Connect with us

Yaşam

TEKNOLOJİK ATAKLARLA ÇAĞ ATLADILAR…

Köklü şirketlerin başarı hikâyeleri incelendiğinde; teknolojik ataklarla çağ atladıkları ve böylelikle rakiplerinin hayli önüne geçtikleri görülüyor. Öte yandan geleceğe ışık tutan bazı teknolojilerin, geçmişin efsanevi otolarına yeniden hayat verdiğine de şahit olmaktayız.

 

 

Teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve bununla beraber dijitalleşmenin de aynı hızla ilerleyip yaygınlaşması birçok farklılığı, standardı ve kolaylığı beraberinde getiriyor. Sanal gerçeklik, 3 boyutlu baskı teknolojisi, robot teknolojileri ve sistemleri gibi birçok yenilik; bunlara ayak uydurabildikleri takdirde şirketlere farklı hizmet tarzları, iş modelleri ve ürünler ortaya koyma imkânı sağlıyor.
Günümüzün köklü şirketlerinin teknolojiye nasıl ayak uydurduğunu ve öncülük ettiğini anlamak için 1900’lerin başına gidelim… 1903 yılında Ford Motor Şirket’ini kuran Henry Ford, “herkes için otomobil üretme” amacıyla yola çıkmıştı. O günlerin üretim anlayışında bir işçi montaj hattının tamamından sorumluydu. Bütün parçalar hazır olunca baştan sona kadar parçaları monte ediyor ve bir aracı tamamlaması yaklaşık 9 saat sürüyordu. Bu anlayışla Ford, 1908 yılında 10 bin araç üretebilecek kapasitede çalışıyordu. İnsanlar araba almak için sırada bekliyordu. Henry Ford, bu üretimin verimsiz olduğundan emindi ve tüm dünyanın üretim anlayışını değiştirecek bir fikri vardı: Seri üretim bandı.

SERİ ÜRETİM BANDI: ENDÜSTRİ 2.0
Seri üretim bandında işçiler bir arabanın baştan aşağı montajından değil, aracın bir parçasının montajından sorumluydu. Örneğin bir işçi sadece direksiyonu takmakla sorumluydu. Bu üretim anlayışıyla tam 7 yıl sonra üretim kapasitesini 472.000 araca çıkararak yüzde 4000’den fazla artırdı. Bu sistem, bütün geleneksel şirketlerin üretim sistemini değiştirdi ve ‘Fordizm’ ismiyle iktisat ve tarih kitaplarında yerini aldı. Ayrıca bu bir endüstri devrimiydi: Endüstri 2.0

E-TİCARETTE AMAZON DEVRİMİ
2000’lere doğru geldiğimizde ise farklı bir devrim örneği karşımızda çıkıyor. Kitap satmak amacıyla Jeff Bezos tarafından 1994 yılında kurulan Amazon, Kindle ile e-ticareti farklı bir boyuta taşımıştı: e-kitap. Bu hizmetin kuruluşunun ardından her geçen yıl e-kitap satışı basılı kitap satışını katlayarak artmaya devam etti. Günümüzde ise Amazon, dünyanın en büyük e-ticaret platformlarından biri haline geldi.
Ford ve Amazon bu yenilikleri uyguladıklarında henüz yeni sayılabilecek şirketlerdi. Yeniliklere yelken açmak ve adapte olmak onlar açısından kolaydı. Belirli bir maziye sahip köklü şirketlerin bu değişimlere ayak uydurabilmede zorlandıkları; yıllarca sürdürdükleri geleneksel anlayış modelini değiştirmede ve çağı yakalama hamlesinde çekimser davrandıkları görülüyor.

TOYOTA, 60 YIL HİBRİTTEN UZAK DURDU AMA…
Örnek vermek gerekirse 1937 yılında kurulan Toyota, tam 60 yıl boyunca sadece yakıtla çalışan araç üretti. Oysa hibrit araç teknolojisi 1900’lerin başından beri mevcuttu. Toyota bu teknolojiyi devreye sokmada bilinçli olarak geç kaldı. Ancak 1997 yılına gelindiğinde 60 yıllık anlayışını nihayete erdirerek ilk hibrit aracını üretti. Halihazırda dünyanın en büyük hibrit araç üreticilerinden biri konumunda.

KLASİK VOLKSWAGEN MİNİBÜSLERE ELEKTRİK AŞISI
Bazı şirketler geleneksel anlayışından son teknolojiye yol alırken baştan aşağı bir evrim süreci yaşarken; bazıları ise bu ikisini bir arada yapmayı tercih ediyor. Yıllar boyunca ikonlaşarak insanların aklına kazınan tasarımlar, son teknolojiye evrildiğinde oldukça başarılı ürünler ortaya çıkabiliyor. Geleneksele sadık kalarak üretilen son teknoloji ürünlerine en güzel örneklerden biri Volkswagen’in elektrikli minibüsleri.1960’larda rock gruplarının konserlerine giderken veya hippilerin dünyayı dolaşırken kullandığı aklımıza kazınan Volkswagen minibüslerin kısa süre önce birebir aynı tasarımla elektrikle çalışanları üretildi. Aynı zamanda dijital asistan ve yüz tanıma sistemiyle de donatılan bu minibüsler, geleneksel tasarımları sevmekle birlikte yeni teknolojilere de ilgi duyanları cezp edecek.

EFSANEVİ FORD MUSTANG DA ELEKTRİKLENDİ
Eski ve ikonik otomobillerin son teknolojiyle yeniden üretilmesine başka bir örnek ise ABD’den geldi. Bir start-up tarafından efsanevi model Ford Mustang’in elektrikli versiyonu üretildi. 469 beygirlik motor gücüyle 1960 model Mustang ile tasarım açısından birebir aynı olan bu araç, Mustang hayranlarının hayli ilgisini çekecek.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir