Connect with us

Türkiye Gündemi

FRANSIZ TV’Sİ ARTE’DEN MAVİ VATAN HABERİ…


Fransız-Alman ortaklığındaki televizyon kanalı Arte’de yayınlanan analiz haberde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki Mavi Vatan tezinin dayanak noktaları anlatıldı ve Avrupa’nın haklı talepler karşısında artık daha fazla duyarsız kalamayacağı kaydedildi.

 

Genel merkezi Fransa’nın Almanya sınırındaki Strazburg şehrinde bulunan Arte’nin (Association relative à la télé européenne) 5 dakika 28 dakikalık haberinde 2006-2011 yılları arasında Avrupa Birliği (AB) Türkiye Temsilcisi görevini yerine getiren Fransız diplomat ve büyükelçi Marc Pierini; 1992’de Türkiye Cumhuriyeti AB Daimi Temsilciği’ne atanan ve Türkiye-AB Gümrük Birliği Anlaşması müzakerelerini yürüten ekipte yer alan Sinan Ülgen ve Mavi Vatan doktrininin fikir babası emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in görüşleri aktarıldı. Öte yandan tam da gerginliğin ortasında işlerini yapmaya çalışan Yunan balıkçı kardeşler Pepos, Vassilis ve Giorgos Lyras’ın hikayeleri paylaşıldı.

Fransız-Alman ortaklığındaki televizyon kanalı Arte’nin haberinde “Türkiye, Doğu Akdeniz’in en uzun kıyı şeridine sahip ülkesidir.” ifadesine yer verildi.

TÜRKİYE, DOĞU AKDENİZ’İN EN UZUN KIYI ŞERİDİNE SAHİP ÜLKESİ
Haber, “Türkiye, Doğu Akdeniz’in en uzun kıyı şeridine sahip ülkesidir. Bu nedenle kıta sahanlığındaki payını almayı iddia etmektedir. Yunanistan ise Ege Denizi’nde anakarasının yanı sıra sahip olduğu birçok adasında hak verdiğini savunuyor. İki ülkede kendi iddialarına sadık kaldığını açıkladı.” ifadeleriyle başlıyor.

Sinan Ülgen: “Çatışmanın tüm konusu bir kıta sahanlığı meselesi değildir.”

“BU ÇATIŞMANIN TÜM KONUSU BİR KITA SAHANLIĞI MESELESİ DEĞİL”
Ardından halihazırda Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Yönetim Kurulu Başkanı olan Sinan Ülgen söze giriyor: “Türkiye’nin konumunu özetlemek gerekirse; ne uluslararası hukuk ne de içtihat hukuku Anadolu kıyılarına bu kadar yakın olan bu küçük adaların bu kadar büyük bir kıta sahanlığına sahip olabileceğini söylemez. Aslında bu çatışmanın tüm konusu bir kıta sahanlığı meselesi değildir.”

 

Sinan Ülgen: “Ne uluslararası hukuk ne de içtihat hukuku Anadolu kıyılarına bu kadar yakın olan bu küçük adaların bu kadar büyük bir kıta sahanlığına sahip olabileceğini söylemez.”

Marc Pierini: “Yunanistan taviz vermek zorunda kalacak.”

“YUNANİSTAN TAVİZ VERMEK ZORUNDA KALACAK”
Mikrofon uzatılan deneyimli Fransız diplomat ve büyükelçi Marc Pierini şunları söylüyor: “Yunanistan kaçınılmaz olarak Türk toprak kütlesinin hakkı olan kaynaklara erişim konusunda taviz vermek zorunda kalacak. Yani batıda Rodos ile Girit ve doğuda Kıbrıs arasındaki yerleri Türkiye gibi bu kadar kıta kültesine sahip bir ülkenin Akdeniz kaynaklarına makul ve orantılı erişimi olmadığını sonsuza kadar iddia edemeyiz.”

Marc Pierini. “Batıda Rodos ile Girit ve doğuda Kıbrıs arasındaki yerleri Türkiye gibi bu kadar kıta kültesine sahip bir ülkenin Akdeniz kaynaklarına makul ve orantılı erişimi olmadığını sonsuza kadar iddia edemeyiz.”

Arte’nin haberinde Mavi Vatan için “Türkiye’yi önde gelen bir deniz gücü haline getirme amacı taşıyan bir hedef.” deniyor.

“TÜRKİYE’Yİ ÖNDE GELEN DENİZ GÜCÜ HALİNE GETİRMEYİ AMAÇLAYAN BİR HEDEF”
Arte’nin haberinde demeç alınanlar arasında en fazla süre “Mavi Vatan’ın mimarı” diye nitelenen emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’e ayrılıyor. Gürdeniz’e göre “Türkiye Cumhuriyeti’nin, Batı emperyalizminin bir kurbanı olduğu; ancak deniz gücü haline gelerek geleceğini garanti edebileceği” bilgisinin altı çiziliyor. Mavi Vatan’a “Türkiye’nin toprak talepleri, mavi vatan yani mavi vatan adını taşıyan birkaç yıldır izlenen stratejik bir politikanın parçasıdır. Türkiye’yi önde gelen bir deniz gücü haline getirme amacı taşıyan bir hedef. ” cümleleriyle dikkat çekiliyor.

Cem Gürdeniz: “Mavi Vatan, Türkiye ve çocuklarının denizaltı zenginliğine erişiminin engellenmesini engelleyen bir manifestodur.”

“MAVİ VATAN SİYASİ BİR ARAÇ DEĞİL, JEOSTRATEJİK BİR DOKTRİNDİR”
Devamında söz Cem Gürdeniz’e bırakılıyor: “Mavi vatan siyasi bir araç değil, hangi parti iktidarda olursa olsun uygulamaya konulması amaçlanan jeostratejik bir doktrindir. Jeopolitik durumun gelecekteki evrimini öngörür ve Türkiye’nin anakaradaki hapsine karşı boğulmasına karşı manifestonun yerini alır. Türkiye ve çocuklarının denizaltı zenginliğine erişiminin engellenmesini engelleyen bir manifestodur. Bu nedenle herhangi bir Türk hükümeti, hedefi gerçekten Türk milli çıkarını savunmaksa bu doktrinden yararlanabilir.”

Yunan balıkçı kardeşler Pepos, Vassilis ve Giorgos Lyras gerginlikten yakınıyor.

YUNAN BALIKÇILAR GERGİNLİKTEN YAKINIYOR
Yunan balıkçı kardeşler ise şöyle konuşuyor:
-Pepos Lyras: “Türkler bizden balıklarımızı çalıyorlar ve karasularımıza girmemize izin vermiyorlar. Bizi sürekli tehdit ediyorlar, yolumuzun önüne geçiyorlar, tazyikli suyla bizi hedef alıyorlar, hatta silahlarıyla tehdit ediyorlar.”

-Giorgos Lyras: “Dayanamıyorum. Artık ipin ucundayım. Kimse bana huzur içinde nerede balık tutabileceğimi söyleyemez. Bizim sahil güvenlik güçleri tabi ki bizi destekliyor ama yine de tehlike ve gerilim sürekli var. Her zaman bir olayın yaşanmasının sınırındayız. Barış içinde çalışamıyoruz. Çünkü her an Türkler bize gelip bizi uzaklaştırabilir. Bu durumdan bıktık. Bu yüzden balıkların olduğu başka bir yerde balık tutmaya gitmeyi tercih ediyoruz.”

-Vassilis Lyras: “Türkiye ile anlaşma olursa iyi olur yoksa savaş olur. Umarım anlaşabilirler.”

“ERDOĞAN, STATÜKONUN DAHA UZUN SÜRE DAYANAMAYACAĞINI DUYURDU”
“Üç kardeş Türkiye kıyılarından batıya doğru geri düştü. Burası en azından yıl sonuna kadar balık tutacakları yer. Ancak o zamana kadar bir çözüm bulunup bulunmayacağını kim bilebilir.” denilen haber “Cumhurbaşkanı Erdoğan botlarının sesini -Yunanistan, NATO ve Avrupa Birliği’nin bu statükonun daha uzun süre dayanamayacağını anlaması için- her halükarda yeterince yüksek sesle duyurdu.” ifadeleriyle bitiyor.

Arte’nin yayınladığı haberin linki: https://www.youtube.com/watch?v=ZcBJW_ocbKk&feature=youtu.be&ab_channel=KOB%C4%B0YA%C5%9EAM

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir