Connect with us

Türkiye Gündemi

“STANDART DIŞI DEZENFEKTANLAR TÜRKİYE’NİN İMAJINI ZEDELİYOR”

Covid-19 salgınında maske ve dezenfektan ürünlerine talebin artmasıyla birlikte yaşanan krizi fırsata çevirmek isteyen bazı firmaların standart dışı üretimle sektörü zora soktuğu kaydedildi.  PLAT Özel Markalı Ürün Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer, Türk bir firmanın ürettiği ve yüksek oranda metanol içeren el dezenfektanlarının Türkiye’nin imajına da ciddi zarar verdiğini vurguladı.

AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi’nin (OLAF) Avrupa’da insan sağlığını tehdit eden 140 bin litreye yakın el dezenfektanına el konduğuna yönelik açıklamasını hatırlatan PLAT Özel Markalı Ürün Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer; üretim altyapısı ve tecrübesi olmayanların dezenfektan üretmeye başladığını belirterek standartlara uygun şekilde üretilmeyen ürünlerin insan sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekti.

DEZENFEKTAN VE KOLONYA İHRACATINDA REKOR ARTIŞ
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçı Birliği (İKMİB) verilerine göre Türkiye’nin 2020 yılının Ocak-Kasım aylarını kapsayan 11 aylık dönemde dezenfektan ihracatı geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında yüzde 2.350 artışla 223 milyon dolara yükseldi. Kolonya ihracatı ise geçen yıla kıyasla yüzde 218 artarak 26,2 milyon dolara ulaştı.

“RUHSATSIZ FİRMALARA DİKKAT!”
Dezenfektan üretecek firmanın “Biyosidal” ruhsatına sahip olması gerektiğini ve ruhsatsız firmaların ‘dezenfektan’ özellikte hiçbir ürünü üretip, pazarlayamayacağını belirten Özer, bu ürünlerin Avrupa’ya ihracatında ise; ruhsat şartı aranmadığını söyledi.

M. İmer Özer-PLAT Özel Markalı Ürün Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

“ELDE KALAN ZARARLI HAMMADDELERLE İHRACAT YAPILDI”
Özer, firmaların elinde kalan dezenfektan hammaddeleriyle ihracat yapıldığını ifade etti: “Covid-19 salgınında dezenfektan üretmeyen bazı firmalar bu alandaki fırsatı değerlendirip üretime başladı. Ancak talep normalleşip, kriz ortadan kalkınca ellerinde kalan dezenfektan hammaddesini ihracata yönlendirdiler. AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi’nin (OLAF) Türkiye menşeli ve yüksek oranda metanol içeren 140 bin litreye yakın el dezenfektanına el konduğu açıklaması gerçekten üzüntü verici. Türkiye bu alanda güçlü ve güvenilir ihracatçılara sahipken çürük elmalar yüzünden ihracatımız zarar görüyor.”

“DEZENFEKTAN ÜRÜNLERİ ETİL ALKOL İÇERMELİ”
Covid-19’a karşı el hijyeni sağlayan kolonya, el dezenfektanları ve temizleme jellerinde etil alkol kullanılması gerektiğinin altını çizen Özer, “Kaçak içki yapımında da kullanılan ve bu yolla insanların ölümüne sebep olan metanolü içeren ürünler cilt sağlığı açısından da olumsuz sonuçlar doğuracaktır.” dedi.

“TÜKETİCİ GÜVENİLİR FİRMALARI TERCİH ETMELİ”
Dezenfektan ürünlerin Biyosidal Ruhsatına sahip firmalarca üretilmesinin “zorunlu olduğunu” dile getiren Özer, tüketicileri şöyle uyardı: “Dezenfektan ürünlerin sahip olması gereken standartlar ve bu ürünlerin üretimi için gerekli olan Biyosidal Ruhsatı’na sahip firmalar ve ürünler belli. Piyasa denetimleri toplum sağlığının korunması ve standart dışı ürünlerin engellenmesi noktasında çok büyük öneme sahip. Tüketicilerin de el dezenfektanları konusunda dikkatli olmaları gerekiyor. Güvenilir firma ve markaların ürünlerini tercih etsinler. Etiketleri dikkatli incelesinler, üretici firmayı araştırsınlar. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çevre Sağlığı Dairesi Başkanlığı web sitesinde İzinli Biyosidal Ürünler Listesi yayınlanıyor. Biyosidal Ruhsatı ile üretilen el dezenfektanını güvenli şekilde kullanabilirler.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir