DÜNYA DİL ÖĞRENME ENDEKSİNDE SON SIRADAYIZ…

Dünya Dil Endeksi çalışmasında; yabancı dil yetkinlik düzeyi “çok düşük” diye nitelenen Türkiye’nin özellikle 3 kriterde geride kaldığı belirtildi. Öncelikle konuşulan dil çeşidindeki azlığa dikkat çekildi. Bu durumun Türkiye’de farklı kültürlerle teması ve yeni dil öğrenimine açık olmayı negatif yönde etkilediği kaydedildi. Ardından dil öğretiminde yeterince teknolojiden faydalanılmadığı vurgulandı. Türkiye’nin listenin son sırasında bulunmasında eğitim metodolojisi, pratik eksikliği ve konuşma çekingenliği konularının da ciddi boyutta rol oynadığı dile getirildi.

Online dil öğrenme platformu Preply’in 31 ülkeyi 18 kriter üzerinden inceleyerek oluşturduğu “dil öğrenmek için en uygun ortamı sunan ülkeler” listesinde Lüksemburg ilk, Türkiye son sırada yer aldı.

Preply’in Dünya Dil Endeksi çalışmasında; “Almanca, Fransızca ve Lüksemburgcanın resmi dil olduğu” Lüksemburg’da eğitim sisteminin üç dile göre tasarlandığının ve “öğrencilerin yabancı dil kategorisinde İngilizcenin haricinde “İtalyanca, İspanyolca ve Çince gibi farklı dilleri seçebildiğinin” altı çizildi.

TÜRKİYE’NİN GERİDE KALDIĞI KRİTERLER
Çalışmada; yabancı dil yetkinlik düzeyi “çok düşük” diye nitelenen Türkiye’nin özellikle 3 kriterde geride kaldığı belirtildi. Öncelikle konuşulan dil çeşidindeki azlığa dikkat çekildi. Bu durumun Türkiye’de farklı kültürlerle teması ve yeni dil öğrenimine açık olmayı negatif yönde etkilediği kaydedildi. Ardından dil öğretiminde yeterince teknolojiden faydalanılmadığı vurgulandı. Türkiye’nin listenin son sırasında bulunmasında eğitim metodolojisi, pratik eksikliği ve konuşma çekingenliği konularının da ciddi boyutta rol oynadığı dile getirildi.

DİL ÖĞRETİMİNDE ÖNE ÇIKAN ÜLKELER
Dünya Dil Endeksi hazırlanırken 31 ülke “resmi olarak kabul edilen ve konuşulan dil sayısı, “hane halkının TV’ye erişimi” ve “altyazı veya dublaj kullanımı” gibi kriterler çerçevesinde değerlendirildi. Her ülkenin farklı kriterlerden aldığı puanlar standartlaştırıldı ve bunlar üzerinden ortalama puanlar belirlendi. ABD, Kanada ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin 7 grupta toplanarak 18 kriter üzerinden irdelendiği araştırmada; dil öğrenimini destekleyici ortamıyla öne çıkan ülkeler sıralamasında liste başı Lüksemburg’u İsveç, Güney Kıbrıs, Malta ve Danimarka izledi.

BİRDEN FAZLA DİLİN KONUŞULMASININ FAYDASI
Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “Birden fazla dilin konuşulduğu bir ülkede vakit geçirmek, farklı dillerde etkileşim kurmak anlamına geliyor. Bu da bilişsel yetkinlikleri artırmada önemli rol oynuyor. Tam da bu sebepten, bazı ülkeler diğerlerine kıyasla dil öğrenimi için daha elverişli bir ortam sunuyor.” dedi.

EN FAZLA SAYIDA DİL ABD’DE KONUŞULUYOR
Dünya Dil Endeksi sürecinde ülkelerde aktif konuşulan dil sayısı da araştırıldı. ABD 355’le en fazla dilin konuşulduğu ülke. Onu Kanada, Almanya, Birleşik Krallık ve Hollanda izliyor.

Mustafa Ali Sivişoğlu- Preply Avrupa Bölge Müdürü 

YABANCI DİL ÖĞRENMEYE İLKOKULDA BAŞLIYORLAR
Bir ülkenin dil öğreniminde diğer ülkeleri geride bırakmasında ülke çapında ikinci dil yetkinliğinin de önemli olduğunu söyleyen Sivişoğlu şu bilgileri aktardı: “İsveç’teki çocukların yüzde 94’ü, Lüksemburg’daki çocukların ise tamamı yabancı dil öğrenmeye ilkokulda başlıyor. Dil öğrenimi analitik yetkinliklerle çok ilişkili olduğu ve insan zihninde bir dünyayı kavrama biçimi oluşturduğu için, erken başlamak ilerleyen süreçte büyük avantaj anlamına geliyor. Öte yandan televizyon kültürü ve TV izlerken altyazı, dublaj ve dış ses gibi tercihleri de ülkelerin dil öğrenme ortamını etkiliyor.”

“ONLINE DİL ÖĞRENME SEÇENEĞİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”
Dil öğreniminde pratiğin fonksiyonelliğine işaret eden ve “Bugünün koşullarında dil öğrenmek için yurt dışına gitmenin artan maliyetler sebebiyle pek çok kişi için güçleştiğini gözlemliyoruz.” tespitini paylaşan Sivişoğlu, “2029’a kadar her yıl yüzde 20 büyümeyle 32 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşacağının öngörüldüğünü” belirttiği “online dil öğrenme seçeneğinin” göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti.