Connect with us

Gündem

SON 60 YILDA 1,5 MARMARA DENİZİ KADAR SULAK ALAN YOK OLDU…

Ulusal Su Planı verilerine göre su kaynaklarının yüzde 74’ünün tarımsal sulamada kullanıldığını belirten Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç “Anadolu’nun sulak alanları yarım asırdır yanlış su ve tarım politikalarıyla yok ediliyor. Dolayısıyla suyun döngüsünün ve sulak alan ekosistemlerinin yaşaması için ilk değişim tarım politikalarıyla başlamalı.” diyor.

 

Yanlış uygulamalar, yaşam döngüsünün temeli suyun varlığını riske ediyor. Bu riski en aza indirebilmek amacıyla 1993 yılından bu yana Dünya Su Günü kabul edilen her 22 Mart’ta “su kaynaklarının korunması gerektiği gerçeğine” dikkat çekiliyor.

Ancak son altmış yılda kaybedilen sulak alanların yüzölçümü iki milyon hektara, yaklaşık bir buçuk Marmara Denizi büyüklüğüne ulaştı.

Türkiye sulak alan çeşitliliği ve sayısı açısından bir hayli zengin. Üstelik Türkiye’deki sulak alanların büyük çoğunluğu uluslararası anlamda Önemli Doğa Alanı (ÖDA) statüsünde. Ancak son altmış yılda kaybedilen sulak alanların yüzölçümü iki milyon hektara, yaklaşık bir buçuk Marmara Denizi büyüklüğüne ulaştı.

BİYOÇEŞİTLİLİK HIZLA YOK OLUYOR
Sulak alanların ciddi boyutta tahrip edildiğini ve dolayısıyla biyoçeşitliliğin hızla yok olduğunu gösteren raporlar birbirini izliyor. 1970’ten günümüze dünyadaki omurgalı nüfusu yüzde 69 azaldı. Oran tatlı su türlerinde yüzde 83’i yükseldi.

Sulak alanlar, kuşlar için hem üreme hem de göç dönemlerinde hayati önem taşıyor. Su kuşlarının güvenle üremesi, beslenmesi ve yeniden göç etmesi bu ekosistemlerin varlığına ve korunmasına bağlı.

SON 22 YILIN EN KURAK OCAK AYI
Hatalı politikalar sebebiyle iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alan Türkiye’de son 22 yılın en kurak ocak ayı yaşandı. Oysa hava olaylarındaki değişimlere adapte olabilmek için öncelikle sulak alan ekosistemlerinin restore edilmesi gerekiyor. Sulak alanlar iklim değişikliğinden kaynaklanan fırtına, sel ve kıyı şeridi erozyonunun etkilerini azaltıyor. Yeraltı suyu depolarının dolmasını sağlıyor ve suyu doğal yollarla filtre ediyor.

KUŞLAR İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP
Sulak alanlar, kuşlar için hem üreme hem de göç dönemlerinde hayati önem taşıyor. Su kuşlarının güvenle üremesi, beslenmesi ve yeniden göç etmesi bu ekosistemlerin varlığına ve korunmasına bağlı. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu alanlardan 14’ünü Ramsar Alanı (Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar), 59’unu Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan ve 32’sini ise Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan statüsüyle koruma altına aldı.

SUYUN YÜZDE 74’Ü TARIMDA KULLANILIYOR
2019-2023 dönemini kapsayan Tarım ve Orman Bakanlığı Ulusal Su Planı’na göre, Türkiye’de yılda 54 milyar metreküp civarında su tüketiliyor. Bunun 40 milyar metreküpü (yüzde 74) tarımsal sulama, 7 milyar metreküpü (yüzde 13) içme suyu-banyo, 7 milyar metreküpü (yüzde 13) de sanayi ihtiyaçlarında sarf ediliyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization-FAO) istatistikleriyle dünya genelindeki tatlı suyun yüzde 70’i tarımda kullanılıyor.

Dicle Tuba Kılıç- Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 

SU DÖNGÜSÜ ANAYASAL GÜVENCEYE ALINMALI
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç “Anadolu’nun sulak alanları yarım asırdır yanlış su ve tarım politikalarıyla yok ediliyor. Ulusal Su Planı verilerine göre su kaynaklarımızın yüzde 74’ü tarımsal sulamada kullanılıyor. Dolayısıyla suyun döngüsünün ve sulak alan ekosistemlerinin yaşaması için ilk değişim tarım politikalarıyla başlamalı. Sulak alanların var olması ve suyun döngüsünün korunması anayasal güvence altına alınmalı. Aksi halde hem ekolojik hem de ekonomik olarak pek çok kayıp vereceğiz.” diyor.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir