“DEPREMDEN KORUNMAK İÇİN ZİHNİYET DE DÖNÜŞMELİ”

“6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin ardından gerekli derslerin tam manasıyla alınmadığını gözler önüne serdiğini” belirten Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Sadece riskli yapıların değil, üretimden tasarıma, tasarımdan uygulamaya, uygulamadan denetime kadar tüm süreçlerdeki iş yapış şeklinin ve zihniyetin de dönüşmesi gerektiğinin önemini görmüş olduk. Bu konuda gerekli politikaların ve eylem planlarının oluşturulmasını destekliyor ve tüm paydaşları göreve davet ediyoruz.” dedi.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin ardından Türkiye, özellikle de İstanbul ve çevresi yaklaşan deprem riskine kilitlendi. 7.4 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 tarihli Marmara Depremi’nin 24’üncü yıl dönümünde olası depremin yıkıcılığına ve alınması gereken önlemlere dikkat çekildi.

Yavuz Işık-Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı

“TÜM SÜREÇLERDEKİ İŞ YAPIŞ ŞEKLİ DÖNÜŞMELİ”
17 Ağustos 1999 sonrası “Türkiye nüfusunun yüzde 70’ten fazlasının deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yaşadığı gerçeğine rağmen daha ziyade İstanbul’a odaklanıldığını” belirten Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “6 Şubat 2023 tarihinde Anadolu topraklarında meydana gelen en yıkıcı depremlerden ikisiyle daha büyük bir acı yaşadık. Yüzlerce atom bombasının etkisine eş değer Kahramanmaraş merkezli bu depremler, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra gerekli derslerin tam olarak alınmadığını gün yüzüne çıkardı. Kahramanmaraş depremleri sonrasında sadece riskli yapıların değil, üretimden tasarıma, tasarımdan uygulamaya, uygulamadan denetime kadar tüm süreçlerdeki iş yapış şeklinin ve zihniyetin de dönüşmesi gerektiğinin önemini görmüş olduk. Bu konuda gerekli politikaların ve eylem planlarının oluşturulmasını destekliyor ve tüm paydaşları göreve davet ediyoruz.” dedi.

“HALA CİDDİ MİKTARDA 2000 ÖNCESİ YAPI STOKU VAR”
17 Ağustos 1999 sonrası “Deprem Yönetmeliği ve ilgili standartların güncellendiğine, Deprem Şurası’nın toplandığına, Yapı Denetim Sistemi’nin ülke geneline yayıldığına ve Elektronik Beton İzleme Sistemi’yle hazır beton denetiminin daha sıkı yapıldığına” işaret eden Işık, “Bu gelişmeler elbette yeni yapılan binalar için son derece olumluydu, ancak 6,8 milyon riskli konutun dönüştürülmesinde istenilen seviyeye gelinemedi ve hâlen ülkemizde 2000 yılı öncesi yapılmış çok ciddi miktarda bir yapı stoku bulunmaktadır.” uyarısında bulundu.

BİNALARIN YIKILMA SEBEPLERİ…
Kamu kurumlarının, üniversitelerin ve meslek kuruluşlarının hazırladığı raporlarda binaların neden yıkıldığının net olarak ortaya konulduğunu vurgulayan Işık, şunları söyledi: “Bu nedenlerin başlıcaları zayıf zemin koşulları, hatalı uygulamalar, yapısal düzensizlikler, yanlış statik hesaplamalar, beton ve çelik gibi taşıyıcı malzemelerde zafiyet ve yapının taşıyıcı sistemine daha sonra müdahale edilmesi olarak sıralanabilir. Bir de bunlara denetim zafiyetleri eklenmelidir. Betonun zayıflığının da etkisi ile yıkılan ya da ağır hasar gören binaların neredeyse tamamı hazır beton ile inşa edilmeyen yapılardır. 2000’li yılların başında hazır beton kullanımı zorunlu olmuştur ve denetim mekanizmalarının da gelişmesiyle hazır beton güvenli yapıların en önemli unsuru haline gelmiştir. Ülkemizde en sıkı denetlenen yapı malzemesi olan hazır beton, şantiyelerde standartlara uygun bir şekilde kullanıldığında ve tüm süreçler doğru yönetildiğinde yapıların güvenliğini sağlamaktadır.”

KALİTE GÜVENCİ SİSTEMİ…
Beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere THBB Kalite Güvence Sistemi’ne (KGS) davet eden Işık, KGS sürecini şöyle anlattı: “35 yıldır ülkemizin sağlam yapılar üzerinde gelişmesini ve büyümesini sağlamak için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Hem sektörümüzün kalite bilincini ve yetkinliğini geliştirmek hem de hazır beton kullanıcılarını doğru uygulamalara teşvik etmek için birçok somut adım attık, atmaya da devam ediyoruz. Bunları yaparken ilgili kamu kurumları ve meslek örgütleri ile iş birliğini önemsiyoruz. 1995 yılına kadar ülkemizde hazır beton üretimine yönelik herhangi bir denetim mekanizması yokken THBB üyeliğinin birinci şartı KGS (Kalite Güvence Sistemi) Belgesi almaktı. Başka bir sektörde benzeri olmayan bu uygulama ile THBB, üyelerinin standartlara uygun üretim yapmasına liderlik ederken bir yandan da tüm sektörün gelişmesini sağladı. Daha sonra yürürlüğe giren G İşareti Yönetmeliği ile bu süreç tüm sektöre yayıldı.”