Connect with us

Fatih Yılmaz

MERHABA KRİPTO PARA, HOŞÇA KAL FINTECH GİRİŞİMLER…

TCMB tarafından yayınlanan “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” bir düzenlemeden öte bir yasaklama getirdi. Kripto para veya kripto varlıklar konusunda getirilen yasaklama, bu konularda çalışmaları olan Fintech’leri de olumsuz etkileyecek veya onları yurt dışına itecektir. TCMB’nın yasaklamanın ardından, bu konuda bir düzenleme yapacağını ümit ediyorum.

 

Tarihte para ilk defa M.Ö. 7’nci Yüzyıl’da Anadolu topraklarında Lidyalılar tarafından bulundu. Lidya Kralı Alyattes ilk madeni parayı bastırdı. O güne kadar takas sistemi ile yapılan ticaret, paranın basılmasıyla farklı bir boyut kazandı. Böylece ticaret çok daha kolay olmaya başladı. Daha sonra M.Ö. 118 yılında Çinliler deriden yapılmış para, M.S. 806’da da kâğıt para kullanmaya başladılar.

BATI’DA İLK KÂĞIT PARA
Günümüzdeki kâğıt paranın bir başka ifadeyle banknotun yaygın kullanımı ise 17’nci Yüzyıl’da başlamıştır. Batıda ilk kâğıt para 1690’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Massachusetts Hükümeti, İngiltere’de ise kuyumcular tarafından basıldı ve dolaşıma çıkarıldı; 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulmasıyla da yaygınlaştı¹. Banknot bir senet olarak doğmuş olmakla birlikte sağladığı kolaylıklar nedeniyle önemli ölçüde madeni paranın veya sikkenin yerini almıştır.

MERKEZ BANKASI’NDAN KRİPTO PARA YÖNETMELİĞİ
Paranın icat edildiği bu topraklarda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 16 Nisan 2021’de bir yasaklama geldi. Resmi Gazete’nin 16 Nisan 2021 tarihli sayısında TCMB tarafından yayınlanan “ÖDEMELERDE KRİPTO VARLIKLARIN KULLANILMAMASINA DAİR YÖNETMELİK” ile yapılan düzenlemede, “Kripto varlıkların, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacağı” ve “Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacağı” belirtildi.

YÖNETMELİKTEKİ ANA HÜKÜMLER
Ayrıca ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların kullanılmaması konusu da anılan yönetmeliğin “Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz” ve “Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemez” hükümleri ile düzenlendi.

DÜZENLEMEDEN ÖTE BİR YASAKLAMA…
Esasında bu yönetmelik bir düzenlemeden öte bir yasaklama getirdi. Kripto para veya kripto varlıklar konusunda getirilen yasaklama, bu konularda çalışmaları olan Fintech’leri de olumsuz etkileyecek veya onları yurt dışına itecektir. TCMB’nın yasaklamanın ardından, bu konuda bir düzenleme yapacağını ümit ediyorum.

BİR YANIYLA YASAK, DİĞER YANIYLA RESMİ TANIM
Bu yönetmelik bir yasaklama getirirken, bir diğer yandan da kripto paraya merhaba demiş oldu. Bir başka ifade ile kripto para tanımlanmış oldu. Zira bugüne kadar gerek Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından gerekse TCMB tarafından ilk defa tanımlanmış oldu. Yönetmeliğin 3’ncü Maddesi “kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder” şeklinde bir tanım yapmıştır. Bu tanım Türkiye’deki ilk resmi tanım olması nedeniyle önemlidir.

GAYRİ MADDİ VARLIK VURGUSU
Böylece kripto varlığın itibari veya kaydi bir para olmadığı, elektronik para olmadığı, ödeme aracı olmadığı, menkul kıymet veya diğer sermaye aracı olmadığı, ama bir Gayri Maddi Varlık olduğu tanımlandı. Bu tanım eleştirilebilir, ama yine de ilk adım olması nedeniyle önemlidir.

SPK VE BDDK DÜZENLEMESİNE TABİ OLMALILAR
Bu tanıma göre kripto varlık “bir menkul kıymet veya diğer sermaye aracı” değilse, bu durumda Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) da konusuna girmeyecek gibi gözüküyor. Halbuki kripto paraların alınıp satıldığı platformların, tıpkı aracı kurumlarda olduğu üzere SPK veya BDDK tarafından bir düzenlemeye tabi olmaları daha yararlı olurdu. Zira şu an bu platformlar hiçbir düzenlemeye tabi değillerdir. Kendilerini borsa diye tanımlayan bu platformlarla ilgili ivedilikle bir adım atılarak, yurt içinde bu hizmeti verenlere yönelik bir düzenleme ile vatandaşlarımızın daha güvenli bir ortamda bu ticareti yapmaları sağlanmalıdır.

¹TCMB, “Kağıt Paranın Tarihçesi”, www.tcmb.gov.tr, erişim tarihi: 17/4/2021.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir