Connect with us

Türkiye Gündemi

“HEMŞİRELERE LİYAKATLI ATAMA VE DAHA FAZLA SOSYAL HAK”

Sağlık sisteminin vazgeçilmez unsuru hemşireler günümüzde birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor. Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü dolayısıyla  hemşirelerin sorunlarına ve taleplerine dikkat çekti. 

Hemşirelerin yaşadığı sıkıntıların başında; hemşireliğin bağımsız meslek görülmemesi geliyor. Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken: “Liyakate dayalı atamaların yapılmaması, siyasi kararların alınması, yeterli sayıda hemşireye iş verilmemesi sağlık sisteminde de sorunlara yol açıyor.” dedi.

Özlem Akarken-Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı

Özlem Akarken-Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı

“HEMŞİRELİK ZAMAN İÇİNDE DEĞİŞTİ”
Hemşireliğin zaman içinde değişim yaşadığını ve sorumluluk alanlarının genişlediğini ifade eden Akarken, şunları dile getirdi: “Hemşirelik, önemli aşamalar kaydederek bir dizi değişim geçirmiştir. Hemşireler başlangıçta hastaların sadece fiziksel gereksinimlerini gideriyordu. Giderek bu yaklaşım değişti; hasta veya sağlıklı bireyi bütüncül bir şekilde değerlendirmeye başlayan, uygulama alanlarını ve sorumluluklarını genişleterek sağlığa odaklanmış, özerk bir mesleğe dönüştü. Bu özel günde gönül isterdi ki hemşirelerin başarılarını, mutluluklarını ve refah düzeylerini konuşalım ancak işini layıkıyla yapmaya çalışan hemşirelerin yaşadığı sorunlar kısa sürede aşılacak gibi görünmüyor.”

“AMACIMIZ, BAĞIMSIZ MESLEK VURGUSU”
Akarken, hemşireliğin bağımsız meslekler arasında görülmesi gerektiğini söyledi:  “Bizim amacımız hemşirelerin birinci ve en büyük sorunu “bağımsız bir meslek” vurgusunu dile getirerek, hemşirelerin diğer sorunlarına değinebilmektir. Sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğunun sözde değil idari kararlarla da ortaya konulması, hemşirelik mesleğinin yöneticiler, sağlık ekibi ve toplum açısından bağımsız bir meslek olarak görülmesi gerekir.”

Akarken, hemşirelerin yaşadığı sorunlara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“İŞ GÜCÜ PLANLAMASI YAPILMADAN HEMŞİRELİK OKULU AÇILMASI”
-Hemşire iş gücü planlaması yapılmadan, çok sayıda hemşirelik okulu açılması, ihtiyaç ve kapasiteyi aşacak sayıda kontenjan ayrılması, sağlık kurumlarında yetersiz sayıda hemşire çalıştırılması, mezuniyet sonrasında ise atama sorununun olması,
-Hemşirelik okullarına hemşirelik dışı yönetici atanması ve öğretim elemanı olarak hemşirelik dışı (hekim, veteriner, biyolog, kimyager) akademisyen ataması yapılması, uzman hemşirelere yönelik kadrolar açılmaması, uzmanlık hakkı tanınmaması, uzman istihdam edilmemesi, uzman hemşireliğe ilişkin mali ve özlük haklar kapsamında düzenlemeler yapılmaması, tüm yönetim kademelerinde hemşirelik mesleğinin temsilcilerine yer verilmemesi,

“TÜM YÖNETİM KADROLARINDA MESLEK TEMSİLCİLERİNE YER VERİLMEMESİ”
-Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü ve servis sorumlu hemşirelerinin liyakatle değil, siyasi kararlarla belirlenmesi ve hemşirelik dışı atamaların yapılması,
-Tüm yönetim kademelerinde hemşirelik mesleğinin temsilcilerine yer verilmemesi,
-Hemşirelik yasası ve yönetmeliğinin işler kılınmaması, mevzuatın hemşirelik yasa ve yönetmeliğine göre düzenlenmemesi, hemşirelerin çalışacakları alanlara karar verilirken karar mekanizmalarının(idari kadrolar) sınırlarını aşması, bazı sendika ve hastane yöneticilerinin, hemşireler üzerinde güç kullanması ve baskı oluşturması; mesai arkadaşlarımızın siyasi görüş ve yaşam tarzlarından dolayı ayrımcılığa ve etik dışı uygulamalara maruz kalması, hemşirelerin yöneticilere sorunlarını iletmede veya iyileştirmede iletişim sorunları yaşamaları kendilerini ifade etmede yetersiz bırakılmaları, hemşirelere yönelik hem ekip içi hem de yönetimden kaynaklı mobbing’in ciddi olarak araştırılmaması ve cezalandırılmaması,

“MESLEKİ GELİŞİMLERİNİN YETERİNCE DESTEKLENMEMESİ”
-İşe yeni başlayan hemşirelerin oryantasyon süreçlerinin yetersizliği, deneyim kazanmadan ağır hastalara bakmak ve yoğun kliniklerde çalışmak zorunda bırakılmaları, sertifikalı hemşirelerin kendi alanlarında çalıştırılmaması, hemşirelerin mesleki gelişimleri için yeterince desteklenmemesi, koruyucu sağlık hizmetlerinde kilit rol oynayan hemşirelerin, okul hemşireliği ve iş sağlığı hemşireliği alanlarında istihdam edilmemesi,
-Hemşirelik yönetmeliğinde de tanımlanan diyaliz hemşireliği, halk sağlığı hemşireliği, iş sağlığı hemşireliği gibi hemşireliğin özel alanlarının yok edilmesi,
-24 saat hizmet veren bir alan olmasına rağmen, hastanede düşük maliyetli ve düşük standartlı yemek hizmeti verilmesi, çalışma ortamlarında giyinme, dinlenme ve hasta eğitim odaları  ihtiyaç alanlarının olmaması/yetersiz olması, nöbetten çıkma yılının yirmi beş yılın üzerinde idarenin insiyatifinde olması yasal olarak otuz yılın üzerindekilerin nöbetten çıkması,

“MAAŞ VE SOSYAL HAKLARIN YETERSİZLİĞİ”
-Personel taşıma servis imkanlarının olmaması, çocuk bakımı için hastanede kreş olanağının yetersizliği veya hiç olmaması,
-Maaşlarının giderlerini karşılamada yetersiz kalması, Üniversite ve Sağlık Bakanlığına ait sağlık tesislerinde görev alan hemşirelerin farklı ücret ve istihdam şekillerinde çalıştırılması, hemşirelerin insanca yaşamalarını sağlayacak ücret politikalarının olmaması ve buna yönelik iyileştirmelerin ötelenmesi, seçim meydanlarında söz verilen 3600 ek gösterge düzenlemesinin yapılmaması, hemşirelerin 4/B ve 4/C gibi sosyal haklarından mahrum ve düşük maaşlı statüde istihdam edilmeleri, ek ödemelerin nöbet ücretlerinin yetersiz olması ve sağlık çalışanları içerisinde hemşirelerin en az ek ödeme ile ücretlendirilmesi, hemşirelere yapılan ek ödemeler ve döner sermayenin hemşireler arasında adil dağıtılmaması, mevcut performans uygulamalarının -hemşireleri kapsamadığı halde- hemşirelerin iş yükünü artırması,

“GÜVENLİ ÇALIŞMA ORTAMI SAĞLANAMAMASI”
-Hemşirelerin şiddete maruz kalması, güvenli çalışma ortamlarının oluşturulmaması, hemşirelerin, nitelikli ve güvenli hemşirelik hizmetlerinin sunumuna yönelik taleplerinin, politika yapıcılar, karar vericiler ve yöneticiler tarafından duyulmaması, fazla mesai, uzun çalışma saatleri ve aşırı iş yüküne bağlı tükenmişlik yaşayan hemşirelerin, işten ayrılmalarının görmezden gelinmesi ve bu alanda araştırma ve iyileştirmelerin yetersiz olması,
-Hasta bakımında aktif görevli sağlık personellerinde tecrübeleri baz alınarak birebir hasta ve hastayla temaslı çalışanların bilime çok fazla katkıları olacağı gözden kaçırılmamalıdır. Bu yüzden ciddi maddi ve manevi bilimsel teşviklere gereksinim duyulduğu unutulmamalıdır.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir