zamanda düşündürücü sanat aktivitelerine sahne olacak. Baharın heybesinde neler var hep birlikte göz atalım…

 

…..T İ Y A T R O…..

AMADEUS
18’inci Yüzyıl’da Viyana’da yaşayan efsane besteciler Wolfgang Amadeus Mozart ile Antonio Salieri’nin çatışmasını ele alan, Peter Shaffer’in yazdığı ve usta yönetmen Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği Amadeus oyununun başrollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri), Okan Bayülgen (Wolfgang Amadeus Mozart) ve Özlem Öçalmaz (Costanze) üstleniyor. Amadeus; kalabalık oyuncu kadrosu, 12 kişilik koro ve 10 kişilik canlı orkestradan oluşan 35 kişilik dev ekibe sahip.

1984 yılında Milos Forman’ın yönettiği sinema filmiyle “En İyi Film” ve “En İyi Uyarlama” dahil olmak üzere toplam 8 dalda Oscar kazanan Amadeus, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu tarafından tiyatro sahnelerine taşınıyor.
Dünya müzik tarihine yön veren deha Mozart, gündelik yaşamında sıra dışı bir karakter olarak yaşamdan hayli kopuk bir hayat tarzı sürdürmektedir. Yeteneğini dışa vurmak için ilginç bir yol seçen sanatçı, eksantrik davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getirmiştir. Yaşamı ile müziği zıt kutuplarda ilerleyen Mozart, yeteneğini sergilemek için gerçek üstü hareketlerde bulunur. Adeta bir “tutunamayan” profili çizen Mozart, bu sağlıksız yaşamı yüzünden Salieri’yi endişelendirmektedir. Mozart’a göre çok daha disiplinli ve müzik konusunda hırslı olan Salieri, müziğin tanrısı kadar başarılı olamamaktadır. Bu düşünceler zamanla farklı bir ilişki kurmalarına neden olur… Müzik konusunda yüce bir yeteneğe sahip olan Mozart ile Salieri’nin ilişkisine odaklı bir başyapıt. Sanat ile sanatçının kişiliği arasındaki ilişkiye odaklanan ve usta müzisyenin yaşamını, Salieri üzerinden anlatan bir klasik.

KEŞANLI ALİ DESTANI
İlk sahnelenişinin üzerinden 56 yıl geçen Haldun Taner’in ölümsüz eseri Keşanlı Ali Destanı dev kadrosuyla yeniden sahnelerde. Oyunda İlker Ayrık ve Birce Akalay’a; Meral Çetinkaya, Köksal Engür, Nilgün Kasapbaşoğlu gibi tiyatromuzun duayen isimleri ve dev oyuncu kadrosu eşlik ediyor. Canlı orkestrası, dansları, şarkıları ve Sineklidağ’da geçen destanıyla unutulmaz bir tiyatro efsanesi olan Keşanlı Ali Destanı, Pervasız Tiyatro yapımıyla izleyiciyle buluşuyor. Oyunun yönetmenliğini Yücel Erten, müzik direktörlüğünü Çiğdem Erken, koreografiyi Hamit Erentürk üstlenmiş. Sahne tasarımı Barış Dinçel, ışık tasarımı Yakup Çartık ve giysi tasarımları Gamze Kuş’a emanet edilmiş.

AMİRAL BATTI KAÇIYORUSSS
Sezonun kalabalık kadrolu bir başka oyunu da “Amiral Battı Kaçıyorusss”. Haldun Dormen ve Göksel Kortay’ın birlikte kaleme aldığı oyunun yönetmenliğini Göksel Kortay üstlenmiş. Oyunda Kadir Doğulu, Hakan Eratik, Çiğdem Batur, Yeliz Şar, Oliver Spence, Sedat Bilenler, Oytun Terzi, Murat Buyruk ve Neslihan Yavuz rol alıyor.
Olaylar 1980’lerde emekli bir amiralin evinde geçmektedir. Ünlü bir dansçı olan Rudiyef, emekli Amiral Kemal Ertürk’ün katıldığı bir davette balerin partneri Sevda’nın da yardımıyla, arabasının bagajına saklanarak amiralin evine gelir. Amacı Türkiye’ye iltica etmektir. Bu sırra ilk başta amiralin kızı Ebru ortak olmuştur. Çok geçmeden amiralin müstakbel damadı Caner eve gelir ve olaylara dahil olur. Evin bahçıvanı, İçişleri’nden bir memur ve bir de polis müfettişinin eve gelmesiyle olaylar içinde çıkılmaz hale gelir.

 

AĞAÇLAR AYAKTA ÖLÜR
İspanyol yazar ve şair Alejandro Casona’nın dünya klasikleri arasında yer alan “Ağaçlar Ayakta Ölür” adlı oyunu, duygusal bir komedi. Nedim Saban’ın Türkçeye çevirdiği ve yönettiği oyunda Nevra Serezli ve Nuri Gökaşan başrolde. İyilik ve sevgi kavramında yoğunlaşan oyun, dağılan aileyi bir araya getirmek için büyük risk alan adamın karısına yapmaya çalıştığı iyilik üzerine kurulu. Nevra Serezli, oyunda yüreği torun özlemiyle dolu büyükanne rolünde. Nuri Gökaşan ise bir davranışı nedeniyle vicdan azabı yaşayan ve hatasını düzeltmek amacıyla yaratıcı bir adım atan bir büyükbabayı canlandırıyor. Oyunda torun rolünü genç ve başarılı oyuncu Arif Güney, güzel gelin rolünü ise Burcu Kazbek canlandırıyor. Genç oyuncu Oral Özer ise sürprizli ve gizemli bir karaktere hayat veriyor. Oyundaki dekor tasarımı Cihan Aşar, kostüm tasarımı Sadık Kızılağaç’a, ışık tasarımı ise İsmail Sağır’a ait.

 

ON KÜÇÜK ZENCİ
Agatha Christie’nin ölümsüz eseri “On Küçük Zenci”, Akla Kara Tiyatro prodüksiyonuyla sezonun beğeniyle izlenen oyunlarından biri. Savaş Özdural’ın çevirdiği ve dramaturjisini üstlendiği oyunun yönetmen koltuğunda Burak Karaman oturuyor. Dekor Behlüldane Tor, kostümler Akın Tezer Tunalı’ya ait. Tiyatro sahnesinde ilk defa izlediğimiz Ediz Hun’a, Oya İnci, Ali İl, Pelin Turancı, Fatih Gülnar, Hakan Akın, Özdemir Çiftçioğlu, Cengiz Eşiyok Ilgın Angın, Ozan Altuntaş gibi oyuncu arkadaşları sahnede eşlik ediyor.
Birbirini tanımayan 10 kişi Zenci Adası’nda verilecek bir partiye davet edilir. Farklı mesleklere ve apayrı kişiliklere sahip bu on kişi aslında neden orada olduklarını öğrendiğinde artık herkes için çok geçtir….
Kafanız karışacak, nefesiniz kesilecek, içinizdeki dedektif canlanacak ve tek bir soru soracaksınız bu adada gerçekten sadece 10 kişi mi var? Eğer öyleyse….

 

…..S İ N E M A…..

HAYAL ADASI
Gerilim türündeki Hayal Adası filmi, 6 Mart 2020 tarihinden itibaren sinemaseverlerle.
Başrollerini Michael Peña, Maggie Q, Lucy Hale’nin paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda Jeff Wadlow oturuyor. “Hayal Adası”, bir grup insanın eğlenmek ve hayallerindeki birçok şeyi gerçekleştirmek için gittikleri Fantasy Island adasında neler yaşadığını konu ediniyor.
Gizemli bir adam olan Bay Roarke, tatil köyüne gelen şanslı misafirlerinin en gizli hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi vaat eder. Fakat adada onları bekleyenler düşlediklerinden oldukça farklıdır. Karanlık temalar ile doğaüstü olaylarla karşılaşılır ve hayatta kalabilmek için zorlu bir mücadele verilir.

İKİNCİ GÖRÜŞTE AŞK
Romantik komedi tarzındaki film, 6 Mart 2020’den beri gösterimde.
Yönetmenliğini Hugo Gélin’nin yaptığı “İkinci Görüşte Aşk” filminin başrollerinde François Civil, Joséphine Japy, Benjamin Lavernhe oynuyor.
2009 yılıdır. Raphael, zamanını en yakın arkadaşı Felix’le geçiren ve ilk bilim kurgu romanını bitirmeye çalışan bir lise öğrencisidir. Bu dönemde tanıştığı Olivia’yla aşk yaşamaya başlayan Raphael, ilham kaynağını da bulmuş olur. Aradan geçen on yılın ardından takvimler 2019 yılını gösterdiğinde genç adam, en çok satan kitapların yazarı haline gelir. Bu süreçte Olivia ile evlenen Raphael, zamanını sadece kitaplarına ayırdığından evliliğinde sorunlar baş gösterir. Son kitabını bitirmesinin ardından kararını veren Raphael, Olivia’ya ayrılmak istediğini söyler. Raphael, ayrılık konuşmasının ertesi günü sabah uyandığında kendisini alternatif bir gerçeklikte bulur. Raphael, bir okulda öğretmen olarak çalışan ve aynı okulda kendisi gibi olan Melanie ile ilişkisi olan bir adamdır. Ayrıca Oivia da kendisini tanımayan ünlü bir piyanisttir. Bu dünyayı gerçek olarak kabullenemeyen Rapheal, geri dönüp önceki yaşamını kurtarmak için harekete geçer.

MÜRİT
Korku ve dram türündeki Mürit filminin ilk gösterim tarihi, 13 Mart 2020. Yönetmen koltuğunu Severin Fiala ve Veronika Franz paylaşıyor. Riley Keough, Jaeden Martell ve Lia McHugh başrollerde.
Filmde genç bir kadının, evlenmeyi planladığı adam ve çocuklarıyla gittiği tatilde yaşananlar anlatılıyor. Richard, hayatının ikinci baharını yaşayan bir adamdır. İki çocuğuyla yaşamaktadır ve ikinci evliliğine hazırlanmaktadır. Sevgilisi Grace ile çocuklarının kaynaşmasını istemektedir ve bunu sağlamak için kısa bir tatil planlar. Richard, çocukları ve Grace, şehre uzak bir tatil köyüne gider.
Genç kadın, çocukların kendisinden hoşlanmaları için elinden geleni yapar. Ancak çocukların tek isteği babalarının Grace’ten ayrılmasıdır. Üvey anneleri olacak Grace hakkında araştırma yapan çocuklar, genç kadının yıllar önceki bir katliamdan sağ kurtulan tek kişi olduğunu öğrenir. Geçmişte yaşanan olayın travmasıyla boğuşan Grace, dağ evinden bir takım tuhaf olaylara şahit olur. Evin çevresinde yaşanan korkutucu olayların artmasıyla birlikte Grace, karanlık geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalır.

TATLI HAYAT
Tuhaf gazeteci Marcello Rubini, Roma’da çalıştığı gazete tarafından zengin ve şöhretli İtalyan aristokrasisine dair söylentilerin yayınlanacağı bir köşede yazmakla görevlendirilir.
Marcello, bir partiden diğerine geçmekte, bu esnada da sosyetenin en güzel ve en ilginç insanlarıyla tanışmaktadır. Başlarda tatlı görünen iş hayatı Marcello’yu zamanla daha yalnız ve ucuz bir insan haline getirir. Bol içki ve dansla kapattığı geceler onu hem bedenen hem de zihnen yavaş yavaş yok etmektedir.
Tatlı Hayat’ın yönetmen koltuğundaki isim Federico Fellini. Film, sinema tarihinin efsanevi yönetmenlerinden Fellini’nin başyapıtlarından biri. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülüne layık görüldü. Başrollerini Marcello Mastroianni, Anita Ekberg, Anouk Aimée paylaştığı Tatlı Hayat, 19 Mart’ta gösterime giriyor.

BOYALI KUŞ
Dram ve savaş kategorisindeki filmin vizyon tarihi 3 Nisan 2020. Yönetmenliğini Václav Marhoul yaptı. Stellan Skarsgård, Barry Pepper ve Harvey Keitel başrol oyuncuları.
Boyalı Kuş’ta savaş sırasında kimsesiz kalan bir çocuğun hikayesi beyaz perdeye taşınıyor. II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, küçük bir çocuk ebeveynleri tarafından terk edilir. Yapayalnız bir şekilde köyleri dolaşan çocuk birçok korkunç olaya şahit olur. Bu sonu belirsiz yolculukta acımasız siviller ve askerler ile karşı karşıya kalır.

 

…..M Ü Z İ K…..

İLHAM GENCER, BABYLON’DA
“Usta caz piyanisti İlham Gencer; 1961 yılında yayımlanan ve “ilk Türkçe sözlü pop parçası” olan “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı eseriyle 58 yıl sonra 4 Mart akşamı Babylon’daydı.
Türk Pop Müziği’nin mihenk taşı olarak tarihte yerini alan “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş”; Bob Azzam’ın “C’est Ecrit Dans Le Ciel” (Alstone / Azzam / Tabet / Tabet) adlı eserine Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı sözler ve İlham Gencer’in 1961’de yorumuyla hayat buldu. Gencer’in yeniden seslendirdiği parçanın 6 farklı versiyonunu içinde barındıran albüm, plak formatıyla yayımlandı. Parçanın Y. Dağhan Baydur’un prodüktörlüğündeki son kayıtlarında Gencer’e; Eylem Pelit Orkestrası ile destek vokalistler Sara Deniz Baydur, Ece Mumay, Y. Dağhan Baydur ve Paul Dwyer eşlik etti.
Sadece annesinden müzik eğitimi alan Gencer, ilk bestesini 5 yaşında yazdı. 40’lı yıllarda piyano, klarnet ve vokalden oluşan triosuyla dönemin ilk yerli caz grubunu kuran usta sanatçı; 60’larda İstanbul Radyosu’nda hazırlamaya başladığı programını 14 yıl sürdürdü. Şişli’de açtığı “Çatı Kulübü’yle Ajda Pekkan, Cem Kara, Füsun Önal ve Emel Sayın gibi birçok sanatçıyı müzik dünyasına kazandıran Gencer, 95’inci yaşını kutladığı bugünlerde müzik hayatına devam ediyor.

KADIKÖY’DE AMSTERDAMN NIGHT BÜYÜSÜ
Her sene merakla beklenen ve biletleri günler öncesinden tükenen Amsterdamn Night, 6 Mart Cuma akşamı Dorock XL Kadıköy’deydi. Bilet bulabilenler en çok ziyaret edilenler sıralamasında 5’inci olan efsaneler şehri Amsterdam’ın büyüsünü İstanbul’da yaşama fırsatına erişti. Kendilerini girişte verilen ikramlarıyla, meşhur shop alanıyla; önünde fotoğraf çekilen “I amsterdam” yazısıyla, Amsterdam laleleriyle, RedLight District’le, çeşitli aktivitelerle, V for Vendetta maskeleriyle farklı bir eğlence atmosferi içinde buldu.

LİVANELİ İLE SEVDALIM HAYAT…

Zülfü Livaneli, bugüne dek yaptığı film müzikleri ile şarkılarının hikayelerini ve anılarını bu kez Livaneli Filarmoni Orkestrası eşliğinde anlatacak. Orkestra şefi Rengim Gökmen yönetimiyle, solistler Teyfik Rodos, Zeynep Halvaşi, Görkem Ezgi Yıldırım eşliğiyle ve Livaleneli’nin anlatımıyla “Livaneli ile Sevdalım Hayat- Şarkıları ve Öyküleri” 2 Nisan akşamı saat 21.00’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde.
KerkiSolfej Konserleri kapsamında Haziran’da İstanbul Harbiye ile Türkiye turnesine başlayan ve birçok şehri kapsayan ”Livaneli ile Sevdalım Hayat – Şarkıları ve Öyküleri” turnesinde Livaneli’nin unutulmaz şarkıları yeniden yorumlanıyor.

BAŞROLDE EMEL SAYIN FİLM MÜZİKLERİ

Müzik dünyamızın en güzel seslerinden Yeşilçam’ın Mavi Boncuğu Emel Sayın 12 Nisan’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde hayranlarıyla buluşuyor. Usta sanatçı, geçmişten günümüze gelen ve gönlümüzde yer eden şarkılardan oluşan repertuvarıyla Türk Sanat Müziği sevenlere unutulmaz bir akşam yaşatacak.

 

NEV, 29 NİSAN’DA SEVENLERİYLE BULUŞUYOR
2000 yılında Teoman’ın daveti üzerine katıldığı Türkiye turnesinde, Ege ve Akdeniz şeridinde 100.000’e yakın kişinin kendi müziğine verdiği olumlu ve heyecan verici reaksiyonu deneyimleme fırsatı bulan Nev, 29 Nisan Çarşamba akşamı Şişli Cemli Candaş Kent Kültür Merkezi’nde sevenleriyle bir araya geliyor. Nev’in mandolinle başlayan müzik hayatı üniversite ikinci sınıftayken aldığı elektro gitar eğitimiyle devam etti. 2004 Temmuz ayında müzik marketlere sunduğu “Sen Gibi” albümüyle müziğini rock ve pop gibi belli kalıpların içerisine sokmayan Nev, bu albümle hem müzikseverlerdeki hem de müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı. 3 yıllık aradan sonra 2007 yazında söz besteleri kendine ait olan 12 şarkının yer aldığı “Işığım ve Gölgem” albümünü çıkardı. “En İyi Erkek Şarkıcı”, “En İyi Albüm”, “En İyi Şarkı” kategorilerde ödüllere layık görüldü.
2010 yılında “Bir Nev-i Alaturka” albümünde eşsiz Türk Sanat Müziği eserlerini rock, tango, latin ve rembetika tınılarıyla yorumladı. Haziran 2014’te “Kıyısız Deniz” albümünü çıkardı.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir