Connect with us

Gündem

MİLLİ UZAY PROGRAMI’NDA KRİTİK DETAYLAR…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Şubat 2021 tarihinde açıkladığı 10 yıl süreli ve 10 hedefli “Milli Uzay Programı”, o günden bu yana ülke gündeminin zirvesinde yer alan konulardan biri. Peki, Türkiye 2023’te Ay’a sert iniş yapacağı açıklanan yerli uzay aracı için şu ana kadar neleri hayata geçirdi? İfade edilen hedefler ne kadar gerçeğe yakın?

 

 

2018 yılında kurulan Türkiye Uzay Ajansı’nın (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Milli Uzay Programı hakkında merak edilenleri BBC Türkçe’ye anlattı.

“2023, ÇOK AGRESİF BİR TARİH OLSA DA…”
Yıldırım’a göre Ay misyonu için “çok agresif bir tarih” olsa da “her şey yolunda giderse”, 2023 yılında Türkiye’nin uzay aracı Ay’a sert iniş gerçekleştirecek. Yıldırım, “Misyon iyi incelenirse yapacağımız sadece Ay’a erişmektir.” diyor.

Serdar Hüseyin Yıldırım-Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı

“AY’A ULAŞACAK ARAÇ ÇOK TEFERRUATLI OLMAYACAK”
“Ay’a gidecek aracımızı tasarlamakta ve imal etmekte bir problemimiz” olmadığını söyleyen Yıldırım, ardından şunları dile getiriyor: “Yaklaşık 6 aydır tasarım çalışmaları yapılıyor. İlk aşamada Ay’a ulaşacak bu araç çok teferruatlı, çok gelişmiş bir araç olmayacak. Bu yolculuk 3 gün süren bir yolculuk. Sert iniş yapacağımız için tekrar geri dönüş, tekrar havalanma olmayacağı için bu aracın radyasyon dayanıklılığı gibi özelliklerin çok robust (sağlam) olmasına gerek yok. Biz bunu yapabilecek durumdayız.”

“İLK DEFA YAPILACAK BİR İŞ!”
Yıldırım, gerçeğe çok yakın olduğunu ifade ettiği planlamanın riskler barındırdığını da belirtiyor: “İlk defa yapılacak bir iş. Teknik olarak beklemediğimiz problemlerle karşılaşabiliriz, tedarik zincirinde aksamalar olabilir. Bunlar hep oyunun kuralı içindedir. Böyle bir durumda elbette ki gecikmeler olabilir.”

XCOR Aerospace motoru. 2009 yılında üretildi. 

“MOTOR ŞU AN ELİMİZDE”
ROKETSAN, TÜBİTAK ve DeltaV’nin ürettiği ve “statik ateşleme ve fırlatma testleri” yapılan hibrid motorun uzay aracına göre “geliştirilmesi ve modifiye edilmesi” işinin bir yıl içinde bitirilebileceği düşünen Yıldırım “Motor şu anda elimizde. Bu motor sadece aya ulaşacak şekilde bu araca göre dizayn edilip modifiye edilecek. Bundan ibaret. Bu da bir sene alacak bir iştir. Dolayısıyla biz o takvimde bir sıkıntı görmüyoruz. Motorla uzay aracı çalışmaları paralel yürüyecek. Uzay aracının çalışmaları için motorun bitmesini beklemeyeceğiz. Birbirini beklemeyecek bu çalışmalar. Halihazırda çalışan bir motorun bir uzay aracına bağlanarak Ay’a götürülmesi noktasında bir takım kontrollerin yapılıp ilave ünitelerin bağlanması ve geliştirilmesi söz konusu.” diye konuşuyor.

ARACI, TÜBİTAK UZAY ÜRETECEK
Yıldırım, uzay aracının TÜBİTAK Uzay tarafından üretileceğini ve yüzde 90’dan fazla yerlilik niteliği taşıyacağını kaydediyor: “Şu anda üç seneye yakın bir zaman var önümüzde, zor ve riskli bir süre, bunu kabul ediyorum. Uydu yapımından gelen tecrübemizi doğru değerlendirirsek ve beklemediğimiz büyüklükte problemlerle karşılaşmazsak bunu yetiştirebileceğimizi öngörüyorum. Bazı parçalarını yurt dışından alabiliriz, yapabileceğimiz parçayı da alabiliriz zaman kazanmak için. Henüz teknolojik olarak sahip olmadığımız sistemler de var, bu da bir gerçek. Bunları da zaten dışarıdan alıyoruz, diğer uydular için de bunu yapıyoruz.”

NASIL FIRLATILACAK?
Türkiye henüz “uzaya araç fırlatma teknolojisine ve altyapısına” sahip değil. Şimdiye kadar uydularını Çin, Rusya, ABD, Avrupa Uzay Ajansı ve Elon Musk’ın şirketi SpaceX iş birliğiyle uzaya fırlattı. Peki, 2023’te Ay’a sert inişe imza atacak uzay aracı nasıl fırlatılacak? Yıldırım bu soruyu şöyle cevaplıyor: “İlk etapta uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkarmak için fırlatma konusunda iş birliğine ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye’de bu kapasite yok. İstediğimiz yakın yörüngeye kadar çıkartması. Sonrasında biz roket motorumuzu ateşleyerek Ay’a kadar kendimiz gideceğiz. SpaceX, Blue Origin, Lockheed Martin, Boeing de dahil birçok şirketle görüşüyoruz. Kapımızı herkese açık ama SpaceX fırlatma kabiliyeti açısından çok önde geliyor. Maliyetleri çok düşürdüler, büyük bir avantaj sağlıyor. Türkiye’ye de ilgileri var, ben neredeyse haftalık görüşüyorum SpaceX’le. Açıkçası iyi bir adaydır Falcon 9 roketi. Ama şu an bir sözleşmeyle bağlanmış değiliz.”

AY’A ULAŞMANIN BÜTÇESİ
Motor ve uzay aracının üretimi, malzeme tedariki, insan kaynağı ve fırlatma masrafı toplandığında projenin maliyeti ne olacak? Yıldırım, 2023 sert iniş projesine ait giderlerin Türkiye bütçesinden çok rahatlıkla karşılanabilecek miktarda olduğunu söylüyor: “İyi bir tahminimiz var, oldukça doğruya yakın olduğunu tahmin ettiğimiz, tabii çok kesin değil çünkü ilk kez yapılıyor böyle bir şey. Ancak bir şey söylediğim zaman çok farklı yerlere çekiliyor. Onun için mümkünse rakam telaffuz etmek istemiyorum. Ama muadil misyonlarla mukayese edildiğinde bizim misyonumuzun maliyetinin daha düşük olacağını öngörüyoruz.”

2028 İÇİN ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ İHTİMALİ…
2028 yumuşak iniş projesinin maliyetine ilişkin de şunları ifade ediyor: “2028 hedefi için de bana şu anda bile bazı ülkelerden teklifler gelmeye başladı. Birinci ligdekiler değil, bizim gibi uzayda var olmak isteyen ülkeler ilgi duyuyorlar. 2028 misyonunda uluslararası iş birliği de geliştirebiliriz.”

İş birliği sağlanamasa da, proje 8 seneye yayılacağından Türkiye’nin bu işin üstesinden tek başına gelebileceğini belirten Yıldırım, TUA’nın mevcut bütçesiyle ilgili şu bilgileri aktarıyor: “Bütçe meselesi çok hassas. Devletin kendi bütçesinden TUA’ya tahsis ettiği rakam 38 milyon TL. Ama bizim bütçemiz bu değil. Bu tip projelerin her biri için ayrı bütçe alma şeklinde çalışma sistemimiz var. Ay hedefinin bütçesi ayrıca verilecektir. Türkiye’deki birçok kurumdan da katkı paylarımız var. Bu paylarla birlikte şu an rakam 40 milyon doların üzerinde.”

Milli Uzay Programı’nın tanıtımını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

NİÇİN AY’A GİTMEK İSTİYORUZ?
Milli Uzay Programı’yla uzay çalışmaları gerçekleştiren 20 ülkeden biri olması somut anlamda Türkiye’ne neler kazandıracak? Yıldırım bu soruyu “Ay’a gitmek biraz da sembolik bir hedef. Başka ülkelerin keşfedemediği yeni bir şey bulacağız diye bir hedefimiz yok. Ay’ın haritası da çıkarıldı, birçok şey biliniyor. Biz kendi uzay faaliyetlerimizi geliştirmek, teknoloji transferi, entegrasyon ve tecrübeyi kazanmak için bunu önemsiyoruz. Karşılığını alıp alamayacağımı ölçebilecek durumda değiliz henüz ama dünyada bir takım çalışmalar yapılmış. Ben şöyle bir oran hatırlıyorum: Uzay çalışmalarına harcanan her dolar için yaklaşık 2-3 üç katının belli bir vadede geri döndüğünü hesaplamışlar. Hemen dönüşünü sağlamak mümkün olmayabilir. Ben Türkiye’de bu konuda yapılacak yatırımların orta vadede katlanarak geri döneceğine inananlardanım.” ifadeleriyle cevaplıyor.

YAKIN YÖRÜNGEDE OLUŞTURULACAK ÜRETİM PLATFORMLARI…
Yıldırım ayrıca “yakın yörüngede oluşturulacak üretim platformlarına partnerlik” ve “asteroid misyonu” gibi avantajlardan da söz ediyor: “Bunun için de Amerikalı şirketlerle temas halindeyiz. Yakın bir zamanda yakın yörüngede üretim platformları oluşturulacak. TUA olarak bunlardan birine partner olmak isteriz. Çok sayıda incelenmesi gereken asteroid de var, çok farklı bir asteroide ulaşabiliriz. Bu heyecan verici yeni bir hedef olabilir. Tabii ilk 10 yıllık hedeflerin sonrasında…”

Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, İstanbul’da operasyon merkezi kurulacağını açıkladı. 

İNSAN KAYNAĞI YETERLİ Mİ?
Yıldırım, Ay projesi için yurt dışında çalışan Türk asıllı bilim insanlarıyla da temas kurduklarını açıklıyor: “En büyük sıkıntılarımızdan biri, Türkiye insan kaynağı açısından mukayese ettiğimiz ülkelerden daha geri durumda sayı itibarıyla. Açıkladığımız hedefler için yeni yetişenlerin eğitimini tamamlamasını bekleyecek vaktimiz olmadığından şöyle bir yöntem öngörüyoruz: Yurt dışında bu faaliyetleri yürütmekte olan çok sayıda Türk asıllı bilim insanları var. Bu kapasiteden istifade etmek istiyoruz. Başka uyruklarda olan başka ülkelerin bilim adamlarından da istifade ederek bu açığımızı kapatacağız.” Yıldırım’ın anlattıklarından öğreniyoruz ki, “Tüm bu misyonların gerçekleşmesi için Türkiye’de bir de operasyon merkezi kurulacak. Merkezin İstanbul’da olması planlanıyor. Türkiye’deki mevcut antenler gerekli haberleşmeyi sağlayacak kapasitede olmadığı için buraya bir de anten konulacak. Ancak bu merkez de henüz tasarım aşamasında.”

UZAY LİMANI İÇİN NERESİ BELİRLENDİ?
Uzay projelerinin en kritik konularından biri de limanın nerede konuşlanacağı. Okyanus kenarı ya da çöl gibi yerleşim bulunmayan geniş coğrafi alanlar gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan adres için “dost ve kardeş bir ülkede” demişti. Yıldırım, “Hem Afrika’da hem Asya’da hatta belki Güney Amerika’da birden fazla ülkeyle temas halindeyim. İsim vermeyeceğim, yanlış anlaşılabilir çünkü görüşmeler devam ediyor. Bir uzay limanını müşterek işletmek mümkün görünüyor.” diye konuşmakla yetiniyor.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir