Connect with us

Araştırma ve Raporlar

AB ÜYELİĞİNE İNANÇ YÜZDE 23’E GERİLEDİ

Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 60’ı evet, yüzde 35’i hayır, yüzde 4’ü ise fikrim yok diye cevap verdi. AB üyeliğine destek oranı 2017’de yüzde 78,9; 2016’da yüzde 75,5 ve 2015’te yüzde 61,8’di. Türkiye’nin AB üyesi olacağına inananların oranı 2015’te yüzde 30, 2016’da yüzde 36 ve 2017’de yüzde 31 ölçülmüştü. AB ile aradaki sorunların artması üyeliğe inancın yüzde 23’e düşmesine yol açtı. 

 

“Türkiye Kamuoyunda Avrupa Birliği Desteği ve Avrupa Algısı Araştırması 2019” adlı çalışmada oldukça ilginç sonuçlara ulaşıldı. İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) ile Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle gerçekleştirdiği ve anket sürecini araştırma şirketi MetroPOLL’ün yürüttüğü kamuoyu yoklamasına göre Türkiye nüfusunun yüzde 60’ı Avrupa Birliği’ne (AB) üye olunmasını desteklerken sadece yüzde 23’ü üyeliğin pratiğe dönüşeceğine inanıyor.

35 İLDE 4506 KİŞİYLE GÖRÜŞÜLDÜ
Türkiye’deki AB desteği ve algısı ölçülürken; İKV’nin 2015, 2016 ve 2017 tarihli araştırmaları da esas alındı. Son araştırma için 26 Nisan-12 Mayıs 2019 tarihlerinde 35 ilde 4.506 kişiyle yüz yüze görüşüldü. Katılımcıların yüzde 93’ü AB’yi daha önce duyduğunu, yüzde 67’si AB hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtti.

AB ÜYELİĞİNE DESTEK YÜZDE 60
“Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor musunuz?” sorusuna yüzde 60 evet, yüzde 35 hayır, yüzde 4 ise fikrim yok diye cevap verdi. AB üyeliğine destek oranı 2017’deki araştırmada yüzde 78,9; 2016’dakinde yüzde 75,5 ve 2015’tekinde yüzde 61,8’di. AB üyeliğine destek 2015’teki yüzdenin altına indi. Yüzde 66’ıyla en fazla destek ülkenin güneydoğusundan gelirken, oranın kuzeydoğuda yüzde 54’e gerilediği görüldü. Kadınların yüzde 64’ü, erkelerin ise yüzde 57’si AB üyeliğini desteklediğini söyledi. Kategorik değerlendirmede 18-24 yaş aralığındakiler yüzde 66’yla; lise ve üniversite mezunları da yüzde 67 ve 66’yla destekleme listesinin ilk sırasında yer aldı.

AB ÜYELİĞİNE İNANÇ YÜZDE 23’E GERİLEDİ
Türkiye’nin AB üyesi olacağına inananların oranı 2015’te yüzde 30, 2016’da yüzde 36 ve 2017’de yüzde 31 ölçülmüştü. AB ile aradaki sorunların artması üyeliğe inancın yüzde 23’e düşmesine yol açtı. Yüzde 66’sı üyeliğe destek açıklaması beyan eden ülkenin güneydoğunda yaşayanlar, yüzde 34’le AB’ye üye olunacağına inançta da birinci durumda. Batı illerindekilerin üyelik inancı yüzde 19’da kaldı.

Katılımcılara yıllar içinde AB üyeliğine inançta değişiklik olup olmadığı da soruldu. Yüzde 50’si üyeliğe inancında bir değişme olmadığını, yüzde 41’i inancının azaldığını, yüzde 9’u ise şu anda daha fazla inandığını ifade etti.

KÜLTÜREL VE DİNİ FARK ENGELİ
Katılımcıların yüzde 78’i “kültürel ve dini farklılığın”; yüzde 29’u “ekonomik gelişmişlik düzeyinin”; yüzde 28’i ise “demokrasi ve insan haklarındaki sorunların” Türkiye’nin AB üyeliği önündeki en önemli engel olduğunu düşünüyor.

YÜZDE 37 İÇİN AB “REFAH VE EKONOMİK GELİŞMİŞLİK” DEMEK

Acaba AB’nin, anket kapsamında görüşülenlerin nezdinde nasıl bir anlamı vardı? AB yüzde 37’si için “refah ve ekonomik gelişmişlik”, yüzde 21 için “demokrasi ve özgürlük”, yüzde 12 için “gerileme ve düşüş”, yüzde 12 için ise “serbest dolaşım ve sınırların kalkması” demek. AB üyeliğini destekleyenlerin 49’una göre AB “refah ve ekonomik gelişme”, ilginçtir yüzde 2’sine göreyse “gerileme ve düşüş” anlamı taşımakta. Desteklemeyenlerin yüzde 31’i AB’ye “gerileme ve düşüş”, yüzde 16’sı ise “refah ve ekonomik gelişmişlik” manası yüklemekte. AB’ye bakıştaki derin farklılığın “toplumsal kutuplaşmanın ve dünya görüşlerindeki ayrışmanın” vardığı noktaya işaret ettiği belirtiliyor.

YÜZDE 47 “AB ÜYELİĞİNİN EN ÖNEMLİ KATKISI SERBEST DOLAŞIM” DİYOR

Peki AB üyeliğinin Türkiye’ye en önemli katkılarının neler olacağına ilişkin neler düşünülüyor? Anketteki soruları cevaplayanların yüzde 47’si “serbest dolaşım”, yüzde 33’ü “iş imkanlarının artışı”, yüzde 32’si “AB bütçe ve fonlarından faydalanma fırsatı”, yüzde 24’ü “Türkiye’de demokrasinin gelişmesi” yüzde 18’i “AB kurum ve karar alma süreçlerinde yer alma”, yüzde 11’i de “uluslararası güç ve saygınlıkta artış” konusunun altını çiziyor. Cevaplarda AB üyeleri arasına katılmanın günlük yaşam kalitesine katacağı yararlar öne çıkıyor.

YÜZDE 38’LE MÜLTECİ KRİZİ LİSTE BAŞI
Türkiye-AB ilişkisindeki öncelikli gündem maddeleri sorusunda yüzde 38’le mülteci krizi başı çekiyor. Onu yüzde 27’yle üyelik müzakereleri, yüzde 17’yle vize serbestliği ve yüzde 13’le Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birliği izliyor. Mülteci krizi; 2017’deki İKV araştırmasında vize serbestliği ve Gümrük Birliği’nin ardından üçüncü sıradaydı. 2019’da en önemli gündem maddesi konumuna erişmesi, “mültecilerle ilgili artan farkındalığa” işaret ediyor. 2019’da müzakere süreci de yüzde 27’iyle ikinci sıraya tırmandı. 2017’de yüzde 6,1’le dördüncüydü. Bu tırmanış; müzakerelerin sürmesine dair halktaki beklenti katsayısının yükseldiğini anlatıyor.

YÜZDE 48: GÜMRÜK BİRLİĞİ YARARLI
Araştırmada Gümrük Birliği’yle ilgili şöyle detaylar da var: Katılımcıların yüzde 48’i Gümrük Birliği’nin hem Türkiye hem de AB için yararlı olduğunu kaydederken yüzde 24’ü fikrinin bulunmadığını deklare ediyor. Yüzde 18’i de “yararı yok” diye görüş belirtiyor. Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun her iki taraf için de fayda sağlayacağını dile getirenlerin oranı ise yüzde 64.

DESTEK VE DESTEKLEMEME GEREKÇELERİ
AB üyeliğini destekleyenlerin ve desteklemeyenlerin gerekçeleri neler? Destek gerekçelerinde “refah ve ekonomik gelişme” yüzde 75’le birinci, “demokrasi ve insan haklarında ilerleme” yüzde 57’yle ikinci, “Avrupa’da dolaşım, yerleşme ve eğitim imkânı” da yüzde 45’le üçüncü.
Destek vermeme gerekçelerindeyse “kimlik ve kültüre zarar vereceğini düşüncesi” yüzde 59’la liste başı. “AB’nin geleceği olmadığı fikri” yüzde 24’le listenin ikinci; “dış ilişkileri zayıflatacağı kanaati” de yüzde 20’yle üçüncü sırasında.

YÜZDE 49: TAM ÜYELİK GERÇEKLEŞMELİ
“Türkiye ve AB arasındaki en uygun ilişki biçimiyse” katılımcıların yüzde 49’una göre “tam üyeliğin gerçekleşmesi”, yüzde 29’una göre “Gümrük Birliği’nin sürdürülmesiyle yetinilmesi”, yüzde 19’una göre “imtiyazlı ortaklık oluşturulması”.
“Türkiye AB üyeliği için gereken yönetsel ve kurumsal kapasiteye ve insan kaynağına sahip mi?” Araştırmada yüz yüze görüşülenlerin yüzde 60’ının bu soruya cevabı evet. Yüzde 54, “Türkiye’nin ekonomik açıdan AB’ye ihtiyacı olduğu”, yüzde 46 “olmadığı” görüşünde. Yüzde 57 de “Türkiye’nin AB üyesi olmak için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği” kanısında.

2005’TEN BERİ TAM ÜYELİK SÜRECİNDEYİZ
Temelleri 1951 yılında atılan Avrupa Birliği’nin (AB) 28 üyesi var. Türkiye, 1964’te kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun (AET) ortak üyesi idi. 1996’dan beri Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği anlaşması yürürlükte. Türkiye 1987’de AB’ye tam üyelik başvurusunda bulundu. 1999’da başvuru resmen onaylandı. 2005’teyse tam üyelik yolunda müzakere süreci başladı.

KATILIMCILARIN YÜZDE 50,8’İ KADIN
MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi, “Türkiye Kamuoyunda Avrupa Birliği Desteği ve Avrupa Algısı Araştırması 2019” için 26 Nisan ile 12 Mayıs 2019 tarihleri arasında 35 ilde tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen örneklem çerçevesinde 18 yaşından büyük 4.506 kişiyle yüz yüze görüştü. Katılımcıların yüzde 50,8’i kadın, yüzde 21’i 25-44 yaş grubunda, yüzde 28’i ilkokul mezunu, yüzde 43’ü özel sektör çalışanı.

İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu

ZEYTİNOĞLU: AB, TÜRK HALKININ BİLİNCİNE KARŞILIK VERMELİ
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, araştırmanın sonuçlarını şöyle yorumladı: “Bu araştırma halkın büyük çoğunluğunun AB üyeliğini desteklemeye devam ettiğini gösteriyor. Katılımcıların yüzde 60’ı Türkiye’nin AB üyeliğinin iyi bir şey olduğunu düşünüyor. Bu oran kadınlarda erkeklerden, gençlerde yaşlılardan, lise ve üniversite mezunlarında, ilkokul ve ortaokul mezunlarından ve güneydoğuda yaşayanlarda kuzeydoğudaki illerden daha fazla. Bu durum halkımızın AB üyeliğinin faydasına inandığını, tüm sorun ve engellere rağmen konuya akılcı bir şekilde bakabildiğini gösteriyor. Ancak katılımcıların sadece yüzde 23’ü üyeliğin yakın zamanda gerçekleşeceğine inanıyor. Bu durum ise AB sürecindeki engel ve sorunların önemli ölçüde hayal kırıklığı yarattığını ve 56 yıldır devam eden ilişkilerin hala üyelikle sonuçlanmamış olmasının hedefe olan inancı zedelediğini gösteriyor. Türk halkının AB üyeliğine olan desteği son derece önemli. AB’nin Türk halkının bu bilincine karşılık vermesi ve Türkiye’nin üyelik sürecini canlandırmaya yönelik adımlar atması gerekli. Avrupa Komisyonunun Yeni Kabinesi ile AB Konseyi’nin Yeni Başkanı ve diğer yetkililerden bu konuda inisiyatif almalarını bekliyoruz. Hükümetimize de AB reformlarını yeniden hızlandırma, yargı stratejisi ve vize serbestliği gibi alanlarda atılan adımları devam ettirme çağrısında bulunuyoruz.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir