Tarım ve Orman Bakanlığı üniversitelerden 24 Ocak’a kadar 41 pestisit (tarım ilacı) etken maddesinin kullanımdan kaldırılması konusunda görüş bildirmelerini istedi. Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, bu maddelerden 13’ünün acilen yasaklanmasını talep ediyor.
41 pestisit (tarım ilacı) etken maddesinin kullanımdan kaldırılması gündemde. Tarım ve Orman Bakanlığı üniversitelerden 24 Ocak tarihine kadar bu konuya dair görüşlerini bildirmesini istedi. Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, 41 maddeden 13’ünün acilen yasaklanmasını talep ediyor.
ZEHİRSİZ SOFRALAR PROJESİ
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ile Avrupa Pestisit Eylem Ağı (PAN Europe) tarafından yürütülen ve Sivil Toplum Diyaloğu V Programı gereği Avrupa Birliği’nce desteklenen “Zehirsiz Sofralar Projesi” kapsamında 100’ü aşkın sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşan Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, Kasım 2019’da herkesi pestisitlere karşı harekete geçmeye çağırdı.
KISA SÜREDE 100 BİN İMZA
“Zehirsiz Kampanya” adıyla sivil duyarlılık hareketi başlatan ağ tarafından yapılan bildirimler ve uyarılarda pestisitlerin “insanların sinir ve hormonal sistemini olumsuz etkilediği; pek çok kanser türüne, lösemiye ve kısırlığa sebep olduğu; çocuklarda gelişim bozukluğuna yol açtığı; arılara ve diğer canlılara zarar vererek biyoçeşitlilik kaybına sebep olduğu; ekosistemi tahrip ettiği; toprak ve suyu zehirlediği” vurgulanmakta. Kampanyadaki imza sayısı kısa sürede 100 bine ulaştı.
BAKANLIKTAN TALEP EDİLENLER
Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan şunları talep ediyor:
1-Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken madde (Difenacoum, ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansın.
2-Pestisitlerin tamamının 2030 yılına kadar yasaklanması, doğa dostu, zehirsiz yöntemlerle tarımsal üretim yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerekli adımlar atılsın; doğa dostu tarım yöntemleri ve bu yöntemlerle tarım yapan küçük üreticiler desteklensin; üreticileri doğa dostu, zehirsiz yöntemler kullanmaya teşvik edecek politikalar uygulansın.
3-Türkiye’de tarım ve gıda ürünlerinde kullanılan pestisitlerle ilgili denetimler artırılsın, elde edilen denetim sonuçlarıyla ilgili şeffaflık sağlansın.
BAKANLIĞIN ÜNİVERSİTELERE GÖNDERDİĞİ YAZI
Tarım ve Orman Bakanlığı görüş istediği üniversitelere şu yazıyı gönderdi: “Türkiye’de ilk kez ruhsatlandırılacak olan bitki koruma ürününün aktif maddesinin adı geçen yönetmelik kapsamında Avrupa Birliğinde veya G8 ülkelerinde ruhsatlı olması gerekmektedir ve dolayısıyla ilgili ülkelerdeki gelişmeler ve yasaklamalar da takip edilmektedir. Ayrıca; Uluslararası kuruluşlarca insan ve çevre sağlığı ve benzeri konularda sakıncaları görülen aktif maddelerin kullanımının yasaklanması halinde, bu maddeler ülkemizde de yasaklanmaktadır. Bu çerçevede AB ile eş zamanlı olarak 2009 yılından bu yana 185 aktif maddenin ülkemizde de kullanımı sonlandırılmıştır.
Bu kapsamda ülkemizde AB’de kullanımı sonlandırılan veya kullanımı sonlandırılacak olan ancak ülkemizde ruhsatlı bulunan bitki koruma ürünü aktif maddeleri ile ilgili olarak, ülke tarımı ve zararlı organizmalarla mücadele konuları dikkate alınarak ekte isimleri verilen 41 adet aktif maddenin kullanımdan kaldırılması konusundaki görüşlerinizin 24 Ocak 2020 tarihine kadar Genel Müdürlüğümüze yazılı olarak bildirilmesi hususunda gereğini rica ederim.”
“ÖNLEMİNİ BAŞTAN ALAN POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ”
Zehirsiz Sofralar Proje Koordinatörü Batur Şehirlioğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan gelen haberin sevindirici bulduklarını ancak ivedilikle “zehirsiz ve doğa dostu tarım yöntemlerini geliştirmeye dönük politikalara” ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Şehirlioğlu şunları söyledi: “Mesele sadece zararlı pestisitlerin yasaklanması değil, ki bunlar da zararlı etkilerine yıllarca maruz kalındıktan sonra yasaklanıyor, mesele mevcut ve gelecek kuşakların, çevrenin sağlığını koruyan, sorumlu, önlemini baştan alan politika ve stratejiler üretmek. Bir pestisiti yasaklayıp, ne yazık ki sıkça görüldüğü gibi, başka bir pestisite ruhsat vermek değil. Ekolojik, sağlıklı ve sürdürülebilir tarım ancak agroekolojik yaklaşımlarla mümkündür. Tarım uygulamaları canlı ekolojik sistemleri temel almalı, onlarla birlikte çalışmalı, onları kendine model almalı ve onların devamlılığına katkıda bulunmalıdır.”