Connect with us

Türkiye Gündemi

“KURAKLIKLA MÜCADELEDE ZARAR GÖRMÜŞ TOPRAKLAR RESTORE EDİLMELİ”

Sürdürülebilir dönüşüm alanında danışmanlık hizmetleri sunan Escarus, 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde zarar görmüş arazilerin restore edilmesinin önemine dikkat çekti. Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, su ihtiyacının karşılanması, küresel gıda tedariki ve insan sağlığı açısından kuraklıkla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) 2021 yılı için “arazi bozulumunun” giderilmesi hususuna önem verdiğini belirten Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak zarar görmüş toprakları restore etmenin ekosistem kaybını önleyeceğini kaydetti.

 Dr. Kubilay Kavak-Escarus Genel Müdürü

Dr. Kubilay Kavak-Escarus Genel Müdürü

“NET SU VARLIĞI KRİTİK DURUMDA”
Nüfus artışı ve ekonominin gelişmesinin su kullanımını artırdığını ifade eden Kavak, konuyu şöyle detaylandırdı: “Dünya üzerinde su kaynakları ve yağış rejimleri düzensiz bir şekilde dağılmış durumda. Küresel nüfus dağılımının da dengesiz olduğunu düşündüğümüzde, ülkeler ve bölgeler için net su varlığı çok daha kritik hale geliyor. Nüfusun artışı, sanayinin ve beraberinde ekonominin gelişmesi suyun daha fazla kullanılmasına neden oluyor. Bütün bunlar suyun önemini artırırken iklim değişikliği belli coğrafyalarda kuraklığa neden oluyor. Ormansızlaşma, aşırı tarım uygulamaları, yanlış sulama pratikleri ve aşırı otlatma gibi faaliyetler verimli toprakları kuraklaştırıyor.”

“700 MİLYON KİŞİ KURAKLIK NEDENİYLE YER DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALACAK”
Kavak, her yıl yaklaşık 55 milyon kişinin kuraklıktan etkilendiği bilgisini aktardı: “Dünyanın hemen her yerinde tarım ve hayvancılık ürünleri tehlike altında. Kuraklık insanların geçim kaynaklarını tehdit ediyor, hastalık ve ölüm riskini artırıyor ve toplu göçlere sebep oluyor. Su kıtlığı dünya nüfusunun yüzde 40’ını doğrudan etkiliyor. Yapılan çalışmalara göre 2030 yılına kadar yaklaşık 700 milyon insan kuraklık nedeniyle yaşadığı yeri değiştirmek zorunda kalacak.”

"Zarar görmüş arazilerin restore edilmesi, istihdam yaratarak ve ekonomik geliri yükselterek sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etmesi açısından önemli."

“Zarar görmüş arazilerin restore edilmesi, istihdam yaratarak ve ekonomik geliri yükselterek sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etmesi açısından önemli.”

“TOPRAKLARIN RESTORE EDİLMESİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİNİ AZALTACAK”
Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı için zarar görmüş arazilere restore etme çağrısında bulunduğunu hatırlatan Kavak: “Zarar görmüş arazilerin restore edilmesi, istihdam yaratarak ve ekonomik geliri yükselterek sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etmesi açısından önemli. Aynı zamanda insanların sağlıklı gıdaya ulaşmasına ve biyoçeşitliliğin korunmasına yardımcı bu adım iklim değişikliğinin etkilerinin azalmasına imkan sağlayarak Covid-19 salgını sebebiyle yaşanan olumsuzlukları da belli ölçüde giderecektir.” dedi.

“TÜRKİYE SU STRESİ ÇEKEN ÜLKELERDEN”
Kavak, 2030 yılında Türkiye’nin “su fakiri” kategorisinde yer alacağı görüşünde: “Geçtiğimiz aylarda ülke genelinde yağışlar yüzde 27 oranında azaldı ve bu azalma Marmara Bölgesi dışındaki tüm bölgelerde görüldü. Türkiye’de kişi başına yıllık yaklaşık 1.500 m3 su düşüyor. Bu sebeple, Türkiye su stresi çeken bir ülke olarak kabul ediliyor. Yapılan çalışmalara göre, 2030 yılında kişi başına düşen su miktarının yıllık yaklaşık 1.100 m3’e inmesi sonucunda Türkiye su fakiri kategorisinde yer alan bir ülke olacak. Bu sebeple, Türkiye açısından son derece kuvvetli bir ihtimal olan kuraklığın gelecek yıllarda içinden çıkılamaz bir soruna dönüşmemesi için sistematik politika ve stratejilerin belirlenmesi ve bir an önce uygulamaya konulması gerekiyor.”

"Yağmur suyu, gri su gibi alternatif su kaynakları sisteme dahil edilmeli"

“Yağmur suyu, gri su gibi alternatif su kaynakları sisteme dahil edilmeli”

“ALTERNATİF SU KAYNAKLARI SİSTEME DAHİL EDİLMELİ”
Hükümetlere ve firmalara kuraklığa karşı risklerini belirlemelerini tavsiye eden Kavak, önerisini: “Yağmur suyu, gri su gibi alternatif su kaynaklarının sisteme dahil edilmesi, su tasarrufu çalışmalarının yapılması, su verimliliğinin artırılması, su altyapısının düzenlenmesi, şehir planlarının revize edilmesi, havza yönetimi çalışmalarının yapılması, tarım politikalarının ve stratejilerinin gözden geçirilmesi, tarımsal sulamada verimliliğinin artırılması, kuraklık için acil durum planları hazırlanması gerekiyor. Yapılacak bütün bu çalışmalar iklim değişikliğine uyum açısından merkezi bir önem taşıyor.” cümleleriyle detaylandırdı.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir