Connect with us

Gündem

“LOZAN, DÜNYANIN DA KADERİNİ DEĞİŞTİREN BİR ANTLAŞMADIR”

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması’nın ne anlama geldiği, önemi ve Türkiye açısından kazanımları “Barış Yüzyılı” adlı panelde detaylarıyla anlatıldı. Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, “Bu antlaşma, Türkiye’nin olduğu kadar dünyanın da kaderini değiştirmiş bir antlaşmadır. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hem Lozan hem de Montrö’nün ne kadar önemli olduğunu hepimiz gördük.” dedi.

 

“100. Yılında Lozan Antlaşması: Sonsuz Barış” adlı sergiyi İstanbulluların ziyaretine açan Şişli Belediyesi; Ankara Politikalar Merkezi ve İnönü Vakfı’nın desteğiyle “Barış Yüzyılı” konulu bir panel organize etti.

(Soldan sağa) Barçın Yinanç, İlber Ortaylı, Muammer Keskin, Jean Daniel Ruch, Mustafa Oğuz Demiralp ve Zeynep Bilgehan

Yapı Kredi Bomontiada’da gazeteci Barçın Yinanç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Barış Yüzyılı” konulu panele Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ankara Politikalar Merkezini temsilen Emekli Büyükelçi Mustafa Oğuz Demiralp, İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean Daniel Ruch ve İnönü Vakfı’ndan İsmet İnönü’nün 4. Kuşak torunu gazeteci-yazar Zeynep Bilgehan’ın katıldı.

Panelde konuşmacılar şunları dile getirdi:

Prof. Dr. İlber Ortaylı

“LOZAN’IN 100 YILLIK OLDUĞU SÖYLENİYORDU”
Prof. Dr. İlber Ortaylı: “12 ada meselesi var. Bu adaların verilmesinin 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması ile alakası yoktur. Lozan’ın 100 yıllık süresi olduğu söyleniyordu. 100 yıl doldu, bir şey olmadı. Lozan’ı imzalayan devletlerin de sesi soluğu çıkmadığı gibi, itirazları da olmadı. Lozan’ın gizli maddeleri varmış; öyle şey olmaz! İnsanlar okumuyorlar, fikir öne sürüyorlar. Türkiye’de çok iptidai bir tarih ve çağdaş tarih anlayışı var. Bu inanılmaz bir biçimde cereyan ediyor. Yani, bunun hiçbir ölçüsü yok. Lozan da bunun son örneği. Bu anlayıştan kurtulmamız lazım.”

Muammer Keskin- Şişli Belediye Başkanı

“DÜNYANIN DA KADERİNİ DEĞİŞTİREN BİR ANTLAŞMADIR”
Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin: “Hem Kurtuluş Mücadelesi’nde önemli bir yer tutan Lozan Antlaşması’nın doğru anlaşılmasını sağlamak hem de bugüne kadar bir sürü yanlış bilginin söylendiği bu antlaşmayla ilgili tarihsel gerçekleri paylaşmak adına ‘100. Yılında Lozan Antlaşması: Sonsuz Barış’ adlı sergiyi düzenledik. Eylül ayında sergiyi Ankara’da İsviçre Büyükelçiliği’nde de açacağız. Aralık ayında Çankaya Belediyesi’yle beraber Ankaralı dostlarımızla buluşturacağız. Bu antlaşma, Türkiye’nin olduğu kadar dünyanın da kaderini değiştirmiş bir antlaşmadır. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hem Lozan hem de Montrö’nün ne kadar önemli olduğunu hepimiz gördük.”

“TÜRKİYE’NİN TARAFSIZ ÜLKE İSTEĞİ ÇIKARLARINA DAHA UYGUNDU”
İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean Daniel Ruch: “Türk tarafının, Paris veya Viyana gibi büyük başkentler yerine tarafsız bir ülke durumundaki İsviçre’nin Lozan kentinde buluşma isteği, Türkiye’nin o dönemki kazanımları ve çıkarları açısından daha uygundu. Lozan’daki görüşmelerin belgelerini ve o dönem basında çıkan haberlerini inceledim. Lozan’ın ikinci görüşmelerine İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım da katılmış. Mevhibe Hanım’ın en çok sıcak çikolatayı sevdiğini ve Lozan sokaklarındaki kırmızı yanaklı ve sağlıklı çocuklardan çok etkilendiğini yazdığı mektuplar var.”

“LOZAN’DAKİ DİPLOMATİK ZAFERİN ANLAMI EVRENSEL BOYUTTADIR”
Emekli Büyükelçi Mustafa Oğuz Demiralp: “Lozan, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarih 19 Mayıs 1919’da başlayan maceranın son sahnesidir. Aslında bu macera bir efsanedir. Her milletin her devletin kurucu efsaneleri vardır. Bunların çoğu da savaştır. Şu zaferi kazandı, bu savaşı kazandı diye anlatırlar. Türkiye için sadece Kurtuluş Savaşı kurucu efsane değildir, aynı zamanda Lozan diplomatik zaferi de kurucu efsanesidir. Bu bakımdan Lozan’daki diplomatik zaferin anlamı evrensel bir boyuttadır. Bizim de buna sahip çıkmamız gerekir.”

“İSMET PAŞA NAZİK VE İLERİ GÖRÜŞLÜ BİR İNSANDI”
İsmet İnönü’nün 4. Kuşak torunu gazeteci-yazar Zeynep Bilgehan: “İsmet Paşa Lozan’da ikinci tur görüşmeler için eşi Mevhibe Hanım’ın da kendisine eşlik etmesini istemektedir; ancak Mevhibe Hanım, kapalı bir muhitte yetişmiştir. Sokağa geleneksel Osmanlı kıyafetleriyle çıkan bir kadındır. İsmet Paşa kendisini de Lozan’da götürmeyi teklif ettiğinde o zaman 26 yaşında olan Mevhibe Hanım’ın rengi atıyor ve şöyle diyor: ‘Paşacığım, size inanıyorum ve hak veriyorum. Çoğu yöneticilerin ve komutanların hanımları geliyor. Biz de aramızda konuşuyoruz, bu böyle gitmez diye; ancak benim bu yaşa kadar gördüklerimin tersini yapmam çok güç. Eminim yeni kuşaklar, sizin görüşlerinize çok daha iyi uyacaklardır.’ İsmet Paşa eşinin elini bırakıp ayağa kalkarak şunları söylüyor: ‘Yeni hayata birlikte başlamak için sizden cesaret istiyorum. Desteğinize muhtacım, Lozan’da beni bundan mahrum bırakmayın, lütfen.’ İsmet Paşa böyle nazik ve ileri görüşlü bir insandı.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir